• 10 temmuz mö 48'de şimdiki arnavutluk topraklarında yapılan savaş. savaş sonunda gnaeus pompeius magnus, jül sezar'ı yenilgiye uğratmıştır.

    hispania'da pompey'in vekillerine karşı galip gelen sezar, pompey'e saldırmak amacıyla italya'dan ayrıldı. 4 ocak mö 48 tarihinde adriyatik denizini geçti ve oricum ve apollonia'yı işgal etti.

    pompey'in ordusunun çoğu yeni askere alınan askerlerden oluşuyordu ve bir savaşa girme konusuda pek istekli değillerdi. sezar'ın de bello civili adlı eserinde aktarılanlara göre pompey'in 30.000, sezar'ın ise 10.000 civarında askeri vardı.

    sezar'ın süvari mevcudu daha az olduğundan askerleri için erzak tedariğinde güçlükler yaşıyordu. vakit kaybetmeden pompey'in dyrrhachium'daki karagahının karşısına siperlerle desteklenmiş bir seri mevzi inşaa etmeye başladı. pompey ne olup bittiğini tam olarak anlamadan işgal edebildiği kadar tepeyi ele geçirmeyi planlıyordu. bu aşamadan sonra sezar tarafından aktarılanlara göre, pompey taraftarlarının 2.000, sezar'ın ise sadece 20 zayiat verdiği çok sayıda küçük çatışma meydana gelmiştir.

    pompey ordusunun kuşatılmasına izin veremezdi. bu sebeple sezar'ın savunma hattının denize yakın olan güney kanadına doğru saldırıya geçti. iç ve dış tahkimatlar arasındaki savunma duvarları henüz tamamlanmadığı için pompey'in ordusu hattı kolayca geçerek sezar'ın askerlerinin paniğe kapılmalarına neden oldu.

    sezar ertesi gün pompey'in ordusuna küçük bir hisarda saldırmayı denediyse de geri püskürtüldü. ordusu tam bir kaosa sürüklenmişti. pompey bir karşı-saldırıya girişmek yerine sezar'ın bir tuzak kurduğundan şüphelenerek askerlerine durmalarını emretti. sezar hayatta kaldığı için şanslıydı.

    sezar teselya'ya doğru geri çekilirken ve pompeius'da onu izleyerek farsalus savaşının yapılacağı yere kaçtı.

    kaynak
  • aynı yerde, 1129 sene sonra, bir de normanlar ile bizans savaşı da olmuştur efenim.

    18 ekim 1081 tarihinde ı. aleksios komnenos komutasında bizans imparatorluğu ile apulia ve calabria dükü robert guiscard komutasında güney italya normanları arasında gerçekleşen muharebe. mücadele, ilirya'nın başkenti dyrrhachium (durazzo olarakta bilinir) şehrinin dışında gerçekleşmiş ve norman zaferi ile sonuçlanmıştır.
    normanlar tarafından bizans italya ile sarazen sicilyanın fethi sonrası, vıı. mihail, oğlunu robert guiscard'ın kızı ile nişanladı. mihail tahttan indirilince, robert bunu 1081 yılında bizans imparatorluğu'nu işgal etmek için bir sebep olarak gördü. ordusu dyrrhachium'u kuşattı fakat filosu venedikliler tarafından mağlup edildi. 18 ekim günü, normanlar, dyrrhachium'un dışında ı. aleksios komnenos komutasında bizans ordusu ile karşılaştılar. savaş, bizans sağ kanadının norman sol kanadını saldırması ile başladı, norman sol kanadı dağılıp geri çekilmeye başladı. vareg paralı askerler geri çekilen normanları izlemeye başladılar fakat ana kuvvetlerden uzak düşüp, yok edildiler. merkezdeki norman şövalyeler bizans merkezine saldırıp, bozguna uğrattılar, buda bizans ordusunun topluca bozguna uğramasına sebep oldu.
    bu zaferden sonra, normanlar şubat 1082'de dyrrhachium'u aldılar ve içeriye doğru ilerlemeye başlayıp, makedonya ve teselya'nın çoğunu ele geçirdiler. robert, kutsal roma cermen imparatoru ıv. heinrich'in, müttefiki papa'ya saldırması ile ilgilenmek için yunanistan'dan ayrılmak zorunda kaldı. robert oğlu ı. boemondo'u yunanistan'da ordunun başında bıraktı. boemondo başlangıçta başarılı oldu ama larissa dışında aleksios tarafından mağlup edildi. italya'ya geri çekilip, seferde normanların kazandığı tüm toprakları kaybetti. bizans toparlanması komnenos restorasyonu'nu başlattı.

    normanlar, ilk defa bizans imparatorluğu'na karşı lombard lordlarının emrinde savaşmak için paralı asker olarak 1015 yılında güney italya'ya geldiler. ücretleri toprakla ödendikçe, papa otoritesine karşı çıkacak güce eriştiler.; 1054 yılında, civitate muharebesi'nde papayı yenerek, onların otoritesini kabul etmeye zorladılar. 1059 yılında papa, hauteville ailesi'nden robert guiscard'ı apulia, calabria ve sicilya dükü yaptı. fakat apulia ve calabria'nın çoğu bizans'ın, sicilya sarazenlerin elindeydi.
    1071 yılında, robert, kardeşi roger ile italya'da son kalan bizans toprağı bari'yi ele geçirdi. ertesi yıl, tüm siciya'yı ele geçirerek müslüman sicilya emirliği'ni sona erdirdiler. 1073 yılında, bizans imparatoru vıı. mihail, robert'a bir elçi göndererek, oğlu konstantin dukas'a, kızı helena'yı istedi. robert teklifi kabul etti ve kızını konstantinopolis'e yolladı. fakat, 1078 yılında, mihail, ııı. nikeforos tarafında tahttan indirildi, bu olay helena'nın tac giymesi ihtimalini ortadan kaldırdı. bu, robert'e, kızının mağdur edilmesi nedeniyle imparatorluğu işgal etmesi için neden verdi; fakat bu italya'da ki isyan nedeniyle gecikti.
    savaşma çağındaki tüm erkekleri, ıslah ettiği ordusunda askere aldı. aynı zamanda, bizans sarayına, helena için uygun muamele talebi ve domestikos ton scholon aleksios'un dostluğunu kazanmak için bir elçi gönderdi. bu teşebbüslerin sonucu bilinmemektedir fakat elçi aleksios'a hayran kalmış ve italya'ya geri dönmüştür. sonra aleksios, nikeforos'a başarılı bir darbe girişiminde bulunmuş, ve ı. aleksios komnenos olarak tahta çıkmıştır.
    elçi geri döndüğünde, barış yapmak için robert'i ikna etmeye çalıştı, aleksios'un normanlar ile dostluk dışında bir şey istemediğini iddia etti. robert'in barış yapmak gibi bir niyeti yoktu; oğlu ı. boemondo'yu önden bir kuvvetle yunanistan'a yolladı ve boemondo, aulon'da karaya çıktı, robert kısa bir süre sonra onu izledi.

    "başlangıçta ordusuna hizmet etmiş ve muharebede tecrübesi olan adamlar ile tatmin olmayan o (robert guiscard), yaşa bakmadan yaptığı alımlar ile yeni bir ordu ortaya çıkardı. lombardiya ve apulia'nın her köşesinden yaşlı, genç, silahı rüyalarında bile görmemiş acınası şeyleri bir araya getirdi, ancak sonra zırh göğüslüğü giydiler ve kalkan taşıdılar, yay çekerken ve düz arazide yürümelerine izin verildiğinde tamamen yeni olmalarından acemiydiler...ancak yeni olanların askerlik eğitiminde, o (robert guiscard) onları her gün eğitti ve yeni aldıklarını disiplinli bir kuvvet haline getirdi. otranto'ya varmadan önce, salerno'da ki işi buydu."
    anna comnena, robert guiscard'ın asker alımını anlatıyor.

    60 tanesi at taşıyan gemi olmak üzere toplam 150 gemilik norman filosu mayıs 1081 sonlarında bizans imparatorluğu'na doğru yola çıkmıştır. ordu 30,000 adamdan ve onları destekleyen 1,300 norman şövalyeden oluşuyordu. filo bizans topraklarında yer alan aulon'a doğru yelken açtılar; onlara balkanlar'da bulunan, bizans'ın düşmanı ragusa'dan bir çok gemi katıldı.
    robert hemen aulon'dan ayrılıp, içinde küçük bir garnizon bulunduran korfu'ya yelken açıp, orayı ele geçirdi. italya'dan takviye almak için güvenli bir yol ve köprü başı kazandı, ilirya'nın başkenti ve ana limanı dyrrhachium şehrine doğru ilerlemeye başladı. kıyıya paralel dar ve uzun bir yarımadanın üzerinde bulunan, bataklıkla ayrılmış şehir çok iyi savunuluyordu. guiscard, ordusunu yarımadaya getirip, şehir duvarlarının yanına kamp kurdu. dyrrhachium'a yelken açan filosu fırtınaya yakalanıp, bir çok gemisini kaybetti.
    aynı zamanda, aleksios, normanların bizans topraklarını işgal etmeye niyetlendiğini öğrenince, venedik doçesi domenico selvo'ya elçi göndererek yardım talep etmiş karşılığında ticari haklar teklif etmiştir. otranto boğazı'nda ki norman kontrolü nedeniyle telaşa düşmüş doçe, venedik filosunu komutasını ele almış ve hemen denize açılmıştır, boemondo komutasındaki norman filosuna, hava kararırken sürpriz yapmıştır. norman karşı atağı ısrarcıydı ama deniz savaşlarında ki tecrübe eksiklikleri engel oldu. tecrübeli venedik deniz kuvveti, "deniz limanı" olarak bilinen yakın taktik düzen ve yunan ateşi "bombalar" ile birlikte saldırdı, norman hattı yarıldı ve venedik filosu dyrrhachium'a limanına yelken açtı.

    dyrrhachium kuşatması
    robert, bu deniz mağlubiyeti ile cesaretini kaybetmedi ve dyrrhachium'u kuşatmaya başladı. dyrrhachium garnizonunun başında şehri rahatlatmak için aleksios ordu toplayana kadar kıyıları elinde tutması için aleksios tarafından atanmış tecrübeli general georgios palaiologos vardı.
    aynı zamnada bizans filosu vardı ve -venedik filosuna katıldıktan sonra- norman filosuna saldırdı ki normanlar yeniden yenildiler. dyrrhachium garnizonu, robert'in mancınıkları, balistaları ve kuşatma kulelerine rağmen, tüm yaz dayandı. garnizon sürekli şehirden ani hücumlar yapıyordu; bir keresinde önde ok başı ile tüm gün savaştı. bir başka ani hücumda, robert'in bir kuşatma kulesini tahrip etti.
    robert'in kampında hastalık başladı, dönemin tarihçisi anna comnena'ya göre 500 şövalye dahil 10,000 asker öldü. bütün bunlara rağmen, normanların kuşatma silahları yüzünden dyrrhachium garnizonun durumu giderek umutsuzlaştı. aleksios bunu öğrendiğinde tüm gücüyle normanların üzerine yürürken, ordusuyla salonica'daydı. comnena'ya göre, aleksios'un 20,000 askeri vardı; tarihçi john haldon ordunun büyüklüğünü 18,000 ile 20,000 arasına yerleştirirken john birkenmeier 20,000 ile 25,000 arasında olduğunu tahmin eder. ordu,trakya and makedonya tagmatalarından 5,000 asker, seçkin excubitores ve vestiaritai birliklerinden yaklaşık 1,000 asker, mani dinine bağlı insanlardan 2,800 askerlik bir kuvvet, teselyalı süvariler, balkanlar'dan zorunlu askerler, ermeni piyadeler ve diğer hafif birliklerden oluşuyordu. bizans'ın kendi kaynakları dışında, 2,000 türk ve 1,000 frank paralı asker ile 1,000 vareg ve anadolu selçuklu devleti'nin gönderdiği 7,000 ihtiyat kuvveti orduda mevcuttu. aleksios ayrıca heraclea pontica'dan tagmataları da çekmişti, bu küçük asya'da bulunan bizans topraklarını türklerin akınlarına karşı korumasız bırakmıştı.

    muharebe
    aleksios, salonica'dan ilerlemeye başladı ve 15 ekim günü dyrrhachium yakınlarında charzanes ırmağı kenarında kamp kurdu. orada savaş konseyini toplayıp, kıdemli subaylarına tavsiyelerini sordu; onlar arasında şehirden gizlice çıkmış georgios palaiologos'ta vardı. palaiologos'ta dahil kıdemli subaylarının büyük kısmı temkinli olmayı elden bırakılmamasını, zamanın imparatorun lehinde olduğunu bildirdiler. fakat aleksios ani bir saldırıyı tercih ediyor, hala şehri kuşatmakta olan guiscard'ın ordusunun arkasından yakalamayı umut ediyordu. aleksios ordusunu şehrin karşısında ki tepeler yürüttü, ertesi gün normanlara saldırmayı planlıyordu.
    fakat, guiscard, aleksios'un geldiğini kaynaklarından ve gözcülerinden haber almıştı ve 17 ekim gecesi, ordusunu yarımadadan ana karaya hareket ettirdi. guiscard'ın hareketini öğrenen aleksios savaş planını değiştirdi. ordusunu üç bölüme ayırdı: sol kanat gregorios pakourianos'un komutasındaydı, sağ kanat nikeforos melissenos'un komutasında, ortayı da kendi komutasına aldı. guiscard, aleksios'un karşısında bir muharebe hattı oluşturdu, sağ kanat giovinazzo kontu komutasında, sol kanat boemondo komutasındaydı ve guiscard aleksios ile merkezde karşı karşıya geldi.
    varegler, biraz arkalarında güçlü okçu birliği ile ana hattın hemen önünde yürüyorlardı.okçular emir ile vareglerin önene geçip yaylım ateşi yapıp hemen arkalarına geçiyorlardı. okçular bu taktikle ilerleyişlerine yakın mesafeye gelene kadar devam ettiler.
    karşılıklı ordular yaklaşınca, guiscard merkezde mevzilenmiş bir süvari birliği yollayarak bizans mevzilerine sahte bir salduırı düzenledi. guiscard bu sahte saldırının vareglere yaklaşacağını umdu ama bu plan okçuların gücü ile süvarilerin geri çekilmesi sonucu başarısız oldu. norman sağ kanadı bizans sol kanadı ile merkezinin buluştuğu noktaya aniden taarruza geçip, saldırıyı vareg sol kanadına yöneldiler. varegler, piyade şeklinde, aleksios'un bazı seçkin birlikleri ile beraber bizans ordusunun solunda yer alıyorlardı, normanlara saldırdılar. norman düzeni bozuldu ve normanlar sahile doğu geri çekilmeye başladılar. comnena'ya göre, "diğer triton'un kızı pallas gibiydi ama ikinci bir athena değildi," diye tarif edilen, guiscard'ın karısı sikelgaita tarafından tekrar bir araya getirildiler.

    bizans mağlubiyeti
    aynı zamanda, bizans sağ ve merkezi, karşılarında yer alan avcı erleri ile beraber normanlar ile savaşmaya başladılar. ancak norman sol kanadını çökmesi ile, şövalyeler üstünlüğü kaybetmeye başladılar. bu noktada, varegler (çoğunluğu norman fethi sonrası ingiltere'yi terk eden anglosaksonlardan oluşuyordu) normanların kovalanmasına katıldılar. savaş baltaları ile, varegler panik olan atlarını sürmeye çalışan norman şövalyelerine saldırdılar. varegler kısa bir süre sonra ana kuvvetten uzak kaldılar ve yoruldular böylece kendilerine yapılacak saldırıya karşı koyacak durumları kalmadı. guiscard, varegler'e karşı mızrak ve tatar yayı taşıyan askerlerden oluşan güçlü bir kuvvet yolladı ve onlara ağır zayiat verdirdi. kalan bir kaçı baş melek mikâil kilisesine sığındılar. normanlar hemen kiliseyi ateşe verdiler ve kalan tüm varegler yandılar.
    bu sırada georgios palaiologos, dyrrhachium'dan bir saldırı düzenledi ama durumu kurtarmakta başarılı olamadı. aleksios'un müttefiki sırp kralı konstantin bodin, ordusuyla kenarda, muharebenin sonucunu bekliyordu. bizans ordusu yenilip, dağılmaya başlayınca, bodin ordusuyla geri çekildi. selçuklu sultanı ı. süleyman şah tarafından verilen türklerde konstantin'in yaptığını izlediler.
    hala norman sağını takip eden sol kanattan mahrum kalan aleksion merkezde açığa çıktı. guiscard, ağır süvarilerini bizans merkezine gönderdi. önce bizans avcı erlerine yöneldiler sonra küçük birliklere bölünüp, bizans hattının çeşitli noktalarına saldırdılar. bu taarruz, bizans hattının kırılıp, tarumar olmalarına neden oldu. geride korumasız kalan imparatorluk kampı, normanların eline geçti.
    aleksios ve muhafızları geri çekilmeden önce olabildiğince direndiler. geri çekilirlerken, aleksios muhafızlarından ayrı düştü ve norman askerlerinin saldırısına uğradı. kaçarken, alnından yaralandı ve çok kan kaybetti fakat nihayetinde ordusunu tekrar bir araya getirdiği ohri'ye ulaştı.

    "aleksios şüphesiz iyi bir taktisyendi, fakat bizans askeri talimatlarında yer alan en önemli günah olan yenilmiş düşman kanatlarının disiplinsiz takip edilmesi ile yüz üstü kaldı. az bir dirençle hatlarına darbe vuran norman ağır süvarisinin taarruz etkisini yeterince hesap etmekte başarısız kaldı."
    —john haldon'un muharebeyi değerlendirmesi.

    muharebe, aleksios için büyük bir mağlubiyetti. tarihçi jonathan harris bunu şöyle ifade eder ki "`her bir parçası malazgirt'in ki kadar acı vericiydi`." varegler'in çoğunluğu dahil olmak üzere ordusundan yaklaşık 5,000 asker kaybetti. norman kayıpları bilinmemektedir fakat john haldon, her iki kanat bozulup geri çekilirken kaybın önemli miktarda olduğunu iddia eder. tarihçi robert holmes ise şu şekilde ifade eder ki "indirilmiş -asker ve atın etkisini birleştiren koltuk altında düz tutulan- mızraklı yeni şövalye taktiği muharebenin kazananını belirledi."
    georgios palaiologos, muharebeden sonra şehre tekrar giremedi, ana kuvvetle kaldı. kalenin savunması venediklilere bırakılırken, şehrin kendisi arbanon'dan gelen komes tes kortes'e (yada bizans vilayet yöneticisi, çadır kontu)

    şubat 1082 tarihinde, venedikli yada amalfili bir yurttaşın kapıları normanlara açmasından sonra dyrrhachium düştü. norman ordusu, güçlü bir dirençle karşılaşmadan kuzey yunanistan'ın çoğunu ele geçirerek ilerledi. guiscard, kesriye'deyken, italya'dan gelen haberciler apulia, calabria ve campania'da isyan çıktığı haberlerini getirdiler. guiscard, kutsal roma cermen imparatoru ıv. heinrich'in roma kapılarında olduğunu ve norman müttefiki papa vıı. gregorius'u kuşattığını öğrendi. aleksios, heinrich ile 360,000 altın karşılığında müttefik olmak konusunda anlaşmışlardı. heinrich, karşılığında italya'yı işgal edip, papa'ya saldırdı. guiscard, ordunun başında ı. boemondo'u bırakarak, acilen italya'ya döndü.
    aleksios, parasız kalınca kilse hazinelerine el koydu. bu para ile aleksios, selanik yakınlarında bir ordu toparladı ve boemondo ile savaşmaya koyuldu. fakat boemondo iki muharebede aleksios'u yendi: bir tanesi arta yakınlarında, diğeri yanya yakınlarında. bu, boemondo'nun makedonya ve teselya'nın tamamına yakınını ele geçirmesine neden oldu. boemondo, larissa şehrine doğru ilerlemeye başladı. aynı zamanda sultan'ın gönderdiği 7,000 selçuk türkünün yanında yeni bir ordu toplamıştı, larissa'da normanların üzerine yürüdü ve onları yendi. moralleri bozulan ve parasız kalan normanlar kıyıya dönüp, italya'ya yelken açtılar. bu sırada aleksios, venediklilerin yeniledikleri yardımın karşılığı konstantinopolis'te ticari bir koloni kurmalarına ve ticaret vergilerinden muaf olmalarına izin verdi. buna karşılık onlarda dyrrhachium ve korfu'yu ele geçirip bizans imparatorluğu'na iade ettiler. bu zaferler ile imparatorluk önceki status quoya döndü ve bu komnenos restorasyonun başlangıcı oldu.

    anna comnena
    the development of the komnenian army: 1081-1180
    the world atlas of warfare: military ınnovations that changed the course of history
    the normans: warrior knights and their castles anna comnena,
  • birinci dünya savaşı ve amerikan iç savaşı gibi siper savaşlarının eskizi konumundaki savaş. bu iki savaşa benzer bir şekilde ancak bu iki savaştan iki bin yıl önce gerçekleşmiştir. pompey'in sayıca üstün askeri birlikleri tarafından kuşatılan caesar daha önce alesia muharebesi'nde kullandığına benzer bir taktik ile üstün konumdaki düşman karşısında savunma amaçlı kazık duvarlar inşa ettirmiş ve siperler kazdırmış. caesar'ın bu mevzileri ile deniz arasında kalmak istemeyen pompey ise bu siperlere yanıt niteliğinde kendi siperlerini kazdırmaya başlamıştır. bu yarış caesar'ın pompey'i kuşatması ile sonuçlanmış ve bu durum uzun vadede pompey'i zayıf kılacağı için pompey caesar'a karşı saldırıya geçmiş ve bu saldırı zaferle sonuçlanmıştır. ancak pompey'in ordusu çoğunlukla acemi birliklerden oluştuğu için caesar'ın tecrübeli birliklerine karşı kesin üstünlük kurulacak saldırılar gerçekleşmemiştir.

    bu bilgiler eşliğinde insan düşünmeden edemiyor , 1. dünya savaşı'nda belçika üzerinde schlieffen planı doğrultusunda istediği hızda zafer elde edemeyip bölgeye britanya askerlerinin de gelmesiyle ordu gruplarının arası yarılma tehlikesi geçiren ve bunun üzerine derin siperler ile güçlendirilmiş savunma hatları kazdıran alman generaller ve karşı tarafın aynı şekilde cevap veren itilaf devletleri generalleri isviçre'den manş denizi'ne uzanan siperlenme yarışının batı cephesinde 4 yıl sürecek olan modern, uzun soluklu dyrrhachium muharebesine dönüştüğünü fark ettiğinde acaba ne hissetmiştir ?

    edit 1: modern siper savaşlarına benzetme kısmını biraz açmak isterim. her ne kadar usul olarak benzer olsa da modern savaşlar, gelişmiş ulaşım yöntemleri ve buna bağlı gelişen ikmal hatları ile sürdürülebilir hale gelmiştir.
hesabın var mı? giriş yap