• milk filminin senaristi, ve bu gece yaptigi konusmayla -heteroseksuel ve homoseksuel- milyonlari aglattigina emin oldugum gibi, dunyanin dort bir yaninda ne kadar irkci, fasizan, ayrimci, milliyetci, dinci, fanatik, homofobik, ve tahammulsuz insan varsa, birkac dakikaligina da olsa basariyla yerlerinden hoplatmistir. konusmasinin tam metni soyle:

    ***
    "when i was 13 years old, my beautiful mother and my father moved me from a conservative mormon home in san antonio, texas, to california, and i heard the story of harvey milk. and it gave me hope. it gave me the hope to live my life; it gave me the hope that one day i could live my life openly as who i am and that maybe even i could fall in love and one day get married.

    most of all, if harvey had not been taken from us 30 years ago, i think he would want me to say to all of the gay and lesbian kids out there tonight who have been told they are less than by their churches, or by the government, or by their families, that you are beautiful, wonderful creatures of value. and that no matter what everyone tells you, god does love you, and that very soon, i promise you, you will have equal rights federally across this great nation of ours."
    ***

    gozlerim dolu dolu, tuylerim diken diken izledim odulu kaldirisini ve sesi titreyerek "kilise, devlet ya da aileleri tarafindan degersiz olduklari soylenen tum lezbiyen ve gey cocuklara sesleniyorum: hepiniz guzel ve muhtesem degerli varliklarsiniz!" deyisini. hadi dedim sonra, yatmadan sozluge bu geceki konusmasini yazayim, bir yandan da oscar konusmasini iceren youtube linkine bakiyordum ki, altindaki yorumlari gordum; what a fag'den tutun da fucking filth'e kadar hakaretler gani. ( http://www.youtube.com/watch?v=vfpxccropjc )

    iste bu noktada ay uzuluyorum boyle seylere'nin disinda bir sey soylemek lazim, ki o da su: konudan bagimsiz olarak, insanlarin hayatlarini nasil yasamalari gerektigi konusunda oturmus ve koklu bir fikriniz varsa, farkinda olun ya da olmayin pratik hayat fa$istisiniz, ve cinsiyetinizden, milletinizden, sosyoekonomik seviyenizden bagimsiz olarak kuvetle muhtemel psikolojik olarak da hastasiniz, size bunu gonul rahatligiyla ve mesleki kimligi de masaya koyarak soyleyebilirim. vakti ve ilgisi olanlar literaturdeki birkac ilgili basliga goz atarlarsa (bkz: the authoritarian personality) goreceklerdir ki, bu tipoloji altinda tanimlanan kisiler (alinti yaparak siralayayim) lincseverlik, irkcilik, fasizanlik, ayrimcilik, milliyetcilik, dincilik, fanatiklik, homofobiklik, ve tahammulsuzluk gibi ozellikleri kisiliklerinde bir arada barindiran kisilerdir. "bir arada"nin burada altini ciziyorum ki turk olmayi en buyuk seref ve san sayariz piyesleri yasamayalim sonra.

    da, eger boyleyseniz, ebeveynlik ehliyeti denen bir sey olmadigi ve evlenmeden once psikolojik sagligimiz kontrol edilmedigi icin, buyuk cogunlugunuz da (ki bu isin en aci tarafi) ureyeceksiniz. yine ironiktir ki, bir kisminiz kendiniz gibi lincsever, irkci, fasizan, ayrimci, milliyetci, dinci, fanatik, homofobik, ve tahammulsuz cocuklar yetistirecekken, diger kisminizin cocuklari o kadar sansli da ol-a-mayacak, ve baskiniz altinda ezilerek cesitli psikolojik rahatsizliklar gosterecek, hayattaki islevselliklerini hafiften agira giden bir skalada, zaman icinde yitirecekler. dahasi, istediginiz gibi bir bulldog yetistirebilin ya da tam bir fiyaskoyla sonuclanan zayif karakterli bir cocugunuz olsun, her iki ornek de hayatlari boyunca iclerinden atamayacaklari bir asagilik kompleksiyle yasayarak kendilerini degersiz, olmami$, hicbir guzel seye layik olmayan, ve olmayacak olan olarak tanimlayacak, ve kendisini ancak belirli kosullari sagladiginda seveceginizi bildiginden (zira asagilik duygusunun temel sebebi kosullu sevgidir) psikolojik olarak sakat kalacaklar. muhtemelen ve tipki sizin gibi.

    yani kisacasi diyorum ki guzel kardes-ler-im, bu entry'yi yazdigim icin benden nefret edebilirsiniz, sizinle ayni fikirde olmayan herkesten nefret edebilir yok olmalarini istiyor olabilirsiniz, hayatindaki herkesi ve bu herkes kumesindeki her fikri baski altina alip susturabileceginizi de dusunebilirsiniz, hatta yeri geldiginde erkekseniz esinizi- cocugunuzu, kadinsaniz ekseriyetle cocugunuzu, calisiyorsaniz altinizdaki calisanlari, ya da elinizde erk olan herhangi bir sosyal alanda bu erki ustunde kullanabileceginiz herkesi baskilamaya da calisabilirsiniz. ama hayatinizin her alanina yayilmis hastalikli bakis acisina ragmen, -hala- bir umit cocugunuz icin iyilesmeyi deneyebilirsiniz.

    islevsel olmayan cocuk yetistirme stillerinin en ilginc yani, insanin kendi yanlislarini gore gore, bile bile ve cocugu icin en iyisini istemesine ragmen kendi olmaktan kacamayarak psikolojik olarak sakat cocuklar yetistirmesi. peki olan ve olacak olan bundan ibaretse, bunlari yazip niye yoruyorum kendimi? cunku deniz yildizi hikayesinin geyikten cok daha ote ve pratik hayat gercekleriyle ortusen bir gercekligi oldugu gibi, bir noktada atilan dusunsel tohumun uygun kosullari buldugunda filiz verme olasiligi da her zaman baki; dahasi, insana ve kisisel degisime dair en net gercek.

    kisacasi diyorum ki, irkci, fasizan, ayrimci, milliyetci, dinci, fanatik, homofobik, ve tahammulsuz olsaniz da, belki kendi cocugunuzu dunyadaki diger irkci, fasizan, ayrimci, milliyetci, dinci, fanatik, homofobik, ve tahammulsuz insanlarin serrinden korumak adina degisebilirsiniz. bu aksam da ornegini gordugumuz gibi, siz isteseniz de istemeseniz de dunya degisiyor ve daha da degisecek, ayri mesele. ama dunyaya kendi isteginiz ugruna getirdiginiz cocuk bu hayattaki birincil sosyal sorumlulugunuz, ve hele de cinsel kimligi normlarin belirlediginin disindaysa, cam kurede de yetistirseniz hayat boyu insanlar tarafindan o ya da bu bicimde zaten hirpalanacak. umuyorum din- devlet- toplum tarafindan degersiz olduklari soylenen lezbiyen ya da gey cocuklarinizin ozdegerlerini bir de siz yaralamazsiniz. cunku bu hayatta guclu olmak adina, en buyuk ya da en kotu sanslari da yine sizsiniz.

    edit: hazir baslamisken: (bkz: homofobi/@procastinator)

    edit2: thanksforteaandsympathy'e youtube linki için çok teşekkürler.
  • kendisinin bir erkekle ilişkiye girdiği fotoğrafları internete sitelerine sızmıştır.
  • milk ve kendi hayatı üzerine uzunca bir röportaj şuadan izlenebilir: http://fora.tv/…in_lance_black_screenwriter_of_milk
  • milk filminin senaristliğinin yanında j. edgar'ın da senaryosunu yazan, aynı zamanda tom daley' in erkek arkadaşı olan maymun.

    edit: evlendiler.
  • screenwriting üzerine şöyle güzel bir videosu vardır: video
hesabın var mı? giriş yap