dolaşım bozukluğu

• en belirgin olarak vucudun uc (extrem) noktalarinda u$ume/renk farki ile kendini gosteren rahatsizlik. gorsel belirtilerin benzerligi nedeniyle kansizlik ile kari$tirilmasi yaygindir.
• 2 gün önce, pazar günü istanbul'a geliyordum otobüsle. yanımda annem vardı. otobüs bir başka terminalde yolcu almak için durmuştu. yolcular valizlerini yerleştirdikleri sırada annem beni sessizce dürttü ve fısıldayarak "bak bak şu adamın ayaklarına bak, yazık yahu" dedi. gösterdiği adam bilmem kaç model eski, kaportası paslanmış tofaş arabanın arkasına saklanmış pantolonunun paçasını sıvıyordu. önce sol ayağından başladı. pantolonun paçası yukarı çıktıkça görüntü daha da acıklı hale geldi. yumruk yumruk şişlikler vardı ve uzaktan seçebildiğim kadarıyla ayak mosmordu. poşetten çıkardığı spreyi boydan boya sıktı kaval kemiğine. sonra diğer paçasını sıvadı ve ona da sıktı spreyi tofaş'ın arkasına saklanarak. "hay allah! yazık. dolaşım bozukluğu var." dedi annem fısıldayarak. ben adamdan gözümü ayırmadım. paçasını düzelttikten sonra nasıl yürüyecek acaba diye gözümü adamdan ayırmadım. adam her iki ayağını da zor hareket ettirerek terminaldeki yazıhanelerden birine yöneldi. elini cebine attı, çakmağını çıkardı ve yaktı sigarasını. adamın ayağına bakmaktan ne ara sigarayı ağzına götürdü fark etmedim hiç. annem yolculara bakarak "baya da oyalandık burada. 6'da varırız inşallah." dedi fısıldayarak.
• bir tür kablo hastalığı.
• (bkz: buerger hastalığı)