• temas anlamindadir, genelde elle olasi hissi verse de derimizin her yeriyle olabilir.
  • hissetmenin tek yolu..
  • tekstilde dokuma bicimi.
  • iki insanın özellikle de iki sevgilinin arasinda konusmanın ötesinde bir iletisim saglama yöntemi. zaten dokunarak iletisim kurabilmekten daha güzel olan ne vardir su dünyada.
  • gerçekten bir şeyler hissettirebilen tek eylem. kelimeler ve kurulan cümleler kolayca unutulabilir ama sevgilinin ilk dokunuşu, saçınızı kulağınızın arkasına itişi, parmakların boyna değmesi asla unutulmaz.
  • canın yanmasıyla gıdıklanmak arasında.
  • aşk ile olmuşsa eğer, damarları yakar, bedende hiç dinmeyecek sanılan bir zelzeleye yol açar.

    (bkz: titreme nöbeti)
  • değme. değiş. deyiş. deme. demek. söylenemeyeni söylemek.

    "dokunuşu...

    sarılma, tutma, okşama filan değil; şu an olduğu gibi. bazen, yalnızca serçe parmağını diğerlerinden ufak bir açıyla ayırıp benim biyerlerde öylesine durmakta olan elime dokunuyor. hayır, bir elektriklenme filan olmuyor, hatta kimi zaman farkına bile varmıyorum. yalnızca o dokunuşu her gördüğümde ya da tenimde hissettiğimde, bunu yapmayı asla unutmuyor olmasından etkileniyorum. kimseler tanık olmuyor, kimselerin sevgi gösterisine benzemiyor. demiştim, bazen ben bile farkına varamıyorum ama o dillendirmeden, usulca, hep sevgisini söylüyor."

    * *
  • "dokunuş. ilk iletişim yöntemimiz. güven, korkusuzluk, huzur...hepsi nazikçe okşayan bir parmağın ucunda veya dudağın yavaşça yanağa deyişinde. mutluyken bizi bağlar, korktuğumuzda destekler, arzuladığımız ve aşık olduğumuzda bizi heyecanlandırır. nefes almak için havaya ne kadar ihtiyaç duyuyorsak, sevdiğimizin dokunuşuna da ihtiyaç duyarız. ama dokunmanın önemini hiç anlayamamıştım, onun dokunuşuna sahip olamayana kadar.”

    (bkz: five feet apart)
hesabın var mı? giriş yap