*

  • ayda bir okumak için elime alıp bikaç sayfa sonunda tekrar kenara attığım, ömrümün sonuna kadar okuyamayacağımı düşündüğüm kitap.

    engels'in en önemli yapıtlarında biridir. 19. yy ortalarında doğabilimcilerin ulaştığı başarıların diyalektik ve materyalist bir genellemesini verir. materyalist diyalektiği geliştirir ve doğabilimdeki metafizik ve idealist kavramları eleştirir.
    (bkz: friedrich engels)
  • 1875-1876 yılları arasında friedrich engels tarafından yazılmış önemli eserlerden. eşyanın tabiatı kavramını irdeler.
  • diyalektik materyalizm' in doğa felsefeciliğine aktarımı sürecinin iki baba eserinden bir tanesi. diğeri için, (bkz: anti dühring)

    kitapla ilgili olarak şöyle bir düşüncem var ki, tarihsel bir süreç olarak ele alınan toplumların gelişiminin ve dolayısıyla insanın insana evrilmesinin, doğa ile olan ilişkisini bir bütün olarak görüp, güncellikle kısıtlı tutup gününün bilimselliğiyle sınırlandırmak gibi bir hata yapmıştır engels efendi. en nihayetinde vermek istediği düşünceyi güzelce gözler önüne sermesine rağmen, bol bol eleştirilesi bir kitaptır. ne yazık ki kendi döneminin bilimde son nokta olduğu yanılgısında olan engels, bu eserinde dogmatizmi ve tabuları yıkmaktan ziyade, can yoldaşı marx' ın 'değişmeyen tek şey değişimdir' özlü sözüne karşıtlık yaratmıştır.
  • engels'in -benim sahsi gorusumce yanlis bir bicimde- diyalektik materyalizmi toplumsal iliskilerin disinda dogaya atfettigi, doganin isleyisinin bizatihi kendisinin diyalektik oldugunu savundugu muhim kitabi.

    simdi kanimca diyalektigi dogada bulmanin su tip bir arizasi var: marx'ta materyalist diyalektik insanin dogayla girdigi kacinilmaz ve metabolik iliskiler aginda uretilen birseydir. engels bunu doganin isleyisine atfederek toplumsal olarak uretilmis bir sureci tarihsizlestirip dogallastirmis oluyor. bu ayni zamanda ironik olarak dogayi insan eylemine dissal goren burjuva doga ideolojisini de yeniden uretmekte.

    engels bu kitabinda cok afedersiniz bok yemis yani diyecegim odur. bu bana enteresan geliyor zira marx'la beraber daha gencken yazdiklari alman ideolojisi'nde insanin doga ile olan diyalektik iliskisini pek guzel ifsa etmisti.

    zaten ugursuz bir kitap oldugu stalin doneminde resmi sovyet doktrini olarak kabul edilmesinden belliydi de okuyunca engels'in teorik donusune pek sastim.
  • "it is an eternal cycle in which matter moves, a cycle that certainly only completes its orbit in periods of time for which our terrestrial year is no adequate measure, a cycle in which the time of highest development, the time of organic life and still more that of the life of beings conscious of nature and of themselves, is just as narrowly restricted as the space in which life and self-consciousness come into operation; a cycle in which every finite mode of existence of matter, whether it be sun or nebular vapour, single animal or genus of animals, chemical combination or dissociation, is equally transient, and wherein nothing is eternal but eternally changing, eternally moving matter and the laws according to which it moves and changes. but however often, and however relentlessly, this cycle is completed in time and space, however many millions of suns and earths may arise and pass away, however long it may last before the conditions for organic life develop, however innumerable the organic beings that have to arise and to pass away before animals with a brain capable of thought are developed from their midst, and for a short span of time find conditions suitable for life, only to be exterminated later without mercy, we have the certainty that matter remains eternally the same in all its transformations, that none of its attributes can ever be lost, and therefore, also, that with the same iron necessity that it will exterminate on the earth its highest creation, the thinking mind, it must somewhere else and at another time again produce it."

    "maddenin takip ettiği daimi bir döngü vardır. öyle bir döngüdür ki devrini tamamladığı süreye dünya’nın yörüngesini dolandığı süre ölçüt olamaz. öyle bir döngüdür ki gelişiminin en yüksek noktası, yani canlılık ve bu canlılıktan kendisi ve çevresine dair bilinçli varlıkların ortaya çıktığı zaman, bu canlılığın ve bilincin ortaya çıktığı uzam gibi sınırlıdır. öyle bir döngüdür ki, maddenin içinde bulunduğu her durum –ki bu bir yıldız ya da bir bulutumsu, tek bir hayvan ya da bir hayvan türü, kimyasal birleşme ya da ayrışma olabilir– aynı ölçüde geçicidir; sonsuz bir değişim ve hareket içindeki maddeyle bu değişim ve hareketin kanunları dışında hiçbir şey daimi değildir. fakat bu döngü uzay ve zamanda devrini ne kadar sık ve aralıksız tamamlarsa tamamlasın, milyonlarca yıldız ve gezegen ortaya çıkıp da yok olursa olsun, canlılığın oluşumu ne kadar zaman alıyor olursa olsun, ve aralarında düşünce üretebilen bir beyne sahip canlılar ortaya çıkıp da kısa bir süreliğine uygun yaşam koşullarına sahip olup sonunda amansız bir yok oluşa varana dek ne kadar canlı doğup da yok olursa olsun; emin olabileceğimiz, maddenin bütün bu dönüşümleri süresince daimi olduğu ve hiçbir şekilde niteliklerinin kaybolmayacağı, böylelikle de bu yadsınamaz gerçeklikten hareketle bu döngünün yeryüzündeki en gelişmiş yaratısını, düşünen aklı, başka bir yer ve zamanda tekrar oluşturmak üzere yok edeceğidir."
  • unutulmamalı ki, bu kitabı bulundurduğu gerekçe gösterilip, öldüresiye dövülerek bir cana kıyılmıştır bu ülkede. (bkz: ilhan erdost) bir kitap gerekçe gösterilerek, hem de doğanın diyalektiği gibi bir kitap... hiç unutulmamalı.
  • lenin, engels'in bu kitabını hiç okuyamamıştır, çünkü 1872 ila 1882 yılları arasında yazılan bu kitap ilk kez 1927 yılında rusça olarak basılmış ve bu tarihte lenin'in helvasının yenmesinin üzerinden üç yıl geçmiştir. fakat buna rağmen doğa bilimleri hakkında lenin'in de yazdığı bir kitap vardır (bkz: materyalizm ve ampiryokritisizm)
  • mükemmel bir felsefe fakat kominizme nasıl bağlanıyor ne alakası var bir türlü anlayamadım
hesabın var mı? giriş yap