• konuşulan dilde yer alan sözcüklerin günlük kullanımları ile bu sözcüklerin arasındaki mantıksal ilişkileri çözümleyerek felsefe sorunlarına çözüm getirmeye uğraşan felsefe yöntemi.
    kullandığı yöntemin dilsel çözümleme olması nedeniyle birçok bağlamda çözümleyici felsefe ile aynı anlama gelen, oxford felsefesi adıyla da anılan, bir dönem özellikle britanya'da çok etkili olmuş bir felsefe yapma biçimi.

    çözümleyici felsefenin önerdiği kavramsal çözümlemenin dilci felsefede wittgenstein'ın ağırlıklı olarak dile ve dilin kullanımına eğilmesiyle salt dilsel bir çözümlemeye dönüşmesi çözümleyici ve dilci felsefeler arasındaki ince çizgiyi belirleyebilir. dilci felsefenin temel savı geleneksel felsefenin sorunlarının uydurma sorunlar olduğu ve dilin doğasını yanlış anlamaktan kaynaklandığıdır. bu uyduruk sorunlar dilci felsefeye göre çözülemez ama çözündürülebilir. bu da dil konusundaki kafa karışıklığının ne gibi dil kullanımlarında ortaya çıktığının felsefecilere gösterilmesiyle mümkündür. wittgenstein, önerdiği felsefe yapma biçiminin bi tür sağaltım olduğunu, bu şekliyle ruhsal çözümlemeyi andırdığını ve felsefe sorularının yarattığı zihinsel kramplardan ancak böyle bir sağaltım sayesinde kurtulabileceğimizi ileri sürmüştür. wittgenstein'ın felsefe sorunlarına birer hastalık gibi bakması birçok felsefeciyi oldukça rahatsız etmiştir. ancak wittgenstein'ın dilin gündelik kullanımına sıkça başvurarak onu adeta felsefe sorunlarının kaynağını anlamada bir rehber gibi kullanması j.l. austin, gilbert ryle ve onları takip eden bir grup oxford'lu felsefeciyi oldukça cezbetmiştir. bu, dilci felsefenin ana damarı olarak sayılabilecek gündelik dil felsefesinin bir dönem çözümleyici felsefede çok etkili olmasına önayak olmuştur. bugün dilci felsefe, etkili olduğu döneme göre çok daha az sayıda felsefecinin ilgisini çekmektedir.
  • ceviriye bayilmadim ama dogru cevirmenin zorlugunu goz onune alinca bir miktar tatmin oldum.

    (bkz: ordinary language philosophy)

    temelinde yatan fikir gunluk hayatta kullandigimiz kavramlarin, gunluk kullanimlarinin otesinde yatan referanslari olduguna inanmanin bir hata oldugu uzerinedir. ryle dayimiz buna kategori hatasi der.

    oxfordun kampusunu gezip bitirdikten sonra "e tamam da universiteyi hala goremedik oraya da gitmiyor muyuz?" sorusunun felsefi analizlerimizin icine isledigini iddia eder.

    yarisi dogru yarisi yanlistir. neredeyse her felsefi teoride oldugu gibi.

    ve sanilanin aksine zihin felsefesindeki karsiligi davraniscilik olmak zorunda degildir.
hesabın var mı? giriş yap