dikte etmek
-
bir fikri zorla kabul ettirmek, (bkz: empoze etmek)
-
edebiyat ve türkçe derslerinde bolca kullanılan teknik.
-
bazi hisirlar tarafindan dikte ettirmek olarak kullanilir ama yanlistir, dogrusu budur.
-
örneğin sevgilinize çiçek aldığınız sevgililer günü, babanıza gömlek aldığınız babalar günü, annenize kolye aldığınız anneler günü, insanlara "dikte" edilmiş şeylerdir.
-
"sanki hala dikte alır gibisin." arthur koestler - sonnenfinsternis
(bkz: dikte), dikta
(bkz: diktafon)
(bkz: daktilo kız)
(bkz: yaz kızım)
(bkz: paragraf başı)
(bkz: aç parantez) -
yazdırmak için söylemek, söyleyerek yazdırmak.
-
hoş olmayandır. hoş olan, sıcak ve şefkatli bir biçimde anlatmaktır. gerçeğe giden yol, severek anlatmaktan geçer, usanarak değil.
-
(bkz: dictated but not read)
-
“kimse birbirini anlamak istememekte, herkes kendi tarafının inancını, öğretisini bir dövme gibi zorla karşısındakilere kabul ettirmek peşinde koşmaktadır.”
rotterdamlı erasmus, stefan zweig
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap