• 1977 sonbaharinda yasanan teror olaylari uzerine cekilmisse de, icerigi cok daha oncelere uzanir, alman tarihiyle bir yuzdeslesme halini alir. hanns-martin schleyer'in cenazesiyle baslar, andreas baader, gudrun ensslin ve jan-carl raspe'nin cenazeleriyle sona erer. cenazelerin arasi iki gundur.
  • der baader meinhof komplex vizyona girmeden, ev ödevi niyetine yeniden izledim bir cep sinemasinda. bu sefer anadilinde .uzun süredir, hic bir film beni bu kadar rahatsiz etmemisti. hala da sarhoslugu üstümde, saatlerdir.

    hesaplasilan, ciplakligi, hasince üstündeki siyrilip ortaya serilen, o kadar güncel ki. demokrasi? terörizm? terör?
    fassbinder'in annesiyle tartistigi sahneler - sifir toleransla köseye kistirdigi,yargiladigi hatta acimasizlastigi ve ayni acimazlikta yanitlar aldigi- , sevgilisiyle yaralayici bir tükenise giden iliskisi, karanlik klostrofobik ortam.korku. caresizlik. kusku. isbirligi yapmis bir neslin, hesap vermeyi reddetigi cocugunun gözünün icine baka bilme pervasizligi.

    hans-martin schleyer 'in cenazesiyle paralelinde erwin rommel 'in cenazesi :naziler, hitler suikasti yüzünden zehir icmeye zorlarlar. sonra da devlet töreniyle cenazesini kaldirirlar, halk kahramani rommel'in. kapitalizm, ülkedeki en önemli temsilcisini korumakta ve aramakta aciz kalir kacirildiginda. serbest birakilmasi icin istenenleri yerine getirmez; öldürülecegini bildigi halde, sonra devlet töreniyle kaldirir cenazesini. nutuklar, üzeri fiyonklu cicekler, cenaze sonrasi büfe hazirligi.

    moralische integrität'i tartisir hücresinde horst mahler, devrimcinin eylem ahlakini, katil olmayi, ahlaki sorumlulugu. ayni horst mahler fasist olacaktir sonradan. elinizi yüzünüzü dalayan soguk.

    antigoneyle, basini basbasa birakir diger bir episod. 1500 yillik klasik de tehlikeli ola bilir, yanlis zamanlarda.

    sonra kücük insanlar, arda bir kaybolup tekrar cikan. kizlarinin cenaze yemegi icin yer bulamayan ensslin ailesine, lokantalarini acan politikayla filan hic ilgileri olmayan, ne olursa olsun insan diyen lokanta sahipleri, sinirda pasaport kontrol eden polisler, tarih ögretmeni. tedirginlik.

    baader, ensslin, raspe cenazesi. gerhard richter 'in meshur 18 oktober 1977 serisi geliyor gözümün önüne. yagmur yagiyor dogru, ama öyle karanlik degil.tam tersi; ciy bir isik, bu gercek diye ciyak ciyak bagiriyor. polisin müdahalesi.filmin basindan beri bizi takip eden deutschland deutschland über alles, en sonunda yerini joan baez'e birakiyor. pembe etekli kiz cocugu.

    film basladigi gibi, mavi ekrana düsen su sözlerle bitiyor: an einem bestimmten punkt der grausamkeit angekommen, ist es egal, von wem sie ausging: sie soll nur aufhören!

    " vahset bir noktaya eristiktikten sonra, kimin baslattigi farketmez: sadece bitmelidir"
  • türkçe dublaj veya altyazılısını aradığım film/belgesel.
  • harika bir film. raf, politik direniş, ahlaki çöküntü, toplumsal bozulma. müthiş görüntüler, olağanüstü şarkılar.
hesabın var mı? giriş yap