*

  • 1950'lerden günümüze kadar türkiyemizin sağ tandanslı partilerinin ülkenin ulaşım politikasıyla ilgili olarak sağlıksız zihniyetinin sloganlaşmış halidir. bu fikrin en önemli savunucularından biri turgut özal olmuştur. son 50 yılda genel olarak sağ iktidarlar tarafından yönetilen türkiye, bu zihniyet yüzünden çok önemli kayıplar ve altyapı sorunlarıyla karşılaşmıştır.
    bu zihniyetin çıkışı, 1950 yılında demokrat parti'nin iktidara gelmesine rastlar. o dönemden hemen önce chp tarafından hazırlanan 5 yıllık kalkınma planlarına göre 1950lerde türkiye'nin ulaşım ağı geliştirilecektir ve temelinde demiryolu ulaşımı olacaktır. ancak dp iktidara gelir gelmez bu planı gözden geçirir ve abd'den uzmanlar getirerek türkiye için en dogru ulaşım sisteminin hangisi olacağı konusunda yorumları istenir. tabi ki abd'li uzmanlar türkiye için en iyisi karayoludur der, bunun üzerine dp iktidarı karayolu yatırımına yönelir. abd o dönemki iktidara destek sözü verir ve karayolları yapımında ve ulaşım araçları hibe etmek suretiyle sözünde de durur. köylüye çok ucuza traktörler bile satılır. tabi ki bu araçların hareket etmesi için gerekli petrol de abd ve çıkar ortakları tarafından sağlanır. ancak sorunlar sonra başlar. arıza yapan bir traktörün en ufak bir yedek parçası satın alındığı fiyattan pahalıya gelmektedir. ayrıca karayolu ulaşımı pek çok açıdan çok zordur memleketimizde. bir kere engebeli arazi yapısı ve olumsuz kış şartları ülkenin doğu kısmını merkezden koparır ve devletin oradaki varlığı çok az düzeyde kalır. ayrıca ucuz altyapı kullanımından dolayı karayolları tamir maliyetleri her sene müthiş rakamlara çıkmaktadır. bunun yanında petrol fiyatlarındaki artış ve dalgalanmalar ülke ekonomisini olumsuz etkilemektedir. ve tabi ki karayollarındaki kazalarda her yıl hatırı sayılır bir iç savaşta gerçekleşen kayıplar kadar insanımızı kaybederiz. oysa demiryolu altyapısı adapazarı vagon fabrikası ile 1930lardan beri vardır, ama kullanılmaz. hava ve coğrafi koşullardan etkilenmeyen demiryolu doğuya rahatlıkla ulaşılabilecekken hiç düşünülmez. çünkü demiryolu abd ve sağ iktidarların çıkarlarına aykırıdır. sonuçta her açıdan abdye bağımlı bir ülke olup çıkarız. oysa batıda ve abd'de en hızlı, güvenli ve yaygın olarak kullanılan ulaşım yoludur demiryolları. ya onlar komunist, ya biz salağız.
  • turgut ozalin halki demir yolunda oculer dolasiyor seklinde kandirabilecegini sanarak sarf ettigi cumle. oysa okuma yazma bilen ya da birazcik kafasi calisan herkes, ozellikle hizli tren tasimaciliginda fransa, japonya, almanya ve abd gibi kapitalist ulkelerin basi cektigini bilir*. ne var ki onemli olan elbette halkin daha guvenli ve daha ucuz yolculuk etmesi ya da yuk tasinmasi degil, otomotiv sektorunun devlerinin turkiye pazarini sonuna kadar somurmelerine izin verilmesi, ulkenin onlara peskes cekilmesidir
  • her yararlı olayı komünizme baglayarak insanları korkutmayı ve o fikirden sogutmayı düsünen zihniyetin bir ürünüdür.bu zihniyet en basta coker cunku komünizmin korkulacak bir yanı yoktur.
  • millet maglevlerle cosarken bizim hala almanların yaptıgı kurbaları duzeltip saatte 100 km yapmaya calısmamıza sebep olan yagane soz.
  • bu soylentinin dayandıgı mantık trenin daha kontrol edilebilir bir ulaşım aracı olmasıdır. insanlar trene belirli yerlerden biner, belirli yerlerde inerler. bu da kontrol edilmelerini kolaylastirir. lakin bu mantık sokak ortasında adam olduren, goz gore gore milleti haraca kesen adamları bile bulmaktan aciz bir devlet trene ineni bineni kontrol etse kac yazar sorusuna cevap verememektedir.
  • cumhuriyetin kurulduğu yıllarda (bkz: onuncu yıl marşı) demir ağlarla ana yurdu baştan başa örmek planlanırken, akabinde bp , shell, opec, vs... türevi oluşum ve firmaların doğru yerleri beslemeleri sonucunda ortaya atılan, ancak hindi zekasına (bkz: türkiye hindi değildir) denk gelen değerli devlet adamlarınca ortaya atılıp demiryollarının gelişimini o an durduran ebleh düşünce...
  • kafasız insanların 1950 lerden beri süre gelen oy toplama zihniyetiyle söylediği zırvalardan biri. şu anda ulaşım imkanlarımızın bok gibi olmasının temel sebebi. bu kadar insanı trafik kazalarında kaybetmemizin de sebeplerinden beri. hepiniz geri zekalasınız detirten ve düşündükçe sinirlerimi bozan laf.
    amerika bize bir yandan yol yapımında yardım edip bedava araba dağıtırken bir yandan da petrolden geçiriyordu. bir allahın kulu da çıkıp "ulan amerika da demir yolu yapıyor onlar da mı komunist" diyemedi mi acaba diye düşündüren zırva.
  • yillar yili demiryolu komunist isidir diyen kapitalist duzenin yalakalarinin, ulkemizi ekonomik yonden disa bagimli hale getirmekten hoslanan yeni duzenci, neo-liberal dusunce yapisina sahip ideolojinin onermesi.

    bu dusunceye kendilerinin anlayacagi turden ekonomik rakamlar vererek demiryolu ihtiyacini aciklayabiliriz. soyleki; saatte tek yonde 60,000 yolcu tasimak icin tek yonde 12 seritli bir otoyol gerekirken, ayni gorevi cift hatli bir demiryolu pekala saglayabilmektedir. yukarida belirtilen talebi karsilayacak otoyolun km maliyeti $ 24 mio dolari bulurken, cift hatli elektrikli ve sinyalizasyon islemleri tamamlanmis demiryolunun km maliyeti $ 4 mio dolardir. avrupa birligi ulasim politikalari da tamamen bu yonde olup ulkemizin cap ve vizyon sahibi politikacilarinca bu gerceklerin gozden gecirilmesi gerekmektedir.
  • tcddyi dünyanın 50 yıl gerisinde bırakan zihniyeti çok güzel özetleyen cümle.
  • ozal'in soylemis oldugu sira disi laf. aciklamasi da "trenlere istediginiz yerde inip binemezsiniz; ama otobusler oyle mi?" seklinde yapilmis ilginc saptama.
hesabın var mı? giriş yap