• latincede "devlet üstüne" anlamına gelir.

    ciceronun, m.ö. 54-51 arasında 6 kitaptan oluşan sokratik diyalog yöntemiyle yazdığı politik eseridir. sokratik diyalogu seçme sebebi, karşı görüşte olduğu kişileri bu yöntemle rahatlıkla dolaylı olarak eleştirebilmekti.

    burada yaşlı bilge adam karakterini (bu tarzın gerekli bir karakteridir), cicero'nun doğumundan onlarca yıl önce ölmüş olan, scipio africanus minor'a vermiş. eser scipionun evinde geçen 3 günü anlatır. her bir gün, iki kitapta anlatılmıştır. altıncı kitabın büyük bir kısmında scipio gördüğü rüyayı anlatır.

    kitaplarda neler anlatıldığı şöyle özetlenebilir:

    birinci kitap, iki kişinin anayasa teorileri hakkında düşündükleri;
    ikinci kitap, roma tarihi ve anayasanın gelişimi;
    üçüncü kitap, hükümetin farklı anayasaların olduğu bir durumda adil davranabilmesi;
    dördüncü kitap, eğitimin önemi;
    beşinci kitap, ideal vatandaşın nasıl olması gerektiği;
    altıncı kitap, scipio'nun rüyası ile konunun toparlanmasını içerir.

    edit: kaynak wiki.
  • tarafımdan yapılmış çevirisi yakında, "devlet üzerine" başlığıyla ithaki yayınları'ndan çıkacak. birkaç ay sonra da bundaki devlet teorisini irdelediğim bir çalışma yayınlayacağım ölmezsem.
  • doğu batı dergisinin son sayısında (69) hakkında yazmış olduğum "kökensel bir inceleme: de re publica’da iktidarın adalet sorunu!" başlıklı makaleyi okuyabilirsiniz. tanıtım şeyi için: http://jimithekewl.com/…05/iktidarin-adalet-sorunu/
    ya da http://www.dogubati.com/…-69-sehir-yazilari-iii-303
  • cicero'nun devlet ile ilgili düşüncelerini 6 bölümde değişik konulara değinerek irdelediği kitabıdır. kısa bir ön bilgi vermek gerekirse cicero, stoa etkisinde bir filozoftur. batı medeniyetinin şekillenmesinde önemli bir yere sahiptir yazdığı yazılar her daim politik yapılanmaya dayanır. bu eserde de devlet türleri, devlet yapısı, yönetimde adaletin yeri yani anayasanın ortaya çıkmasında beliren etmenlerden bahseder. 6 kitaptan oluşan bu eserde cicero, devlet türlerini analiz ederken platon ve aristoteles'in terimlerini kullanmaz. kullandığı terimler latincedir. anlatmaya ilk olarak "devlet nedir?" sorusuyla başlamak lazım. devlet, halkın malı halka ait bir şey ( romalılar devletin onlara ait bir şey olduğunu vurgulamak, hatırlatmak için halk terimini sık sık kullanırlar (roma halkı)) biraraya gelen insanların oluşturduğu bir şeydir. hiçbir biçimde devlet onu oluşturanlardan varlık nedeni olanlardan bağımsız bir şey olarak düşünülemez. (res publica, cumhuriyet anlamında da kullanılıyor, halk iradesi, halkın kendisini göstermesi)= populus alalade bir biçimde biraraya gelmiş insanlardan oluşmaz. halk, koyun sürüsü (congaregatus) gibi bir şey değildir. bir conventia, ortaklaşalık isteyen bir şeydir. -şimdi ben bir şeyleri açıklamak isterken genelde daha çok karıştırırım umarım öyle olmaz ha - halk olmak belli bir değerdir. bu şekilde biraraya gelmenin temelinde zayıflık yoktur. bu doğal bir güdüdür. insanlar birbirlerine ihtiyaç duyarlar ortaklaşmalar bu ihtiyaçtan sonra belirlenir kurallar, yasalar vs. bundan sonra ortaya çıkar. bu nokta cicero için önemli noktalardandır; ona göre, hiçbir biçimde hiç kimse doğuştan ahlaklı değildir. doğa alıştıra alıştıra, zaman içinde ahlaklı olmayı, erdemleri öğretir. dolayısıyla biz doğal olarak sosyal adalet düşüncesiyle donatılmış durumdayız. (bu aristoteles'te var.) halkın türlerine göre nasıl biraraya geldiklerini ve bireysel özgürlüklerin korunması konularını ele alır. meramımız şu : bireysel özellikler siyasi irade tarafından nasıl korunacak? cicero, devletin aslında kamunun varlığı olduğunu savunuyor. yani devlet ortak yarar üzerinden şekillenen bir şey. bu yüzden ortak yararı korumalı. - neyse sigara molasında zorladım ama ancak bu kadar hatırladım :( yoksa o başka bir kitap mıydı ya? bilemiyorum altan.
  • de re publica (devlet üzerine),

    eskiçağ’da kaleme alınmış en önemli siyaset felsefesi metinlerinden biridir.

    “hakiki yasa doğayla uyum içinde olan, her şeyin içine dağılmış halde bulunan, değişmez ve ebedi olan, buyurarak (bizi) göreve çağıran, yasaklayarak suçtan alıkoyan doğru akıldır; dürüst, adil insanlara boş yere emir ve yasak getirmez, sahtekar, suçlu insanlara ise ne emirle ne de yasakla bir etkide bulunmaz. ne bu yasayı yürürlükten kaldırmak caizdir ne ondan herhangi bir şeyi alıp çıkarmaya izin vardır, ne de tamamen feshedilebilir. ne senato ne de halk aracılığıyla bu yasaya olan bağlılığımız ortadan kalkabilir; açıklanması veya yorumu için başkasına ihtiyacımız yoktur.”
hesabın var mı? giriş yap