• altıncı neslin sevimli frp-koliği. görünen o ki kanalın** kızları bu vahşi/yahşi kişiliğe çoktan vurulmuş, entrylerine hasta olup $ukela'ya boğmuşlardır. e ne yalan söyleyelim, bu adam altıncı neslin göz emeği el nuru*. yani nası desem, öyle bir şey işte..
  • "rengarenk melankoliler de varmış haberimiz olmamış bugüne kadar" düşüncesini salar akla.
  • genç yaşta hayatın merdivenlerini hızla tırmanarak bir yerle*alakası olduğunu bana ciddi biçimde düşündürten yazar.
    nba konusunda ayaklı bir veritabanı* olmasının yanında sözlükte davulculardan başkasına rastlamayan james sunderland kişisini kullandığı enstrumanlar açısından dumura uğratmış, ayrıca kendisinin içini açmıştır. tabi durumun fevkaladeliği tarafımdan harcanmayarak bir proje çerçevesinde müthiş 3lünün*** bir araya getirilip, grubun kısa süre içinde heaven's nightta sahne alması beklenmektedir.
    herşey bir yana, gün itibariyle hayatın çamurlu yollarına bir adım daha batmış olmasını tebrik ediyor, "yürü be koçum" diyoruz kendisine.
  • çalıp-söyleyeceği bi zirve tertiplediğinde katılmaktan büyük mutluluk duyacağım, uçsuz bucaksız azınlık gönüllüsü..
  • melankolisini efes darklarla süsleyip nickine bahane yaratan adam. dünyaya hala mutlu bakabiliyor en güzeli bu.
  • mantık süzgeçinin sağlamlığı ile dikkatimi çeken suser.
  • deli metalci ve güzel muhabbetli bir kardeş
  • nesli tükenen sağlam blackçi lerden.okulunda başarılar.
  • söyleyecek sözlerimin bulunduğu insan ya da kendi deyimiyle "varlık"...

    - ben insanları hiç sevmem , insan denen varlık olgusal açıdan düşüncesiz , fikirsel açıdan yoksun bir bünyedir. anladın mı beni violet rublem? dedin bana...

    asosyal dedin kendin için sosyal olmak adına o kadar olanağa sahip olmana rağmen...terkedilme korkun olduğunu hep biliyordum , sevgi konusundaki düşüncelerine katılırken. ve ilk kez sevgiye inanıyordum dev gibi kollarındayken. ancak aldatmama sözüne inanmak istemedim. okumak kavramına sahip oldum seninle , birleştim belki de çok sevdiğin mayhem ile. sonrasında saçlarımı örmeyi severdin sen , -ki hala özlüyorsundur kesin*- bunun yanında şarkı söylerdin bana kesmeşeker'den... bana hayatımın en yoğun tadı olan 25 gün bıraktın ardında dahiyane genç , tuhaf çocuk...ve kuş olsaydın ölücektin seni sürekli sevmemden ötürü.

    ancak biliyorsun ki sen iki kişisin , bunu birlikte yeneceğimize dair söz vermiştin bana. bir yönün aydınlık , temiz , güzel ve doğal... özellikle "doğal"dan kastımı biliyorsun. ve ben bunu sevdim , inan buna. ancak öteki yönündü ellerimi bırakmana yardımcı olmama neden olan... sen dark melancholy olduğunda korkuyordum senden bunu biliyorsun. acımasız ve karanlık , eve geldiğimde baygınlığın dozunda kalmış bir aşk görmek istemedim ben... ve sevgi fedakarlık derdin bana güzel zamanlarımızda... fedakarlık bu olduğundan kopmanı istedim benden...

    asosyalim diyordun , öyle kal şimdi...

    ve şunu unutma tarla kuşum ; ben en çok seni sevdim...
  • (bkz: terapist)
    ilaci oldugu halde basina surmeyip baskalarina veren aziz kel
hesabın var mı? giriş yap