dış ses
-
televolevari programlarda görüntüler gösterilirken herşey hakkında yorum yapan, yeri geldiğinde "olmadı hülya olmadı" veyahut "serdar yeni bir aşk arayışında..." gibi birbirinden mühim cümleleri bize duyuran sese verilen isimlerden biri. dış ses.
-
televolede tiksinc bir haldeyken sinemada izleyiciye oykuyu anlatma veya karakterin ruh halini dillendirme gibi islevlere sahiptir. yonetmen icin goruntulerle anlatamayacagi anlarda imdada yetisen sey olarak gorulebilir. gel zaman git zaman yonetmenlerin filmlerinde kullanilis seklinin de onemli tercihler haline gelebilecegi ortaya cikmistir. misal personal velocitydeki anlatici uc kadinin hikayesini dillendiren bir erkektir, yeterince "dis"tir.
bir yandan da ic sesle aralarindaki farka dikkat cekmek isterim, fight clubda "anlatici"nin durmak bilmeyen konusmalari geleneksel bir ic ses kullanimina isaret ederken, thin red lineda birkac farkli ses duymamiz "bu tek bir kisinin oykusu degil, hepimizin meselesi bu" hissini seyirciye iletmis olur. -
(bkz: voice over)
-
-
armağan çağlayan'ın suratını ekşiterek dinlediği ve bizim agresifleşmemize sebep olan ses.
-
armağan çağlayanın başından hiç eksik olmamasını dilediğimiz ses...öyle illet bir adama yine de nazik konuşuyor, bravo. ben o dış sesin yerinde olsam o çorapları çoktan adamın ağzına sokup yuvarlak akvaryumu (hani arkasına geçip abuk subuk surat ifadeleri takınıyor ya) kafasına geçirmiştim...
-
voice over diye de bilinen, sinema'da doğru kullanılması durumunda harikalar yaratan teknik. en sevdiğim bi kaç filmden ikisinin başrol oyuncusu'nun dış ses olması da tesadüf değildir sanırım.
(bkz: selvi boylum al yazmalım)
(bkz: the shawshank redemption) -
kisaca sesin goruntude olmayan bir kaynaktan gelmesi durumudur.
-
süphesiz en güzeli "previously on lost"tur. *
-
kişisel bazda düşünüldüğünde iç ses gibi değildir; yönlendirmez, kafa karıştırır/bulandırır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap