• öncelikle bilim nedir onu konuşalım. bilim, insanların etrafında olup biteni bir protokol üzerinde ortaklaşarak ifade etmesidir. bunun için herkesçe kabul görmüş bir protokole ve yine ortaklaşılmış bir işaretleşme şekline ihtiyaç duyulur. yani bilim olup biteni tasvir etmek için bir araçtır. iletişim ihtiyacımızdan doğar bilim ve dil de gayet tabii bir bilimdir. insan algılarken bilime ihtiyaç duymaz. ne zaman ki algıladığı bir şeyi / durumu tasvir etmek, başkasına anlatmak isterse bilime / ortaklaşılmış protokole ihtiyaç duyar. bilim ve dolayısıyla alt kümesi olan dil, tasvir etmenin ta kendisidir. o halde dünyanın bilimsel olarak kavranması olup bitene şahitlik etme durumudur. tezatlık odur ki: şahitlik edileni de şahit edeni de yaratan rabbimiz celle celâluh iken din ile bilim birbirine karşı gibi dursun. sözlerimi
    aşağıdaki iki ayet, bir bkz. ve bir tweet ile noktalamak istiyorum.

    "ve böylece sizin dengeli ve ölçülü bir toplum olmanızı istedik ki [hayatınızla] tüm insanlığın huzurunda hakikatin şahitleri olasınız ve elçi de sizin huzurunuzda ona şahitlik yapsın..."[1] bakara suresi, 2/143

    "allah, (bizatihi kendisi) ile melekler ve hak ve adaleti gözeten ilim sahipleri o’ndan başka tanrı olmadığına şahittir: o’ndan başka tanrı yoktur, kudret ve hikmet sahibi(dir)."[2] ali imran suresi, 3/18

    (bkz: gerçeğin doğasıyla ilgili en temel öncül/@the reef)

    tweet
hesabın var mı? giriş yap