dökümhane

• döküm işleminin yapildigi, kalıp, maça gibi döküm icin gerekli elemanların uretildigi, dev ocak ve fırınlara sahip mekan, fabrika, atolye
• argoda tuvalet (bkz: 100 numara) (bkz: hela)
• fabrikanın ciddi anlamda en kötü çalışma koşullarına sahip olan bölümüdür. her taraf siyahtır. sürekli tüten bi ergitme ocağı, sağda solda dağınık halde duran nikel, bakır gibi malzemeler öncelikle dikkat çeker. sürekli döküm yapılıyorsa 24 saat çalışır. buralarda çalışan işçilerin emekli olduktan sonra fazla yaşamadığı söylentiler arasındadır...
• çocuktum, ufacıktım. sene 76, 77 olabilir. okula gidip gitmediğim şüpheli. ama sarı çizmelerim vardı evet. kış günü, her yer çamur, kar. üstümde palto, içeri girdik. gürültüden hiç bir şey duymanız mümkün değil. içeri girer girmez hissettiğiniz sıcaklık yayılıverir bedeninize. sonra o muazzam görüntü: dev kazandan akan sarı su. parlak, altından bir nehir gibi. zaman zaman kırmızılaşan, kımıl kımıl, janjanli, müthiş heyecan verici. elinizi o suya soksaniz sanki muhteşem güçleriniz olacakmış gibi. çocukluk merakı ile koşarak yaklaşmaya kalkınca, direk belinizden tutup kaldırıveriyor, uzakta bir yere koyuveriyorlar sizi. bide üstüne işittiğiniz azarla kalıyorsunuz. (bkz: pancar motor)
• buranın çalışanları %90 oranında kız babası olurlar.
• terminator 2 nin erime sahnesinin çekildiği mekan. toz + kalıplardan gelen kesif yanmış reçine kokusu + sıcaklık belirleyici özelliğidir.
• kişiliklerimizin içine döküleceği kalıpların üretildiği yer.
• "korkunç gibi görünse de sıcacık ortamıyla kalplere nüfuz eder..." dermişim...
  
  dikkatli olmak gerekir bu tür yerlerde. her an herşey sıcak olabilir. ama işin ehlisi olduktan sonra çok da bir problem yaratmaz.
  
  sanayinin ve endüstrinin en olağan kısmıdır kanımca. diğer bir olağan kısmı ise talaşlı imalat ve finishing işlemleridir.
• 15 yıldan beri ekmeğimi kazandığım yer.
• çalışılıcak ise alüminyum döküm üzerine çalışılmalı zira diğer türlü kir pas koku alüminyuma göre çarpı on