• ing. bir seri katilin kurban profilini ve öldürme yöntemlerini analiz edip kendisi de aynı kurban profilinden insanları aynı yöntemlerle öldüren katil. bu şuursuzlar asıl seri katille hemen hemen aynı zamanda işe girişebildikleri gibi kopya cinayet furyasının dönüşü elli-yüz yıl gibi uzun sürelerin sonunda olabilir. polisi iki durumda da işkillendirir ve kimi zaman orijinal seri katilin yakalanmasını zorlaştırırlar. türk polisi yakalar bunları, olmadı federaller tutar.
  • narsist manipülatör bir sosyopat seri katil ve peşindeki savcının hikayesini anlatan tayvan yapımı netflix dizisi. karakterleri ve hikayeyi sevdim. 10 bölüm yerine 6 bölüm olsa puanım daha yüksek olurdu. bana ağır akıyor gibi geldi. oyunculuklar iyiydi. karakterlere ve onların yaptıkları davranışların nedenlerine iyi odaklanmış. türün meraklıysanız izleyebilirsiniz ama asya yapımlarına aşina değilseniz sizi içine alamayabilir.

    https://www.netflix.com/watch/81511205
  • başrolünde wu kang ren’in oynadığı netflix-tayvan yapımı güzel bir gerilim dizisi. altta biraz spoiler vereceğim ama ne yazık ki asya dizilerinde asla isimleri ezberleyemediğim için spoiler isimsiz olacak.*

    --- spoiler ---

    oyun oynamayı ve meydan okumayı seven katil sebebiyle yer yer seven, sodom kulübü ile yer yer 8 mm esintilerini görüyoruz dizide. narsist ve psikopat bir katilimiz var. aslında bunun bir ekibi var ama biz bu kişiden dizinin ortalarına kadar hiç şüphelenmiyoruz, hatta ekibindeki kişi öldüğünde “aaa dizinin ortasında katil öldü yav.” diyoruz ama sonra anlıyoruz ki ölen kişi sadece sorunlu, ezik ve aptal bir tip olduğu için işin beyni olan esas katilimizin kullandığı biriymiş. zaten onun ölümünden sonra odak gerçek katile geçiyor ve buradan sonra dizi daha da gerilimli bir hal alıyor.

    savcıyı oynayan adam gördüğüm en yakışıklı asyalı oyuncu olabilir. zaten dizideki iki esas kız da -muhabir ve terapist- bu adama aşık ama bizim savcı görev aşkıyla bunu görmezlikten geliyor. sonlara doğru terapist ile savcının önceden sevgili olduğunu öğreniyoruz, tam kavuşacaklar derken katil geliyor savcıdan intikam almak için terapist kızı öldürüyor. sonra savcı dayanamayıp bunun ağzını yüzünü dağıtıyor, vurup hapislere düşüyor. buralar zaten tam seven ama neyse ki sonunda savcımız hapisteyken bile kafayı çalıştırıyor, güzel bir planla katile suçunu itiraf ettirip onu içeri tıkıyor, kendi de cezasını yatıp çıkınca avukatlık yapmaya başlıyor.

    ben katilin çocukluğuna biraz daha odaklanılsın isterdim. dj çocuğun sorunlu geçmişini gösterene kadar bütün işi planlayan katili gösterselerdi daha iyiydi, bir yangın sahnesiyle geçiştirdiler. bir de savcı ve terapistin sevgililik dönemleri flashback ile gösterilebilirdi. çünkü terapisti öldürdükten sonra katil diyor ki “en değer verdiğin kişi olduğu için öldürülmüş olabilir mi?” e biz bu sahneden birkaç dakika öncesine kadar zaten bunların eski sevgili olduğunu bilmiyorduk, eskiden tanıştıklarını biliyorduk sadece. geçmiş ilişkileri gösterilseydi o duygu seyirciye daha etkili bir şekilde geçerdi bence.

    neyse, güzel bir dizi bence. gerilim ve polisiye sevenler beğenir. benim puanım 7/10

    --- spoiler ---
  • kopyacı katil olarak netflixte yayınlanan seri katil temalı dizi.
    asya dizilerini severek izleyen biri olarak güney kore dizisi zannederek başladığım dizideki karakterlerin konuşmaları garip gelince araştırdım, meğerse tayvan dizisiymiş.

    dizinin atmosferi, konunun akıcılığı ve oyunculuklar gayet başarılı olmuş bana göre. seri katil, cinayet temalı filmleri beğeniyorsanız bu diziyi de severek izleyeceğinizden eminim.
  • "a killer paradox"un ardından güney kore yapımı yeni güzel bir şeyler ararken denk geldiğim, izlesem mi izlemesem mi diye düşünürken bir romandan uyarlandığını öğrenerek umutlandığım ve beklentilerimin çok ötesinde çıkmış bir tayvan yapımı.

    öncelikle kendi adıma eksi yönü: çince dünyada kulağıma en tiksinç ve çirkin gelen başlıca dil olabilir. şu dizinin korece veya japonca olmasını gerçekten çok isterdim, şöyle cümlenin en sonundaki kelimede -ooo -aaa diye uzayan harflerle dil lezzetlensin, "haah!" diye veya "hışşş!" diyen tepki ünlemleriyle ortalık şenlinsin falan, fakat 10 bölümün ardından kulağım hissizleşti sanırım artık.

    artıları: senaryo akıyor, oyunculuklar güzel, kurgu yerinde, bonus olarak birkaç bölümde bir birkaç dakikalık müzikle akan muazzam güzel görüntü çekimleri var. olağan akışın ara ara bu altın dokunuş diyebileceğim kısa görüntülerle ve geri planda müzikle zenginleşmesi aşırı harika olmuş bayıldım. bu görüntüler adına birkaç yıl sonra muhakkak tekrar izleyeceğim.

    tayvan yapımlarını iyice bir tarayacağım bu diziden sonra.
hesabın var mı? giriş yap