commercial

• adj. ticari.
  amerikanca'da, reklam.
• (bkz: commercial for levi)
• ankarali bir rock grubu
• bugun sozluge ilk adimini atmi$, bana fotosentez anlatmayi ba$aran ve bi araya geldigimizde geyik olayini abarttigim deli mavi ki$i
• mudanya fatihi, seneye yine benle dersane geyikleri cekicek olan^*, muzik muabbetlerini ve itini cok ozledigim muslim.
• eskisehire geldigimden beri bolca ozledigim, rezilliklerin daniska versionlarini turettigimiz, aylik gida maddelerimi kar$ilayan bir valideye sahip, odasinda sigara icilebildigine veya icilemedigine dair hicbir uyari bulundurmaksizin artislik yapan, uzerine de olayin bokunu cikarip yazinin icilmedigini aciklayan bi sigarayi icat etmi$, her$eyin bir gun gelip de guzel olacagina bir turlu inandiramadigim, devlet sanatcisi. astronot olcak derslerini cali$ip yatay geci$ yapmazsa..
  
  she`s only happy when it rains..
• amerikancada tv reklamı demektir
• (bkz: commercial invoice)
• hayata bakışımı değiştiren, beni şaşkınlıktan maymuna çeviren kişi.
• yanlislikla dünyaya düsmüs uzayli, insan kiligina girmis melek. kirilgan, düsünceli, her daim kackin, su raddeye kadar hakkinda ne yazacagimi da dahil olmak üzere ne yapacagimi bilemeyip aptal aptal aynaya bakmisligim vardir. ne denebilir görünen icin diye.. cok güzel insandir.