chips
-
britanya'nın patates kızartmasıdır. ekürisi fish'tir, alemlerde birlikte fish and chips diye bilinirler...
patateslerin üzerine bol sirke döküp, mayonezle yenmesi tavsiye edilir. -
adada french fries için de chips adı kullanılır çoğu zaman. bizim cips dediğimiz şeye ise crisps derler.
-
the clearinghouse interbank payment system. takas odası bankalararası ödeme sistemi şeklinde çevirebiliriz.
chips, belli standartların üzerindeki bankaların, uluslararası ve yerel işlemlerinde amerikan doları transfer etmekte kullandıkları bir araçtır. bankalar bu sistemle, müşterilerine her türlü finansal hizmeti ve hükümetler ve çok uluslu şirketler tarafından talep edilen aracılık hizmetlerini verebilmektedir. -
(bkz: chicken salt)
-
dokuzuncu nesil çaylak.
-
merkezi new york'da bulunan ve döviz işlemi ile uğraşan birçok bankanın üye olduğu fon transer sistemidir. dolar fonları bir ülkeden başka bir ülkeye çok hızlı, ucuz ve güvenli bir şekilde aktarıldığı için ödemeler kolaylıkla gerçekleşmektedir.
-
los angeles'ta görev yapan iki motorsikletli polisin mesai esnasında yaşadıkları maceraları anlatan 70ler 80ler diziydi.
dizinin ismi daha sonra "chips patrol" a dönüştürüldü.
http://photos1.blogger.com/…20/chips scann?? 37.jpg -
vakit öldürmelik film.
-
bir fbi ajani bir de eski motocross'cu yeni caylak salagin birlikte soygunlari cozmeye calismalarini konu alan bir komedi filmi.
patlamis misir esliginde izlenebilir, motosiklet severseniz hosunuza bile gidebilir, ben epey gulmustum. -
birleşik devletlerde odun talaşı ya da metal talaşı anlamına da gelebilen kelime. yerel bir jargondan ibaret olabilir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap