• korkulacak bir şeyden korkmamak.
  • kaybetme ihtimaline rağmen,korka korka,hedefe doğru yürümek.
  • göt gerektirir,
    götün yemesi için.

    beyazlıkta kaymak için yokuş aşağı, hayatta bir ivme kazanmak. saniyelik hızlanmak, kendini bırakmak, eğlenmek için rüzgar yüzüne soğuk soğuk çarparken. lakin, bir müddet sonra yiyen götün, güvenilen götün inceden sızlamaya başlamasıdır. eğlencenin bedeli acının yavaş yavaş sızmaya başlamasıdır içeriye.

    cahil cesareti,
    acının esareti.

    aynı beyazlıkla tekrar karşılaşılınca yeniden doğar aynı istek. oysa cahil de değilsindir artık yaşanılana, bilinçlenmişsindir tecrübe ile,
    aynısını tekrar yaşamayı istemek bile bile lades demek.

    yokuş farklı olsa da, aynı götünün acısını bile bile yeniden istemek.
    saniyelik heyecan için bu sefer uzun ömürlü bir acı çekmek. hatta bazen ölümsüz.

    hayatta eğlenip, kayarken bakmışsın hayat da senden kayıp gitmiş aslında.
    hayatın kaymış.
  • (bkz: kıyışmak), sıtaşmak, girişmek, dileği döğmek.
    karşılaştırınız cüret etmek.
  • cesaret etmek çıplak gözlerle güneşe bakmak, ayıpları örtmek için ayıpsızları feda etmek, sevmek suç. çok yüzü güzel çirkin gördüm, tuzağına çekmek için teninin arkasına saklanan, aramak kan gölüne dalmak, bir pişmanlık öyküsüdür yazıma mürekkep olan, kimse kendi olduğu için sevilmiyorum, hayalimiz de yarattığımız ruhları posterli bedenlere katıp buna sevmek diyoruz. ben yüzü güzel, gülüşü çirkin insan gördüm o an başlamadan vazgeçtim sevmekten, artık dünüme bugünü kurban etmek. onları da anlıyorum yaşamak için yaşatmamak kolaydır bunu anlamak kolaycılığa kaçanları yargılamıyorum, bir senede nasıl 6 saat fazlasıysa bende o 6 saatim tuzağa düşmek için her zaman bir yem bırakılır onlarda o yem. esirgemek başkasından üstün olmamız önemli değildir, bırakıp gitmeler falan değil bildiğin halde yüzüne gülen insanları üzmeyin çünkü onlar baştan esirgemiştir gerçeği sizden, baştan kabul ettiğin şeyin sonradan rabbe şikayete tabi olmamalı, sen baştan yıkmışsan kurumuş his duvarını sarmaşık açmıyor diye balyozla yıkamazsın, kimseyi de suçlayamazsın kışa kızamazsın sen yazsan koşullar eşit değil ve eşit beklemek akıl tutulması değil akılsızlığın ispatıdır. yeminlerini satanlardan adalet satın almak, eğer bir şey alınıp satılıyorsa nefsi harbiye değil nefsine yenik düştüğüm insanlar için fazla neşeliyim galiba ben bir deliyim. bir çiçeğe binlerce şarkı, şiir, hikaye yazılır lakin o çiçeği biricik kalan şey hepsi birine yazılmıştır budur onun eşsizliği. hür dava şarkısına karşı sulh karşına ceza çıkar. (sen özgürlüğe aşıksın hapishanenin parmaklığına tutunmuş uçurtmam)
  • gerçek cesaretin ne olduğunu görmeni istiyordum, gerçek cesaretin eli tüfekli bir adamla ilgisi olmadığını. daha başlamadan yenildiğini bile bile başlamak ve her ne pahasına olursa olsun sonuna kadar devam etmek olduğunu.

    bülbülü öldürmek, harper lee
  • "limanı terk etme cesareti gösteremeyen insan, kendi kıyısında acı çekmeye mecburdur."

    (bkz: la edri)
hesabın var mı? giriş yap