• murathan mungan'ın bence en iyi kitabı
  • sahmeranin bacaklari isimli uzun oykuyu barindiran ancak doruk noktasini okkes ile cengaverde yasayan murathan mungan'in diger kitaplarinda sikca yaptigi soylemlerin disina cikip oldukca zihin acici cumleleri ardarda siraladigi ve surukleyiciligi korumayi da basardigi cok iyi bir oyku toplamasi.
  • ilk iki hikaye ile coşturan, sonraki hikayeleri sıkılmadan okuyup bitirmek için ise iman gücü gerektiren kitap. süreklilik açısından ilk iki hikaye ile diğerleri arasında uçurumlar vardır.
  • murathan mungan'ın diğer güzel hikaye kitapları için (bkz: lal masallar) (bkz: kaf dağının önü)
  • "....hiçbir yeniden kolay değildir" diye tanıtılıyor cenk hikayeleri arka kapakta...
    1.öykü şahmeranın bacakları, anadoluda hep anlatılan, bilinen, hatta zülfü livaneli tarafından sinemaya bile uyarlanan bu masal-hikaye hiç bu kadar incelikle anlatılmadı ve usta bir edebiyatçı kalemden bu kadar ustaca kurgulanıp yazılmadı.
    kitaptaki diğer hikayelerle, mungan'ın 'best-seller' romanı yüksek topuklar yada üç aynalı kırk odadan çok daha fazla ilgiyi hak edenbaşucu hikayeleri....mungan'ın k.burjuva entellektüeller tarafından fazlaca sahiplenilmesinin nedenlerinden birisi de bu kitapta kendini açıklamakta çünkü mungan asla nereden geldiğin unutmamış aydın bir ustadır....
  • gelmiş geçmiş en iyi aşk hikayesi olan "temir ile binali"nin içinde bulunduğu kitap..

    rüzgâra tutulmuş bir ağaç gibi sevinçten sarsılıyor, durduğu yerde titriyor. kendi sevinci korkutuyor onu; sevincinin kendini aştığını duyuyor. yüreğinin çarpıntılarına yetişemiyor. temir'in yüzüyse bir avuç kül… sanki bir dağ rüzgârı yüzündeki her şeyi silmiş. bu kireç akı yüz binali'nin sevincini çoğaltıyor, tuzağına düşmüş avından aldığı keyfi çoğaltıyor.
    ....... der murathan mungan, temir ile binali'de...
  • erkek kitabıdır. erkekliğe dairdir. erkekleri cenge iten, dünyayla ve en çok da birbirleriyle cenk ettiren itkiler üzerinedir.
    her biri elmas değerinde, elmas keskinliğinde altı öyküyle devr-i cenktir.

    binali ile temir 2005'te, kasım ile nasır 2004'te oyunlaştırılarak diyarbakır'da sahnelenmiştir.
  • "babam beni şahmerancının yanına çırak verdi.
    sokaklarda haylazlık etmeyeyim, hiç olmazsa bir zenaat öğreneyim, diye. başıboş avare çocukların sonu iyi olmazmış. o zamanlar bilseydim, başıdolu avare çocukların da sonunun iyi olmadığını söylerdim babama." ilk sayfa.
  • "anlatsam inanmazlar oğul, masal derler.
    masala inanmazlar, sadece dinlerler.
    masala inanmayan, gerçeğe inanır mı?"
hesabın var mı? giriş yap