• 80lerin sonu 90ların başında bu olay moda dünyasında görülmeye başlandı. ozamanlar ceket kesimleri biraz bolca, dökümlü olduğundan kıvırmak/sıyırmak gidiyor diye düşünüyorlardı herhalde.

    artık bu ekol tarihe gömüldü, dünyada ki son temsilcisi ise bir türktür;

    ibrahim tatlısestir.
  • tipik ibrahim tatlises davranisidir. bizdeki seks ve oldurme icgudulerinin onda ceketin kollarini kivirmak ve tavuk taklidi yapiyormus gibi meme baslarini minciklamak seklinde tezahur ettigini dusunuyorum. (bkz: ibrahim tatlises in mikrofon tutusu)
  • rahat hareket etmeyi ve elleri randımanlı kullanmayı sağlamak üzere ceketin kollarını, giyenin kol boyuna göre ayarlamak...

    modadan akılcı bir anlam çıkarmak mümkün olmadığı gibi, modayı uyguladığını zannedenlerin hareketlerinde de bir bilgelik aramaya gerek yoktur.
  • bu yüzden astarları desenli olurdu ceketlerin. güzel de olurdu bence ya da moda öyleydi diye öyle görünürdü.
  • ibrahim tatlıses ekolünde, eğer kısa kollu gömlek giyilmiyorsa, içerideki gömleğin kollarının da ceketin kollarıyla birlikte onun üzerine gelecek şekilde kıvrıldığı görülür. çok ilginç bir akımdır, tarz desen tarz, yaratıcılık desen yaratıcılık...
    özenmiyor değilim, içim gidiyor nedense. böyle giysem ceketimi, kıvırsam içerdeki gömlekle beraber kollarımı... ama cesaret edemiyorum, oysa ne kadar da estetik dururdu.
    hakikaten çok enteresan bi şey.
  • akıllara ister istemez comanchero şarkısını getiren giyimsel akım.
  • halen geçerli olabileceğini düşündüğüm kıyafet tercihidir. düz renk, uzun veya kısa kollu triko üzerinde, önünü ilikleyerek veya iliklemeden, uygun aksesuar seçimiyle kolları kıvırma tercihinin başarılı olabileceğini düşünmekteyim.
  • 1980'lerin ortalarında modaydı şimdi birkaç senedir yine arada görünüyor özellikle de gençler arasında...
  • ortaokulda gömlekle beraber kıvırarak yaptığım eylem. çok karizmatik görünüyordum zannımca.
hesabın var mı? giriş yap