• john del russi'nin tek ba$ina yuruttugu, hierophant'in alt projelerinden biri. ayni isimle bir mcdsi mevcut piyasada. felaket $ekilde esoteric kokmakta soundu. john amca "funeral sinister hede hodo doom" dese de, kisaltarak doom diyebiliyoruz yaptigina*.
  • (bkz: katakomp)
  • mythic entertainment firmasinin aralik'ta piyasaya cikaracagini duyurdugu yeni daoc expansion packinin adi.
  • yönetmenliğini tomm coker ve david elliot'ın yaptığı 2007 yılında vizyona girmiş amerikan yapımı bir korku filmi. başrol oyuncularından biri namı değer pink olarak bildiğimiz alecia moore. hemen başında klasik bir şekilde filmin gerçek bir hikayeden esinlendiği yazıyor. filmin konusuna gelince bundan 200 sene önce paris'te ölü sayısı çok fazla olduğundan mezarlıklar dolmuş taşmış. bunun üzerine 7 milyon ölüyü mezarlıklarından çıkarıp şehrin altındaki madenlere gömmeye başlamışlar. filmin kahramanı hanım kızımız kardeşinin önerisi üzerine değişiklik olsun diye amerikadan kalkıp paris'e gitmeye karar verir ve hemen ortama girer, bir partiye davet edilir. bu partinin diğer partilerden farkı şehrin altındaki ölülerin gömüldüğü mezarlıklarda yapılmasıdır. kızcağızın partiye katılmasıyla olaylar gelişir.
  • bir doom 2 bölümü

    (bkz: the catacombs)
  • diabloda her girişi hafif stres ve ürküntü, her çıkışı rahatlama ve zafer olan mekan...
  • saw serisinden tanıdığımız greg hoffman ın prodüktörlüğünü yaptığı 2007 yapımı bir korku filmi. yapım abd de vizyona girmeyip dvd olarak satışa sunuldu.
    catacombs, ne yazık ki sürpriz sonuna bel bağlamış, kötü bir film...karanlık koridorlarda, ürpertici yeraltı mezarlıklarında kaybolan bir kızın hikayesi ilginizi çekiyorsa izleyin.

    --- spoiler ---
    abuk subuk bir sonla biten bir korku filmi daha... "meğer arkadaşları şaka yapmışlar" ile "bana şaka yapanın hali böyle olur" adında iki adet sonumuz var. iki son da yeteri kadar kötü.
    halbuki filmin hiç de fena olmayan bir hikayesi vardı. paris hakkında küçük çapta ürpertici bir info ile başlıyordu ama ne yazık ki film bu konu üzerine ilerlemiyor. öte yandan yan karakterlerden biri olan henry de çok gereksiz. hatta adama yazık olmuş çünkü esas kızın ablası nam-ı diğer pink hazretlerinin şakasına kurban gidiyor. ayrıca dönüp dolaşıp aynı mekanlara gelinmesi film hatası mıdır ya da dekor tasarrufu mudur bilemedik.
    son olarak kızımız fena halde gülşen e benziyor.
    --- spoiler ---
  • ekrani kucultup bir yandan da internette gezinirken izledim son yarim saatini... sonu oldukca tahmin edilebilir bir gerilim filmi daha...

    --- spoiler ---

    otuz yerde "ahhaha, onlar saka yapmaya bayilir ahahhaha" dendigi icin tum olanlarin saka oldugunu tahmin etmek zor olmadi tabi. tum bunlari animsama adina flashbackler de rezil... sonda flashback olayi bir saw'da superdi gerilim tarzinda hatirladigim kadariyla...

    --- spoiler ---

    kisacasi; ertesi gunu ise gitmeniz gerekiyorsa ve saat de film bitince 2:30'a gelmis olacaksa; degmez, izlemeyin. aksi takdirde? hmm, bilmem; ne kadar bos ve filmsiz kalindigina bagli sanirim...
  • pink'in oynadığı absürd ötesi gerilim filmi.
  • oldukca fena buyuk ihtimal cok dusuk butceli, fazlasiyla ozurlu bir film. senaryonun sacmaliginin barizliginin yani sira, filmde tek ilgi cekebilecek oge yok. bunu zaten filmin basinda yapimci firmalarin logolarindan anlamak da cok zor degil. eve iki bira icmeye gelen arkadasimi bile can sikintisindan kacirmasindan dolayi da eksi 2 daha veriyorum. merakla bile olsa izlenmesin, kisiyi izlerken gorenler bile kaciyor.
hesabın var mı? giriş yap