• carl maria von weber, 1786-1826 yillari arasinda yasamis alman bestecidir. mozart'in esi constanze'nin (weber) kuzenlerinden birisidir ayni zamanda. alman romantik opera gelenegini der freischütz adli operasi ile baslatmis ve boylece wagner'in bir bakima öncüsü olmustur. baslica eserleri sunlardir:

    der freischütz, op.77
    euryanthe, op.81
    oberon
    dansa davet(aufforderung zum tanze), op.65
    carl maria von weber polonaise brillante, op.72
    carl maria von weber klarinet koncertosu no 1, op.73
    carl maria von weber klarinet koncertosu no 2, op.74
    carl maria von weber klarinet icin koncertino, op.26
    carl maria von weber piyano koncertosu no 1, op.11
    carl maria von weber piyano koncertosu no 2, op.32
    carl maria von weber senfoni no 1, op.19
    carl maria von weber senfoni no 2
    carl maria von weber grand duo koncertant, op.48
    carl maria von weber klarinet quinteti, op.34
  • weber, cari maria von - (1786-1826) geçen yüzyıl alman operasının en büyük isimlerinden biridir. avusturyalı soylu bir aileden gelmektedir. weber ailesi içinden birçok amatör ve profesyonel besteci yetişmiştir. babası franz anton weber, oğlunu önceleri mozart gibi bir harika çocuk olarak yetiştirmek istemiş, ne var ki küçük weber`de müziğe karşı büyük bir ilgisizlik bulunması yüzünden bunu gerçekleştirememiştir. buna karşın salzburg'da michael haydn, münih'te von valesi ve kalcher'den dersler aldı ve son olarak abbe vogler yanında daha iki yıl çalışarak öğrenimini tamamladı. bundan sonra "aşkın ve şarabın kudreti" adlı bir opera ve 1800'de sunumu gerçekleşen "dilsiz orman kızı" adlı diğer bir opera besteledi. ayrıca ilk gençlik çağlarında "peter schmoll ve komşuları" adlı diğer bir opera ile "lied"ler, piyano ve koro parçaları yazdı. bundan sonra brelau şehrinde kısa bir süre müzik direktörlüğü yaptı ve bu sırada "rübezahl" adlı operasını da temsil ettirdi. ayrıca karlsruhe sarayında prens eugen ve stuttgart sarayında prens ludwig'in müzik direktörlüğünü yaptı. bu süre içinde iki senfoni, konçertolar ve "silvana" adlı bir opera daha yazdı. bundan sonra almanya ve isveç`te konserler verdi, 1813-1816 yıllan arasında prag operası orkestrasını yönetti. bu zamanda yazdığı en önemli sahne eseri "abu hasan"dır. ayrıca şair körner'in şiirlerini, bir piyano, bir fagot konçertosu, "savaş ve zafer" adlı bir kantat, klarnetli kentet ve piyano sonatları besteledi. 1816'da dresden saray orkestrası şefi oldu. burada on yıl kaldı. 1821 yılında berlin'de yeni tiyatro binasında en büyük eseri olan "freischütz" operası oynandı. iki yıl sonra viyana'da "euryanthe", 1826'da londra`da "oberon" sunuldu.
    besteci, ayrılmasından sonra vatanına hiç dönememiştir. ölümünden on sekiz yıl sonra cenazesinin londra'dan getirtilerek dresden'de gömülmesi, ölümünden 18 yıl sonra bunu yaptırtan wagner yüzündendir.
  • 12 aralık 1786 doğumludur ve elbette ki yay burcuna mensuptu (r).
  • magnum opus'u "der freischütz" yani "hür kurşunlar" olarak kabul edilir.
  • alman operasında romantizm akımının temsilcisi olan besteci.
  • alman romantik operasının mucididir. dresden’e yarım saat uzaklıkta hosterwitz de bir yazlık evi vardır. alman operası icin muazzam önem taşır.
    chopin gibi az yasamis 40 yaşında veremden hayatını kaybetmiştir. ayrıca hayvanları çok seven, evinde kedisi, köpeği,kuşu olan bir müzisyenmiş. köpeğinin isminin de ali olduğu söylenir. dansa davet adlı eserini de karısı için yazlık evinde yazmıştır. öldükten yıllar sonra naaşı wagner tarafından dresden’e getirilmiştir.
    wagner’in weber’i çok sevdiği söylenir. hatta bir sözünde ; “ingilizler senin hakkını verebilir, fransızlar senin dehân karşısında şaşkınlığa sürüklenebilir ama sadece biz,almanlar, seni çok seviyoruz” demiştir.
  • kendisinden geç haberim olduğundan dolayı utanç duyduğum, başlıkta bu kadar az entry olmasına sebep olan kendim dahil her müzik severe kafam girsin dediğim besteci.
  • talihsizliklerin adamı, ya da kötü bir ebeveyne sahip bir besteci.

    babası o kadar çektirmiş ki, stuttgart'ta yaşadığı zamanlarda dükün biri kendisine at alması için para zimmetliyor. o sırada da hayırsız babası ansızın çıka gelip paranın bir kısmını cepliyor. bunu öğrenen dük ikisini de sınır dışı ettiği gibi, weber babasının zimmetine geçirdiği dükün parasını geri ödemek için uzun süre çalışması gerekiyor.

    baba bununla da yetinmiyor, artık nasıl bir deliyse sanatçının çalışma masasına bir şarap şişesi içinde nitrik asit unutuyor (?). genç besteci de farkında olmadan kafaya dikiyor tabii. weber'in bilinci kapanıp iki ay boyunca hastanede yatması yetmiyor, babasının bu sorumsuz davranışından ötürü o günden sonra şarkı da söyleyemiyor.

    hep derim, herkes ebeveyn olmamalı. ama bu manyak adam da olmasa wagner, schumann,liszt kimden etkilenecek, alman operası ne alemde olacaktı.:/
hesabın var mı? giriş yap