*

  • canim'in eski toprak tarafindan katmerlenip sevgilenmiş halidir.
  • çok süslü gözüküyor, abartılı duruyor belki. fakat duyduğunuzda hissettirdiklerini aktarmak için yine bir o kadar işlemeli sözcükler kullanmak durumuna sürüklüyor kişiyi. canımın içi gibi bir hitap bu da, sen söylesen o kadar duygu patlaması yaratmaz karşındakinde herhalde!
  • mehmet akif ersoy'un çokça kullandığı bir samimiyet tabiri.
  • mevlana'nın sıklıkla kullandığı tabir. en bilinen örneği; “dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” .
  • elif şafak'ın "aşk" kitabında mevlananın sıkça şems için kullandığı sevgi ve bağlılık sözü... "ölürdüler cancağazımı" şeklindeki feryadı yüreğimi parçalamış hatta gözlerimi ıslatmıştır...
  • mevlana'nın hangi farsça şiirinden acaba hangi farsça kelimenin kim tarafından çevirisi bu kelime. (üç sorulu cümle)

    güzel olmuş bu kelime, ama aynı miktarda tebrikler meçhul çevirmenimize.

    (bulursam adını yazarım buraya. bilen varsa...)
  • "her gün bir yerden göçmek ne iyi
    her gün bir yere konmak ne güzel
    bulanmadan donmadan akmak ne hoş
    dünle beraber gitti cancağızım
    ne kadar söz varsa düne ait
    şimdi yeni şeyler söylemek lâzım"
  • aklıma direk mevlana'yı getiren kelime. bu kelime ilk defa bana söylendiğinde, daha doğrusu yazıldığında içim hoş bir duyguyla dolmuştu. nedendir bilemem belki söyleyene karşı olan hislerimden belki kelimenin güzelliğinden.
  • karadayı'daki savcı turgut, uzaktan uzağa aşık olduğu feride hanım'a sık sık bu şekilde hitap etmektedir.
    bu vesileyle gizli, platonik aşklarınıza cancaazım diye hitap ederseniz belkide işi çakozlar şapşallar.
hesabın var mı? giriş yap