• (bkz: sezgin burak)
  • zamanında hep gazlanmasına karsın hicbir zaman belirli bir performansın ustune cıkamayan basketbolcu..
  • sezonun ilk macinda besiktasa karsi vasatin altinda bir performans sergileyip, 11de 2lik bir ucluk atis isabetine ulasan basketbolcu
  • turk telekom macindan once karsiyaka takimi ile iliskisi kesilen basketbolcu
  • galatasaray'a geri donen 3luk kompetani. bilegi tutturdu mu kimse tutamaz. $lak $lak sokar.
  • nba'de yaşanan ron artest olayının bir benzerini yaşatmıştır kendisi.derya tasdelenler süresiz kadro dışı bırakılacağını söylemiş.
  • bu evladı altyapıdan tanırım, her maçına annesi ve babası ve takım taklavatı gelirdi. çok iri insanlardı ailesi gerçekten. ailesinden biri tekerlekli sandalye ile geliyordu onu hatırlarım. bu arkadaş genç takımda nasıl oynuyorsa şu anda da aynısını oynamayı başaran tanıdığım yegane oyuncudur. 1974'lü bir oyuncunun yeteneklerinden bahsetmek ne kadar komik olsa da bu arkadaş sky is the limityeteneklerini harcamayı başaran şaşırtıcı bir adamdır. bir maçta 15 rebound, bir diğerinde 7-8 blok bir diğerinde 25 sayı atması bizi şaşırtmamakta ancak aşağı yukarı her maçta bunların tamamını yapabilecekken özellikle hep kondisyonsuz olması, içe kapanık olması ve konsantrasyon sıkıntısından dolayı hep b class takımlarda sürünen bir oyuncu haline getirmiştir onu. temel problemi fiziksel mücadele'yi sevmemesidir. acı tarafı burak sezgin bir kutup ayısı kadar kuvvetli bir adamdır ve devasa zencilere yeri öptürdüğü de görülmüştür. ancak bunu ''sevmemektedir''. birebir savunması yeterli, pozisyon savunması berbat ötesi, şutları bir dört numara için çok iyi, potaaltı ve post oyunu yarım hooklar dışında yok. reboundculuğu ise bence pozisyonuna göre çok iyidir. burak böyle bir insandır. basketten ekmek yemiştir(allah fazlasını versin) ancak bence oturup her gece ağlamalıdır.
  • 3 şubat 2001'de kombassan konyaspor pınar karşıyaka maçında 28 ribaund almıştır. attığı sayı da aynı:28. vay anasını.
  • vaktiyle bir iki maçlığına da olsa yunanistan'da near east ekibinin formasını giymişliği vardır.
    yalnız, şu sıralar ataşehir'de işlettiği basketbol okulunun internet sitesindeki biyografisinde ise bu kısa macera için "türkiye'yi yurt dışında temsil eden ilk basketbolcu oldu" gibi bir ifadenin kullanılmış olması ise hâyli garip bir zihnin ürünü olsa gerek. çok uzağa gitmeden hatırlatmak gerekirse kendisinin gittiği kent olan atina'ya yalnızca bir önceki sezon ibrahim kutluay ve emre ekim transfer olmuştu.
    sitesinde bulunan tevazudan epey uzak biyografisine göz gezdirmek için; http://www.atasehiryildizlari.com.tr/…urucumuz.html
  • son zamanlarını izleyenlerin aklında sam perkins ya da günümüz versiyonu c. bosh gibi üçlüğün gerisinde avare avare dolaşıp boş kaldı mı sallayan bir adamdı izlenimi bıraksa da, gençliğinde bu ligin gördüğü en atletik uzunlardan biriydi.bu atletizminin sayesinde bir smaç şampiyonluğu kazanmışlığı bile vardır ama oyunu bir türlü seviye atlayamadı kendisinden görece daha az potansiyelli murat konuk güzel bir kariyer yaparken burak sahalarda genelde takılmayı arada da tribünde taraftar dövmeyi seçti.

    isminden dolayı mı bilmiyorum her zaman dikkatimin üzerinde olduğu bir oyuncuydu yetenekli olduğu aşikardı doksanlarda uzun oyuncu sıkıntısı yaşayan ülke basketbolunda daha etkili olmasını sağlayacak bir çok artısı vardı ama olamadı, ortalama bir kariyerle sahalardan koptu gitti.
hesabın var mı? giriş yap