• 2014 yılında shounen jump'da yayınlanmaya başlayan shounen manga.

    konusu:

    hikâyede geçen zaman bir farkla günümüze benziyor o da bazı insanların quirk diye adlandırdıkları özel yetenekleri olması. quirkler insandan insana çeşitlilik gösteriyor. örneğin: elden ateş çıkarmak, görünmez olmak, insanüstü, herkülümsü güç gibi. bu özel yeteneklerden dolayı dünyada hem kahramanlar hem de süper kötüler çıkmış ortaya.hatta bu durum o kadar olağanlaşmış ki profesyonel kahramanlar ve süper kötüler var. çocukları kahraman olmaları için eğiten okullar falan. hikâyenin ana karakteri midoriya izuku kahramanları takdir eden ve seven bir gün onlar gibi olmak isteyen bir çocuk. en sevdiği kahraman da all might. all might bayağı ünlü bir kahraman ve barışın sembolü olarak kabul ediliyor.

    ne yazık ki yapılan testler sonucunda ana kahramanda bir quirk olmadığı ortaya çıkıyor. quirkler insanlarda en geç 4 yaşına kadar kendini belli ediyormuş. buna rağmen ana kahraman hayalinden vazgeçmiyor ve çalışmasına devam ediyor. kaderin cilvesi olsa gerek, bir gün ne kadar iyi bir adalet duygusuna ve kahraman olma vasfına sahip olduğunu en sevdiği kahramanın kendisine, all might'a gösteriyor. ve olaylar gelişiyor. daha fazla anlatıp hikâyeyinin gizemini kaçırtmayalım. (spoil etmeyelim.)

    bu mangayla tanışmam elbette ki duyguların yoğun olduğu, naruto'ya veda haftasında oldu. naruto subreddit'inde şu resimle karşılaştım birçok kişi gibi. merak edip buldum mangayı. bu resim sayesinde bayağı bi hype oluştu tabii çoğu kişide; ''acaba bir sonraki hit manga bu olabilir mi?'', ''acaba naruto'nun boşluğunu doldurabilir mi?'' gibi.

    şu an için söyleyebileceğim tutma potansiyeli var ve güzel bir mangaya benziyor. 15 bölümü ingilizceye çevrilmiş durumda. çevrilmemiş birkaç bölümü daha kaldı sanırım. manganın konusu biraz da onepunch-man'e benziyor. kahramanlar ve süper kötüler diye ayrılmış olması, ranklar falan.

    son zamanlarda shounen jump spor mangalarından geçilmiyor. hatta espriyle karışık sport jump olsun artık gibi eleştiriler bile var. o nedenle spor konulu shounen olmaması bile benim açımdan artı puan getiriyor. konusu her ne kadar onepunch-man'e benzse de, karakter gelişimi ve ilişkileri oldukça naruto'yu andırmakta. bir şans verin diyebilirim.

    incelemek için
    okumak için.
  • geleceğin naruto'su, one piece'si veya ne bileyim en klasiğinden bleach gibi baya baya popüler olacak ve bence şu anda zaten popüler olan shounen jump dergisinin mihenk taşlarından birisidir. severek okuyoruz.
  • full gaz devam eden anime. all mighty karakteri ve dizayni çok başarılı ama asıl ost çok iyi bazı sahnelerde insanı gerçekten havaya sokuyor.
  • sözlükteki narutardların henüz ilgisini çekememiş seri eğer girilen entrylerin azlığına bakacak olursak. one piece'ye lafım yok lakin sanki başka seri yokmuş gibi sürekli aynı shounen serilerinin başlıkları altına yavan entryler giriliyo. gidin başka seriler okuyun kardeşim. bu serileri gibi daha nice güzel seriler var endüstride. nerde popüler seri orada bizim suserler. kurtulun artık şu mainstream serilerin peşinden gitmeye aa--. her neyse hakkında bir iki kelam edesim geldi şu son manga bölümünü okuduktan sonra.

    çevremde bu serinin konusu açılınca direkmen arkadaşlarımın bu seriyi shounen jump'ta yayınlanan kardeş seriler olan naruto gibi serilere benzettiklerini çoğu kez duymuşumdur bu zamana kadar. ee tabii durum bundan ibaret olunca seri; içerdiği çeşit çeşit karakterler, grup olmanın dinamiği güzel yansıtmanın yanı sıra güzel planlanmış hikayesiyle birlikte gerçekten de one piece gibi serilere benziyor. hatta naruto'ya bile benzediği söylenebilir serinin içindeki dövüş sahnelerinin okuyucuya sunuluşu ve aynı şekilde bu aksiyon sahneleri sırasında dövüşlerin zekice ve taktiksel açıdan kullanımı okuyucuya çok güzel bir şekilde lanse ediliyor fakat buradaki ayrım bu seri bu işi naruto'dan daha iyi yapıyor bana göre.

    genel manada mangası açısından konuşarak seriyi değerlendirdiğim için serinin çizimlerinin pek bir güzel olduğunu söyleyebilirim. özellikle aksiyon sahneleri insanı gaza getiren cinsten ve mangaka kalemini bu sahneleri çizerken çok iyi kullanıyor. karakter bolluğu seriye ayrı bir tazelik katıyor. bu karakterlerin gelişimi hikayeye gayet güzel bir şekilde yedirildiğinden karakter gelişimleri yazar tarafından okuyucuya zorla sunulmuş bir gelişim hikayesi gibi gelmiyor ve genellikle karakterlerin gelişimine baktığımız zaman insan ister istemez kendisinden bir şeyler buluyor karakterlerde ve yazar bunu gayet duygusal manada çok iyi kotarıyor yani karakterlerini okuyucuyla bir nevi bütünleştirmiş oluyor. yani şu ana kadar bize sunulan karakterlerin hiç biri hikayeye gereksiz olarak yerleştirilmemiş. tam aksine her biri hikaye içersinde önemli bir rol oynuyor özellikle sahip oldukları quirk yani yetenekleri bakımından. hatta serinin kötü karakterleri bile birbirinden ilginç bile diyebilirim ve zamanla gelişime müsait karakterler arkaplan hikayeleri açısından. kısacası dediğim gibi seride birbirinden çeşit karakter olaması hem konseptleri açısından hikayeye ayrı bir yenilik katıyor. yani diğer mangalarda kopyala yapıştır ile bu seriye zorla konulmuş tipler değiller. yani karakterler arasındaki dostluklar olsun, birbirlerine karşı rakip oluşlarının yanında serideki düşmanlık veya karakterler arasındaki zıtlıklar bile zorlama olmadan, doğal seleksiyon halinde gelişiyor. aynı şekilde espiriler, karakterler arasındaki komik diyaloglar birbirinden ilginç çoğu karakterlerin bir araya getirilmesinin doğal bir sonucu.

    uzun lafın kısası karakter gelişimi (deku'nun zayıf oğlandan güçlü oğlana evrilmesi örneğin), grup dinamiği ve evrenindeki değişik tipteki karakterler olsun okuması gerçekten de zevkli bir manga ve şimdi de animesi yayınlanması itibariyle anime serisi diyelim.

    edit: ayrıca iida'nın hastasıyım. nedir o el kol hareketleri sürekli dskfjds-. ayrıca adam bildiğin emergency exit iida. iyi güldürmüştü o bölümde.
  • beni direk kendisine bağlayan seri. ayrıca gelip " naruto'ya benziyo yeaa" vb. şeyler diyen insanlar çok. shounen seriler zaten birbirine illa benzetilebiliyor. bu farklı tat almayacaksınız anlamına gelmez. ben deli gibi okuyorum mangasını ve çok sevdim. sorsanız ama benim benzettiğim seriler de şunlar;

    ---------------spoiler---------------
    (bkz: hunter x hunter) sınavlar benziyor.
    (bkz: naruto)
    (bkz: gintama) kafasında el olan kötü adam aynı sakata gintoki.
    (bkz: tengen toppa gurren lagann) ana karakteri benzetiyorum.
    (bkz: one punch man) almighty'nin gücü benziyor.
    (bkz: avatar the last airbender) gücün aktarılması, geçmiştekilerin silüet şeklinde gözükmesi benziyor. ayrıca todoroki karakterinin yanık suratı aynı zuko.
    (bkz: soul eater) todoroki'nin saçını death the kid'in saçına benzetiyorum.
    (bkz: fairy tail) tetsutetsu (demir olan eleman) güçlenmek için demir yiyor. gajeel'e benziyor bu da.

    ----------------spoiler------------

    yani kasarsanız çok şeye benziyor. liste uzar gider. o nedenle bu kasıntılara girmeden oturup izleyin bence.
  • yeni dönem shounen mangalar arasında parıldayan ve çok başarılı bulduğum manga. animesi de sezon finali yaptı ve özellikle müzikleri ve seslendirmeleriyle son derece başarılı buldum. hero ve villainler çok güzel tasarlanmış. mangayı özellikle tavsiye ederim. çizimler çok başarılı. animeden daha iyi yani. bir de mangakanın şu karakteri aslında böyle düşünmüştüm ama böyle oldu şeklinde notları ayrı güzel. genç ve benimle aynı yaşta bir çizer olmasından dolayı bizim kuşağın etkilendiği anime ve mangalardan kendisinin de etkilendiği bariz belli oluyor. bu yüzden de ayrı bir seviyorum bu mangayı. shounen olduğun içi diğer shounen mangalarla benzer özelliklerde olması da gayet normal bir durum zaten.

    konumuza gelince herkesin özel gücü olan bir ortamda, hiçbir gücü olmayan ama kahraman olmak için 20 sn deli cesareti yeterli kafasındaki gencimiz hiçbir gücü olmadan cegaverlik yapıp arkadaşını kurtarmak için bir kötüye dalar. reyizimiz, 10 kilo taşaklı, über güçlü ama amarigan uşağı all might ortaya çıkıp bunun götü kurtarır. sonra yaman bir yiğitmişsin delikanlı gel seni ben yapayım, bende olanı sana koyayım der. çocuk afallar. sonra yanlış anladım evladım gücümü sana vereyim der. bizim delikanlı bu güç ile kahraman akademisine girer. olaylar gelişir.

    --- manga spoiler ---

    öncelikle bizim sınıftaki öne çıkan karakterlerden bahsedecek olursak

    midoriya: esas oğlan. başta çok ağlak, bu hali reborn'un esas oğlanı tsuna'ya benziyor gibi gözükse de cesareti adeta bir naruto, luffy. gücünü tam kontrol edememesi, seçilmiş kişi olması, çevresindeki kötümtrak karakterleri değiştirebilmesi, başta çok silikken sonradan yavaş yavaş insanlara ilham kaynağı olması diğer shounen ana karakterleriyle standart ortak yönleri. özgünlüğü de gayet sade ve hoş. özgünlük adı da son derece karizmatik :'one for all'. gücünü kullanırken başta kolu bacağı kırılıyordu. artık az da olsa kontrol edebiliyor. gücünden söz etmişken başta bahsettiğim gibi gücünü all might'tan devralıyor. all might da daha önce başkasından almış durumda. bu böyle nesilden nesile geçen özel bir güç.

    bakugou: esas oğlanın çocukluktan arkadaşı. patlama gücüne sahip, dövüş yetenekleri çok iyi, midoriya'ya gıcık oluyor ve bariz bir şekilde kafadan çatlak. ben kendisini oldukça sevdim ve göründüğü her karede tipine bakıp gülüyorum. aslında oldukça karizmatik bir tipi var ama sürekli kaşları çatık vaziyette olması, kurtarıldığını kabul etmemesi, fazla kibiri falan komik geliyor. serinin sasukesi diyebiliriz ama bir yarısı.

    todoroki: çok klas, çok zeki, çok karizmatik, çok yetenekli, iyi bir aileden geliyor, ateş ve buz. serinin sasukesinin bir diğer yarısı. manyak babası endeavor sırf en güçlü kahraman all might'ı geçmek için buz gücüne sahip bir kadın bulup kendi ateş gücünle birleştirmek istiyor. bunlar işi pişirince bizim todoroki reis ortaya çıkıyor. iki gücü birden kullanabilen todoroki babasına uyuz olduğu için bu gücü kullanmak istemiyor ve tabiki esas oğlan onu ateş gücünü de kullanması için ikna ediyor. bir yanı donduruyor bir yanı yakıyor. buz gücünü kullandıktan sonra vücudunun diğer yanı donmasın diye diğer yanıyla kendini ısıtıyor. güzel bir karakter.

    tokoyami: benim en sevdiğim kahraman adayı. gölge adam, gece kuşu, yalnız kurt, karizmanın tepe noktası. sessiz sakin son derece zeki ve güçlü. gölge gücünü sürekli bastırma eğiliminde çünkü özellikle karanlık ortamlarda gücünü bir salıverirse allah muhafaza pek önünde durulabilecek bir karakter değil. mangada bunu gördük. ışık olan ortamda pek bir etklinliği olmuyor.

    kirishima: sınıfın ikinci manyağı. bakugou nun kankası. çok enerjik ve eğlenceli bir karakter. gücü sertleşme. yani sertleşme derken tüm vücudu. belli bölgeleri değil. ama yine de yaşlanınca pek bir sorun yaşamaz gibi geliyor bana*

    iida: sınıf başkanı. karakter olarak iyi yazılmış ve çizilmiş. ama özgünlüğünü pek beğendiğimi söyleyemem. bacaklarında itici jet var. sonra hop ordayım hop burdayım. iyi de niye ordasın?

    uraraka: esas kızımız. midoriya dan hoşlanıyor. o da ondan hoşlanıyor. telefonda konuşurken ölecek gibi oluyorlar. başbaşa kalamıyorlar. klasik anime açılamaması yaşıyorlar. gücü dokunduğu şeyleri yerçekiminden bağımsız kılmak. çok güç harcayında kusuyor falan. öğk çok iğrenç.

    yaoyorozu: pek güçlü bir karakter değil. ama özgünlüğü hoş. takım çalışmasına müthiş yatkın. vücudunda çeşitli nesneler çıkarabiliyor. bunu da çocğunlukla memintolarının arasından yapıyor. erkeklerin aklını başından alıyor. zaten memintoları da tombikto... öhm. zeki ve stratejist bir karakter.

    mineta: sınıfın sapığı. 1 metrelik boyuna bakmadan karı kız peşinde koşuyor. korkağın önde gideni. gücü de bir boka yaramıyor. "komiklik şakalar falan" mantığıyla mangaya yerleştirilmiş.

    kaminari: vücudundaki statik elektriği arttırıp dışarı salabiliyor. aslında oldukça güçlü ama gücünü fazla kullanınca mala bağlıyor. beyninin stop tuşuna basılınca sürekli gülerek dolaşıyor ve elleri sürekli facebook un beğen tuşu gibi oluyor. bundan utandığı için gücünü pek kullanmıyor.

    senseiler ve prolar tarafına gelecek olursak

    all might: reis, 10 kilo taşak, amarigan uşağı, barışın sembolü, en güçlü, 1 numara şeklinde tanımlayabileceğimiz kahramanımız. bilgelik ve hıyarlığı aynı potada eriten sürekli gülen birisi. one for all un midoriyadan önceki temsilcisi. kötü adam all for one ı bir kez yenmiş ama öldürememiş. seri boyunca gücü yavaş yavaş giderken şu sıralar gücü tamamen gitmiş durumda. gücünü kullanmadığında tıfıl bir cartoon karakteri gibi görünüyor. gücünü kullandığı zamanlarda ise amerikan süper kahramanları tipinde. kıyafetini de superman ve captain america karışımı olarak görüyorum. müthiş bir adam.

    silgi kafa-aizawa: özgünlük silici, yakın dövüş ustası, uykucu, psikopat bir sensei, 3 kilo taşak. kendisinin gücü özgünlük silmek ama birebir savaşta tek başına yetmeyecek bir özellik olduğu için yakın dövüşte inanılmaz iyi. baskıcı ve despot bir öğretmen. sürprizler yapmayı çok seviyor. sınavları ve dersleri sıkıntılı geçiyor genelde.

    18+ gece kahramanı: kahraman kıyafeti jartiyer ve kırbaçtan oluşan memintoları tombikto bir ablamız. adından anlaşılacağı üzere pek erotik bir karakter. özgünlüğü ise uyutmak. taşak yok.

    başgan nedzu: ayı mıdır köpek midir kedi midir hamster mıdır ne olduğu belli olmayan bir abimiz. özgünlüğü ileri strateji. tam bir lider özelliği. gücünü pek göstermediler ama 5-6 kilo taşak var.

    cementos: çimento kullabilen, duvarları eğip bükebilen, pokemon tipli bir abimiz. modern dünyanın binalardan oluştuğunu düşününce ne kadar güçlü olabileceğini siz düşünün. en az 3 kilo taşak var.

    present mic: kahraman aleminin mehmet ali erbili. şovmenlik ve çığırtkanlık yapar. bir bakıma cazgır da diyebiliriz. sesi çok güçlüdür. anladığımız kadarıyla bağararak ortalığın amına koyacak bir güce sahip. ama ben pek sevmedim.

    gran torino: 1 metre boyu var türlü türlü huyu var. çok güçlü ve insan üstü bir hızı var. all might reyizin hocası bu ihtiyar. 8 kilo falan taşak var. all might reyiz bile gran torino nun adı geçince titremeye başlıyor. taşak miktarı eskiden daha fazlaydı muhtemelen. e yaşlılık tabi bir noktadan sonra düşüyor bazı şeyler.

    endeavor: çoook güçlü. all might'a en yakın güçteki kahraman. ama kendisinin de kabul ettiği üzere o bile all might'ın çok gerisinde. manyak adam onu geçicek diye gidip buz gücü kulanabilen bir kadın buluyor. ona tıklayınca todoroki çıkıyor ortaya. yarı buz yarı ateş. kadını da tıkıyorlar bir şekilde hastaneye. sonra diyor sen git all might'ı geç. ergen todoroki de siktir lan deyip reddediyor bunu. ilerde muhtemelen barışacaklar. all might gücünü kaybedince otomatikman 1 numara bu oluyor. ama 1 numara olmak için çıldıran bu adam bu şekilde 1 numero olmayı sindiremeyip kendi evini yakıyor. 9 kilo taşak var.

    mount lady: dağ gibi taş gibi bi ablamız. boyu 10 metre oluyor ve etrafını dağıtabiliyor. bunun da totosunu gözümüze çok sokuyorlar. taşak yok.

    vee son olarak öne çıkan kötü abiler

    stain-kahraman katili: felsefesini beğendiğim ama milleti doğramasını tasvip etmediğim bir abi. kendisine leke diyorlar ama o kahramanları leke olarak görüyor. kahramanların sırf para ve şöhret için kahramanlık yolunu seçtiğini düşünüyor. bu sebepten dünyayı lekelerden temizlemek istiyor. bir amacı olmadan katliam yapanlardan da hoşlanmıyor aynı zamanda. midoriya'yı kahraman olarak görüp onu kabullenmişliği ve midoriya'yı kurtarmışlığı var. mapuslarda çürüyor.

    tomura shigaraki: ön plandaki kötü. muntazam bir karakter tasarımı.özellikle mangada her göründüğünde tüylerim diken diken oluyor. şimdilik görünen gücü çürütme. ama o suratındaki ve her yanındaki ellerle daha fazlasını da yapabileceği ortada. senseisine oldukça bağlı bir karakter. sebepsizce insanların öldürülmesi fikrini seviyor. çünkü insanların sebepsiz yere yaşayan varlıklar olduğunu düşünüyor. dünyada açlık sefalet ve ölümler varken insanların eğlenmesini avmlerde dolaşmasını hoş karşılamıyor. insalara olan nefretinin temelinde bu var. all might'tan önceki one for all olan nana'nın torunu olduğu ortaya çıktı yakın zamanda.

    kurogiri: kara bir sis olarak görünür. teleportasyon yapabiliyor. bu özelliğiyle kötüler tarafında çok sağlam bir yeri var. kötüler liginin genişlemesindeki emekleri de yadsınamaz. normal hayatında takım falan giyen prezentabl bir kişilik.

    sensei-all for one: serinin uchiha madarası. şeytanın ta kendisi. her yol var bunda. özgünlük al özgünlük ver yapabiliyor. herşeyin temeli, esas kötü. one for all ile birlikte en eski güç buna ait. sakat bir adam, pek yaklaşmamak lazım. bunun taşak 100 kilo falan çeker. artık o mapusta.

    özet: kahramanlar tarafı(one for all felsefesi) ile villainler-kötüler tarafının(all for one felsefesi) amansız mücadelesi diyebiliriz.

    patates burada

    --- manga spoiler ---
  • ikinci sezonu geçtiğimiz cumartesi başlamış olan anime. mangasını okumuş olanların çok heyecanlı olduğunu düşünüyorum, keza ben de aynı durumdayım. ilk sezonu bile epey güzel bir biçimde kotarmışlardı. bu sezonun dönemin yıldızlarından olacağına kesin gözüyle bakıyorum.
  • yaş itibari ile kafam one piece'den başka (ona başladığımızda ufaktık tabi) shounen kaldırmadığı için artık, şu an için denemekten itina ile kaçındığımdır. anca gintama ya da one punch man gibi saf komedi olanlara belki bir süreliğine sarabiliyorum. iş güç; yeterli enerji bırakmıyor.
  • sözlükte pekte ilgi görmemesi gerçekten yazık olmuş seri. shounen jump'ta one piece'den sonra belki de en çok sevilen seri şu anda boku no hero academia. mangasının da şu an itibari ile gayet güzel bir şekilde hikaye bakımından evrilmesiyle uzun bir süre shounen jump'u taşıyan popüler mangalardan birisi olacak gibi. japonya'da hero kültürüne özellikle son günlerde ilgi duyan kesmin artmasıyla birlikte bu seri her ne kadar içinde kilişeler barındırsa da mangakası bunları alıp ortaya gerçekten okunası bir hikaye koyuyor. seriyi güzel kılan ve hoşuma giden bir yanıda diğer shounen karakterlerine göre bu yan karakterlerin fazla arkaplan da kalmaması. mangaka elinden geldiğince her sezon/cilt farklı karakterlerin arkaplanlarını irdeleyerek bu karakterlerin karakter gelişime bayağı önem veriyor ki bunu piyasada fazla yapan fazla mangaka ile karşılaşmak pekala mümkün değil. normalde hikaye ana karakterler üzerinden gelişirken bu hikayede yan karakterlerin de karakter gelişmi en az ana karakterin karakter gelişimi kadar önemli ve mangakanın yarattığı her karakterin üzerine titremesi okuyuculardan ekstra puan almasını sağlıyor.

    hazır ikinci sezonu da başlamışken umarım ileride gerçekten de hakettiği ilgiyi ve sevgiyi görür değerli animeci ve mangacı suser arkadaşlarımızdan. özellikle hikaye ve karakter gelişimi bakımından baştan savma bir şey aramayan biriyseniz, sahip olduğu güzel çizimlerle birlikte piyasada şu anda var olan en sağlam hero temalı shounen serilerinden belkide en iyisi.
  • şöyle bir şaheseri bünyesinde barındıran anime.
hesabın var mı? giriş yap