bocuk

• boncuk'un eksik yazilmisi.. (bkz: boncuk)
  kastikca kastim, hadi hayirlisi.. (bkz: hadi hayirlisi)
• özlenilmesi için 5 dakika yeten kişi.
  bir painkiller.
  (bkz: platypus)
  
  anlayamadığım bir şekilde diyaloğumuzun tepetaklak olduğu kişi.
• dünyanın öteki ucunda olmasına rağmen beni en yakınımdaki insanlar kadar iyi anlayabilip friendtest'imde yakınımdakilerin çoğundan daha yüksek not alıp beni dumurlara düşüren insan.
• ne kadar kavga etsek de, ne kadar uyusmasak da, ben onu ne kadar kiskanmis olsam da, ne kadar kulis muhabeti yaptiysak da, ben ne kadar begendigim butun erkeklerin ona asık oldugunu sansam da, ne kadar erkeklerden çektiklerimizi konussak da, ne kadar gormesek de biribirmizi, ne kadar özlesek de, ne kadar arasak da yollarimizi hayatta, ne kadar yollarimiz kesisse de, iyi ki varsin, iyi ki diyecegim insan. geçmişimin guzel yuzu...
• sabahın köründe nickinin altına bi ton şey yazılıp^*akabinde hiçbiri beğenmeyilip silinen insan...^*
• gecenini ucu gibi bir saatte bizde yatiya kalan bir arkadasimin ^*sevgilisinin icip icip bizim evin onune gelip bocuk nidalariyla zemin kattaki evimizde mutfakta bir saatimizi yere oturarak gecirmemize neden olan kelime
• beraber 7 oyun oynadiğim, shakespeare dersinde muhtesem dogaclamalar yaptığım, beraber "hey gidi gunler" denilebilinecek insan...
• çok komik bir şekilde sürekli istanbul'a gelene kadar buluşma planları yapıp kesin buluşuyoruz diyip ondan sonra istanbul'a geldiğinde saçmasapan komik aksaklıklardan dolayı bir türlü buluşamadığımız. 5 ay kadar sonra yeniden istanbul'a görünce artık kesin görüşelim dediğim yine de emin olamadığım, artık bu defa bir şey çıkmayacağını umduğum beni taaa vermont'un -15 derece soğuklarında bile anlayabilen dost.
• son zamanlarda telefonla konusmalarimiz sayesinde sesini yeniden duydugum, tekrar erkek muhabbeti yapmaya baslayarak eski guzel gunleri yad ettigim insan... ozlenmis nitekim...
• bocuk olarak kelime anlamı; domuz.