bloodstone
-
-
diablo (1) da bir questte 3 tane bulmaniz gereken ta$.
-
judas priestin screaming for vengeance albumunde yer alir. ilk iki misrasi bir cok sarkida yer alan bir sarkidir.
i've been trying
there's no denying
it's sending me
out of my mind
i've seen reason
change to treason
it's losing it's sense
of all kind
how much longer will it take
for the world to see
we should learn to live
and simply let it be
bloodstone, bloodstone
in the night time
wake in fright
i'm so scared of the game
that's being played
start to wonder
what's going under
and how many deals
have been made
how much longer will it take
for the world to see
we should learn to live
and simply let it be
bloodstone, bloodstone
bloodstone
i can't take it
you got me living
on a bloodstone
i don't want that that bloodstone -
amon tobin efendinin 2007 senesinde dünyayla paylaştığı marifeti; foley room'dan yayınlanan ilk single. 1001. dinlemede hala "her saniyesine kurban olayım" demekten kendimi alamadığım albüme girişte geçilen işbu kapı; heybetiyle insanın aklını alma mahirinde. şarkı; tobin'in albümde* yapmaya çalıştığını söylediği -hakikaten de yapmış bulunduğu- melodinin akan / kurgunun enfes kokan dualizmini tek eylemesinin evvelinde bir açıklama gibi. "birleşmezlerse böyle bir ikililer" demeye getiriyor aslında(hatta foley room'un kalanında da kulağımıza fısıldıyor sanki; "bloodstone fena değildi ama durma, ben de daha ne numaralar var").bloodstone üzerine fikir jimnastiği yapılırken; daha da ileri gidilerek "çok güzel olacağı bilinen bir anı yaşarken ilk saniyelerde duyulan tereddüttün müzikal karşılığı" budur denebilir("ne saçmalıyorum lan ben" diye ardından kendime gelebilir, buna rağmen bu iddialı tanımı kullanmaktan çekinmeyebilirim de).
velhasıl bloodstone'un öncü kuvvetlerinden olduğu; when two worlds collide tadında tariflediğim birleşmenin özüne dair, amon tobin beyin kendi sözlerine kulak verilerek bu bahsi kapatmanın yerinde olacağına inancım sonsuz; işte bu yüzden buyurunuz:
"i always saw a divide between music that was based purely on sound design and tunes that were written to physically move people. a challenge for me has been to try and make 'tunes' using aspects of sound design normally associated with highbrow academic studies in this area. i don't know how successful i've been but that was a goal anyway." -
daha çok jackie brown soundtrack'indeki natural high ile tanınmalarına rağmen 80'lerde de electro funk türünde sağlam işler çıkarmış eskiokul funk/soul/r&b grubu. özellikle '82 ve '84 senesi albümleri olağanüstüdür.
-
dokuzuncu nesil çaylak.
-
bir amon tobin basyapiti. resmen hikaye anlatan, insanin kafasinda goruntuler belirmesine, hayallere dalmasina sebep veren bir sarki. sarkinin girisindeki cocuk sarkisina benzeyen melodi aslinda keyiflendirmekten cok tedirgin etmektedir, sanki tekin olmayan bir yerdeymissiniz gecenin bir yarisi ve her an basiniza bir halt gelebilirmis gibi. yani benim kafamda bu parcayi her dinledigimde soyle bir goruntu beliriyor: birincisi, eraserhead'deki kaloriferin icindeki kadini aliyorsunuz ve ondan bir cocuk yapiyorsunuz. sonra, bu cocugu karanlik ve eerie ormanin icine (kontrast ayarlari ve isik dengesi lynch'in eraserhead'de ayarladigi gibi olacak) dogru yurutuyorsunuz sekerek ve gorunurde huzurlu bir ifadeyle. sonra iste, kendini kapkaranlik bir yerde buluyor bu cocuk, tedirgin. iste, biz sadece arkasindan bakiyoruz o karanlikta kaybolurken ve basina ne geldigini bilmiyoruz.
bir albumun* sahip olabilecegi en iyi acilis sarkislarindan birisi sanirim.
albumde arkasindan "esther's" isimli bir baska super parca geliyor. bu kiz cocugunun adi esther olabilir, diye bile dusunuyorum su anda. ve butun album sanki bir hikaye anlatiyor. -
bu tüyler ürpertici amon tobin eserindeki kemanları da kronos quartet çalmıştır.
-
tam adı "bloodstone: an epic dwarven tale" olan, 1993 mindcraft (bkz: ali atabek) yapımı rpg oyunu. magic candle serisinin oyun motoru üzerine kurulu olsa da bu efsane serinin bile çok önüne geçebilmiş bir başyapıttır. türün epik örneklerinin başında sayılır. oyuncuyu kocaman, adeta yaşayan bir dünyaya sokar ve bir fantazi rpg'den beklenecek her unsuru barındırır. ultima 7 gibi, open world deneyimini çok erken tarihlerde yaşatabilmiş bir oyundur. değil oyunu bitirmek, oyunun dünyasını keşfedebilmek bile son derece zor ve zaman alıcıdır. amiga versiyonu bulunmadığı için zamanında türkiye'de yeterince tanınmamış olsa da her orta dünya ve rpg meraklısını hala cezbedebilecek bir oyundur.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap