*

  • memo tembelcizer'in lombak'taki igrenc konular i$ledigi ko$e.. bu son sayida sicak havada don icinde kalan ta$ak sorunsalini i$lemi$.
  • ilk örneklerini hbr maymundaki essek cenneti adli kösede yazmistir.
  • memo pislik şeyler yazarken bile edebiyatının ne kadar kuvvetli olduğunu konuşturuyor bu yazılarda kanımca..
  • bir keresinde güzel bir yemek masasında güzel soslarla yenmeyi hayal eden bir makarna nın onun yerine pis bir öğrenci evinde berbat bir şekilde yapılması ve sonuçta çöpe atılmasını anlatmıştı..gerçekten acımıştım makarnaya..
  • son sayısında bok u ile bir bütün olmuş bi adamı betimliyordu...
    ve yine aynı öyküde bu pis varlığı bok,kaka gibi kelimeler kullanılmadan çok güsel annatıyodu
  • hbr maymundaki 2 litrelik şişeden kola içen 2 arkadaşın hikayesi ile yiğrençliğini beynime kazımış bölüm. kısaca anlatmak gerekirse 2 arkadaş kolayı sırayla içtikçe kolanın tadındaki şekerin azaldığını ve kolanın renginin açıldığını farkederler. sonra anlarlar ki her yudumda kafaya dikilen kola şişesinin içine birazcık tükürük kaçmaktadır ve arkadaşlar aslında son yarım saattir birbirlerinin salyasından oluşan bir kokteyl içmektedir. cidden tebrik etmek istiyorum memoyu, midemizi böyle kaldırmayı başardığı için.

    (bkz: salya kokteyli)
  • memonun lombak mart 2003 sayisinda stanley kubrickin 2001 a space odyssey uyarlamasini yazdigi cok sevdigim sayfalari. uyarlamada filmden farkli olarak hedef icin gidilen gezegen bir gotdeligi gezegenidir. ana bilgisayarin ismi hal degil mal dir. mal herkesi bokla ilgili olaylarla oldurmektedir. ve son kalan kahraman, mal in beynini yiyerek (mal in beyni pirinc lapasindan imal edilmistir) oldurmektedir. finali yine kubrick gibi havada birakmistir.
  • bir klozetin bir popoya asık olabileceğini ve acı cekebilceğini bana iyce belletmiş olan memo tembelçizer şeysi.*
  • türkçeyi mükemmel kullanan yazar- çizer vs. memo tembelçizerin lise yıllarındayken büyük ilgiyle takip ettiğim köşesinin adı.
    dershanede oturmuş, türkçe öğretmenin dinler gibi yapıyorum. bu arada bi teneffüs önce aldığım dergiyi okumak için can atıyorum. ama hocanın korkusuna çıkaramıyorum dergiyi. akabinde hoca çözmemiz için test dağıttı ve 15 dakikanız var dedi. çok seri bi şekilde testi cevapladım. hiç vakit kaybetmeden klasörümden dergiyi çıkardım. işte vuslat tam olarak buydu. hemen biraz da yiğrenelimi buldum. kabız adamın sıçma/sıçamamasını anlatıyordu. büyülenmişçesine okuyodum. kendimi o sıçamayan adamın yerine koymuştum. olduğum yerde kıvranıyordum adeta ve birden hoca dergiyi elimden kaptı. testi çözüp çözmediğimi kontrol ettikten sonra dergide okuduğum sayfaya bakıp, "ya bu adamı takip ediyorum, süper" demesiyle de tamamen dağıldım.
hesabın var mı? giriş yap