bilip bilmeden konuşmak

• (bkz: bilmeden konusmak)
• başındaki "bilip" kelimesinin ne diye orada durduğu pek anlaşılamayan deyim. genellikle kız çocukları mahallede ip atlarken yaptıkları dedikodular ve laf atmalar sırasında birbirlerine karşı kullanırlar bu kalıbı. örn:
  -sen herkese veriyomuşsun zaten
  -hiç de bile, bilip bilmeden konuşma
• sözün aslı blip bilmeden konusmaktır.
• biliyormuscasina bilgisizce konusma eylemi.
• (bkz: bildigi yanıldıgına yetmiyor)
• insanlar bazen bilmedikleri konuda konusurlar. bu geyik amacli da olabilir, sikilmanin disa vurumu da olabilir ot da olabilir bok da. iste tam bu noktada bazi atmacalar (bkz: anladin sen) sacma sapan rakamlar ve tarihsel bilgiler vererek "ahh tanrim bilmeden konusmaaaaaa :(((" seklinde hafifce sitem ederler. onlara gore bu "bilip bilmeden konusmaktir"
  
  (bkz: anlatim kabizligi)
  
  iste tam bu noktada, felsefe bilimi ile celisem bu cankuslar, sadece kendi bilgilerini kendilerine ve ya baskalarina kanitlama cabasi icine girerler. ota boka "sen burda zirt yerine pirt dedin, git biraz kitap oku, senin gibiler yuzunden ossuran ossurana" seklindeki yaklasimlari ile "bit git sevis rahatla yaaaa!" diyesini getirirler insanin.
  
  ana fikir: boka "bu bilimsel degil ama" demek sikicidir.
  
  geyik disinda mutlaka ciddi bir yere dokundurmak isteyenler icin:
  bonus: felsefe biliminde "gercek" yoktur, bu durumda fikir yurutmek icin "bilip bilmemek" onemli degildir. (bkz: kelime oyunu) (bkz: nükteci) bu durumda bilip bilmeden konusmak "beyinfirtinasi" yaratabileceginden her zaman kotu degildir.
• (bkz: bilim bilmeden konuşmak)
• (bkz: çelişki)
• insana durduk yere sinir harbi yaşatabilen gereksizlik. neyin ne olduğunu bilmeden, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların yapmayı çok sevdiği bir şey. desteksiz bir özgüvene dayanır. kafası "ben düşündüysem doğrudur, ya ne olacağıdı" mantığıyla çalışan adamların vazgeçilmez huyu.
  
  bu sabah arabasına bindiğim taksici şahane bir örnek sundu bana ve insan içine çıkmayı neden sevmediğimi hatırlattı tekrar. serum taktırmak için hastaneye gidiyorum. elimin üstündeki damar yolu denen zımbırtıyı fark etti ve şenlik başladı:
  
  -ilaç mı veriyorlar?
  +hıı, serum takılacak. ona gidiyorum zaten.
  -çıkartsana onu. iğne yapsınlar.
  +...^*
  -iğne daha iyi.
  +abi sürekli iğne yapılmasın diye takıyorlar bunu zaten. bir kere takıyor, üç gün kullanıyor, musluk gibi takmışlar buraya, ilaç vereceği zaman açıyor kapağını, basıyor ilacı içeri, kapatıyor. zırt pırt kol delmek yok. pratik yani.^*
  -orda olmaz ki o ya, elin üstünde. koluna taksalarmış bari.
  +yahu üç günde bir yeri değişiyor zaten, damar değiştiriyorlar, bu arada öbür damar da dinlenmiş oluyor. kolumda yer kalmadı zaten, her yer delik deşik.
  -öyle kolda plastik mi olur ya. saçma. iğne yapsalar daha kolay.
  +fesüph... abi melo'nun penaltı olayına ne diyorsun?^*
  -heaaa hahaha, pitbül diyorduk panter çıktı herif ehe ehe.
  +ohh.
• bilmedikleri bildiklerinden kat kat fazla olan gereksizin önde gidenine özgü eylem.
  
  (bkz: biliyorsan konuş ibret alsınlar)
  bilmiyorsan (bkz: sus da adam sansınlar)