bergen dinlemekle dinlememek arasında kalmak
-
"varolmanın dayanılmaz hafifliği" yerini onulmaz sancılara bırakıyor(du) sanki -bergen dinlerken-... hiçbir dilde kulu olmayan litost tanrılara kurban edilmişti yüzü -hüznün- malihûlya bahanelerle. o ise, perçemleri ile örtmüştü karanlığı(nı)...
ne üzerinde yıldızlı gökyüzü vardı, ne de içinde -şeytanların masasına meze edebileceği- bir ahlâk yasası. ve hiç umurunda değildi kant'ın tasası.
- beyler, ağalar, kasımpaşa ne taraftaydı?
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap