• bülent ortaçgil'in çekirdek sanat evi günlerinden kalma, fikret kızılok'la berber söylediği bizim şarkılarımız şarkısından bir söz.

    iki dost oldukları günlerden kalma, sonunu uzata uzata ve hissede hissede söyledikleri bir cümledir bu.

    günlük konuşmada, "buluşma" planlarının yapıldığı anlarda araya sıkıştırılması karşı tarafı sinir edebilir pek tabii, "ne diyosun a.k." repliğiyle karşılaşmak oldukça olasıdır.

    ama vardır böyle bir şey... bir temennidir, "bilmeden" buluşmak, buluşabilmek...

    akıl buluşmak istenilendeyse zihin çağırır buluşma yerini, dolaşırsınız en güzel ormanlarınızda ve en yakıcı bozkırlarınızda... bir de bakmışsınız ki karşınızda...

    günler, aylar, yıllar, en önemlisi insanlar geçmiştir üzerinden ama oradadır işte. "dümdüz o o ova"nın ortasında yalnızlığı kenara bıraktığınız andır.

    sabır ister, şahlanmamış umut ister, yanlış hareketlenmelerin içindeki eli durdurmayı bilmeyi ister.

    belki de bir gün bilmeden buluşursunuz.

    oldukça unutulmuş, hiç hesapta yokken, ama içten içe de istemiş olarak... yine de "bilmeden".

    belki bir gün bilmeden buluşuruz
    denizin kıyısında...
    çocuğun düşlerinde...
    ya da
    sivrisinek sazında
    usulca...usulca...
    usulca.

    bir çocuğun düşünde nasıl buluşulur bilir misiniz? ben bilmem...

    ama yine de

    belki bir gün bilmeden, bilmediğimizden buluşuruz...
  • bilinmezliğin arasındaki güzel bir ihtimaldir.
hesabın var mı? giriş yap