• kifayetsiz muhterislerin en revaçta uğraşısıdır bu. megalomanlığın (megalomallık mı desem) zirvelerinden biridir. parti fark etmez, hepsi yapıyor bunu.

    bu belediye başkanları bütün siyasi ikballerini partisine, genel başkanına borçlu olduğu halde sanki marifet kendisindeymiş gibi her yere, her fırsatta isimlerini yazarlar.

    mesela üsküdar belediye başkanı mustafa kara... iskelenin orda bir saat var, üstüne yazmış ismini. ne alakası var. yani kendi cebinden para ile mi yaptırdın bunu? veya şahsınızın çok dahiyane bir buluşu muydu da üstüne ismini yazma ihtiyacı hissettin. kamunun parasıyla dağa taşa ismini yaz. oh ne ala. fuzuli işlerle uğraşacağına çöpleri topla. haftada üç gün çöp mü toplanır? ortalığı bok götürüyor. o ilanlara da yazsana adını. "çöpleriniz salı, perşembe, ctesi toplanır. mustafa kara." olmadı değil mi?

    bu hastalıklı ruh halinin zirve yaptığı kişilerden biri de ümraniye belediye başkanı hasan can. marka zannediyor kendini.

    hele seçimlerden önce utanmasalar ilçe sakinlerinin hepsinin üzerine kendi isimlerini yazacaklar. ayıp. kamunun parası bu, babanın parası değil.
  • (bkz: ego tatmini)
  • yapanların ve yapılmasına izin verenlerin acil psikiyatrik yardım alması gerektiğini düşündüren uygulamadır.
    iş öyle bir hale geldi ki, örneğin x belediyesi yazısının altına, belediye başkanı ibaresine bile gerek duyulmadan yalnızca isim yazılmakta... herhalde verilmek istenen mesaj bu belediye benim malım, çiftliğim tarzı birşey olmalı.
    nasıl bir egomanyaklıkmış be birader.
  • (bkz: cevat durak)
    çok matah işler yapıyormuş gibi her yere ilan, afiş vs yapıştırır, anneler günü, babalar günü, kabotaj bayramı, dünya sulak alanlar günü ayırt etmeksizin kutlar, dünyaca ünlü melih gökçek gülüşüne yakınsayan gülüşüyle kutlar babam kutlar... karşıyaka belediye başkanı cevat durak inş müh. diye de imzasını basar her şeyin altına.
    hatta yetmez, seçim sonrası karşıyaka halkına aklınca karne verir, cumhuriyetçilik 10, laiklik 10 filan diye, onun da altına atar imzasını... buyrun görün;
    http://sendeyolla.hurriyet.com.tr/…/4/2/124196v.jpg

    müflis müteahhitden sırf chp'li diye başkan seçersen o da böyle yapar işte, naapsın...
  • bunun belki de ilk örneği chp'den işbaşı yapmış haşim işcan abimizdir. ama kendini de aşmış sadece istanbul'da sokaklar caddeler bulvarlar altgeçitleri kavşaklar vs. kalmamış, izmir'de bursa'da bir çok yerde caddelere filan adını vermiş biri. bugün topbaş'tır kara'dır haşim amcanın eline su dökemezler.
  • bu ekolü melih gökçekin başlattığını düşünüyorum ve bu taktikle başarılı olunca (çünkü heryere ismini yazınca "belediye çalışıyor ama melih gökçek sayesindedir kesin" gibi bir anlam çıkıyor ortaya) bütün belediye başkanları bu taktiğe başvurmaya başladı. keçiörende "gül dalında güzeldir/turgut altınok" gibi tabelalar vardı yüzlerce. şimdi türkiye'deki en küçük beldede bile bu uygulanıyor.

    (bkz: allah sonumuzu hayretsin)
  • israrla ismini cop konteynerine yazdirmaya calisan fatih'in baskani mustafa demir kisisi ciddi bir ornektir bu alanda, kendisini tebrik edecektik kararli davransaydi.
  • bunu en güzel mustafa sarıgül yapar. şişli sınırları içerisinde belediyenin yaptığı herşeyin üstünde babasının hayrına, cebinden verdiği paralarla yaptırılmışçasına, kocaman "mustafa sarıgül tarafından yaptırılmıştır" yazıyor.
  • belediye başkanlarının ileri nesilleri düşünerek "bakın biz zamanında bunları yaptık, yapamayanlara nazire olsun.." dercesine yaptıkları iş. ulan adını napıyım ben, icraatlarınla gündeme gel sayın başkan.

    (bkz: ben giderim adım kalır)
  • işin ilginci, yeni bir belediye başkanı seçildiğinde eski belediye başkanının isminden eser kalmaz. sanırsın şehrin veya ilçenin tarihi o anki belediye başkanı ile başlamış.
hesabın var mı? giriş yap