• beş gol atmak
    (bkz: beş basmak)
  • geleneksel bir tesbih çekme biçimi. delikanlının vücut dilinin önemini nicedir bildiğinin resmidir. karşısındakine meydan okumak, "buraların ağası da benim paşası da." demektir.
  • futbol maçlarındaki ehemmiyeti abartılmış bir hadisedir.

    nedir, maç öncesi röportajlarında görürüz. bilet kuyruğunda bekleyen taraftara sorulur. "beş çekcez, beş beş" der, parmaklarını ekranın iç yüzeyine dokundururcasına.

    bundan daha trajiği, maç esnasında yapılan "beş beş" tezahuratıdır. son on dakikada dördüncü atılmışsa, ya da henüz ilk yarıda ikinci-üçüncü gole ulaşılmışsa taraftar beş gol dileğini dile getirir. takımımın beş golle kazandığı bir sürü maç geliyor aklıma. hiçbirisinde de beşinci golle gelen ekstra bir haz anımsamıyorum. güzel oldu, sevindik, pınarbaşı çektik ama beşinci golün diğerlerinden bir farkı olmadı.

    hatta cesaretle söyleyeceğim ki, iyi bir 4-0, laçkalaşmış bir 5-1'den, so on dakikada atılmış iki dallama golden yeğdir benim için. tersten düşününce de değişen bir şey yok. ha dört yemişsin, ha beş. altı-yedi'ye kadar yolu var. üçten sonrası aynıdır, farktır, hezimettir. maç bitmiştir, önümüzdeki maçlara bakma zamanıdır.
  • cok mustafa denizli bir tabirdir. cikis noktasi icin (bkz: 9 kasim 1988 galatasaray neuchatel xamax maci)
hesabın var mı? giriş yap