*

  • "ingiltere'de herşey var, her özgürlük var" diye, ingiltere modelinin heryere uygulanmasını savunanların sevebileceği cümle.

    öte yandan, kaynak arayınca şu bilgilere ulaşabilirsiniz:
    britanya nüfusu: 61milyon.
    britanya'daki müslüman sayısı: 1.5milyon.

    yuvarlak hesap, britanya'da %2.5 müslüman nüfusu var.

    ulan bu kadar azınlığa hak verilir tabii, potansiyel bir tehlike değiller ki. müslüman olmayanlara bir yaptırımları zaten olamaz. yarın %15 olsun (ki oldurur mu ingiliz hükümeti ayrı konu) bakalım ingiltere neler yapıyor.
  • yapıldığı ülkeye de bağlı olmak kaydıyla, göte girmesi kaçınılmaz olan beyanattır.
  • hani ingiliz laikler anitkabir'e yurumeye basliyor, tersten britonca mansetler atiliyor ya, oyle komik ki, ingilizlerin husu icinde karsiladigini sandigim aciklama. bir sevinc seli akiyor krallik sokaklarinda, "iste gercek demokraaasi" cigliklari atiliyor sandim.
    gordon brown "ulemaya soralim uygun derse hukuka girsin" demis sandim. elizabeth "bazi seriat kurallari hukuka girene kadar noel konusmasi yapmayacagim" demis sandim.
    sonra bi' baktim yok oyle bi' sey, sacmalamasak mi?
  • hayati tersten anlamak ne aci bir durum... ingiltere'de muslumanlari kollayan bir papaz, su anda papaz cinayetlerine karsi yuruyen, olaylari aydinlatmak icin mucadle eden bir imamla kiyaslanabilir ancak. bu ornekten papazin islam seriatina olan sevgisini cikaran turkiye islamcisinin hayata bakisini olaylari algilayisini sorgulamasi gerekir.

    adam empati kurmaya calismis, ama bizim islamcilar buradan kendilerine pay cikariyorlar. ey islamci, sen de rowan williams'i ornek alsan senin de su anda diger inanclari koruyor olman gerekirdi, alevilere zorla sunni din egitimi verilmese karsi cikman "eger diyanet diye bir kurum olacaksa, aleviler de temsil edilmeli" diyebilmen gerekirdi. binlerce yillik memleketlerinde ortodokslarin neden papaz yetistiremedigini sorman gerekirdi. misyoner cinayetlerinin aydinlatilmasina calisman gerekirdi. sen bu baspsikoposu da anlamamissin. bunu da kendine yontarak algilamissin.

    rowan williams israil'e hiristiyanlarin din adina destek vermesine karsi olan muhalif bir psikopos. muslumanlarin entegre olmasina calisiyor, islamofobi'yi yenmeye calisiyor. eger ingiltere musluman nufuslu bir ulke olsa, iktidarsa islamci bir parti olsa, bu baspsikopos bu lafi eder miydi? bu laflari etmesi ayni sekilde algilanabilir miydi? sozlerin anlami o ulkeyi domine eden kulturden bagimsiz degildir. ingiltere'de bir baspsikopos batidaki musluman nefreti ve israil'e kayitsiz sartsiz destege karsi demiri tersine bukmeye calisiyor, sen buradan turkiye'de seriat duzeni kurma yonunde soz hakkina pay cikariyorsun. aynen devam et o zaman.
  • dine, ırka dayalı ayrımcı davranışın, toplumun bir kesimini hiçe saymanın bir şekilde insanın, afedersiniz, götünde patlayacağının farkında olan insan beyanatı. en yakın örneklerinden birini fransa'da gördük, belki daha da göreceğiz... müslümanların toplam nüfusa oranının az olmasının rahatlığıyla ileri sürülmüş bir fikir de olabilir, müslüman nüfus artınca toplumda oluşacak sorunları görme ferasetini gösteren bir açıklama da.
  • bir ruhbandan, ruhbanca bir çıkış; ingiliz dedi diye mantıklı mı olması gerekiyor? kısmi şeriat nasıl işleyecek? şeriat polisleri barda müslüman ingiliz avına mı çıkacaklar, müslüman hukukundaki kadın erkek eşitsizliğini bazı ingiliz vatandaşlarına mı uygulayacaklar? hırsız ingilizi hapse koyup, müslümanın mı elini kesecekler? mahkeme bu müslümandır, o yüzden işlediği şeriata göre suçtur dediğinde zanlı hayır ben ingiliz vatandaşıyım ve ona göre yargılanmak istiyorum diye seçim yapma şansına mı sahip olacak? gerçekleşmez değil, gerçekleşebilir elbette; ancak daha beyinsiz bir öneri görmediğimi de kayıtlara geçirmek isterim. bu piskoposun zannettiği gibi müslümanlarla diğer toplulukları kaynaştırmaz, müslümanların özgürlükçü olanlarının yobaz olanlar tarafından ezilmesine zemin hazırlar.

    sayısız örneklerini uzun yıllardır tekrar tekrar gördüğümüz üzere din, "azıcık ucundan"la yetinmeyen kesif bir karanlıktır.
  • rowan williams'in 7 subat persembe gunu bbc radyosunda konusurken yaptigi aciklama. seriat kurallarinin evlilik iliskilerinin duzenlenmesinde ve finans duzenlemelerinde biritanya hukukuna dahil edilebilecegini, ve muslumanlarin, isterlerse, bu kurallara gore mahkemelerinin gorulebilecegini, bu konunun tartisilmasi gerektigini soyluyor. tartisma britanya'daki yahudi toplulugunun da yahudi mahkemesi oldugu yonunde de acilip sacildi. dezenfermasyonu onlemek icin yazalim, olur da bu konu kullanilirsa diye: yahudi mahkemelerinin evlilik meseleleri konusunda (bosanma, cocuklarin velayeti vs) karar verme hakki yok. para meselelerindeki anlasmazliklarini yahudi inanclarina gore cozme haklari var ki ingiltere hukuku kimsenin aralarindaki anlasmazligi (finans meselelerinde) bu sekilde cozmesine karsi cikmiyor. yani ahmet ile mehmet de borc yuzunden tartisabilir ve imam'a gidebilir britanya'da.
    simdi gelelim baspiskoposun soylediklerinin yaratigi etkilere:
    bazi ulkelerde bir insan bir sey soyledi diye sistem cokmuyor. daha da garibi kimse baspiskoposa ingilizlige hakaretten, ingiltereyi bolmek istemek sucundan, seriati ingiltere'ye getirmek icin caba sarfetmeten dava acmayacak. bir cilgin adami sokakta oldurmeyecek. konu tartisiliyor. bir kanali aciyorsunuz 'ahaha o zaman kadinlari da sokakta taslayalim, olur mu boyle sacmalik' diye dalga geciliyor, obur kanali aciyorsunuz 'boyle bir sey mumkun olabilir mi, ne gibi sounlar yaratir' diye sorgulaniyor. cok inanilmaz sayin seyirciler, konu tartisiliyor. simdi bana gore, ve ingilizin anlayacagi dilde, utter bullshit -yani sacmaligin daniskasi- bu oneri, seriat kurallarinin britanya hukukuna dahil edilmesi yani. bunun sonu gelmez cunku. yahudi de isteyecek hakli olarak, katolik de, budist de. ama sacma sapan matematik hesaplariyla da asla anlayamayacaginiz bir beyan bu. ingiltere'deki muslumanlarin sayisinin toplam nufusa orani ile bu aciklamanin tehlikesizligi diye bir sey olamaz. azinliklarin 'cogunluklarla' haklari esit degilse, yasalar onunde esit muamele gormuyorlarsa "bunlar cok bunlara su hakki vermeyelim tehlikeli, bunlar az bunlara bu hakki verelim bir sey olmaz" seklinde bir azinlik haklari anlayisi demokrasiyi cogunluk sistemi olarak algilayanlara mahsus sanirim. aksine, hristiyan bir din adaminin boyle bir oneri getirebilmesinin tek nedeni "bir haksizlik yasaniyorsa bu insanlari daha fazla yabancilastirmayalim, sistemin onlarin inanclarini ve haklarini da koruduguna inansinlar" dusuncesidir. boyle bir dusuncenin hala daha 'laik', 'resmi dil' vs vs gibi kavramlari algiyalamamis bir cografyada "eheh sayilari az tabi muslumanlarin orda, soylemesi kolay" diye algilanmasina da sasirmamak gerekir sanirim. cunku bir turk olarak burada mahkemeye gidersem, ingilizce konusabilmeme ragmen, istersem turkce dilekce verebilir, tercuman kullanabilirim. ama : http://www.ntvmsnbc.com/news/434879.asp

    ote yandan bir beyan sadece kendilerini ilgilendirince ozgurlukcu kesilen kesimlerden de sitkim siyrildi. bu iki yuzlulukten sitkim siyrildi yani. hristiyan bir din adaminin bu yaptigini hic bir musluman ulkesinde hic bir imamin yapmayacagini cok rahatlikla iddia edebiliyorum, ne kotu.

    velhasil kelam, biri bir sey soyledi diye sistem cokmuyor, aksine tartisildigi icin sitem gucleniyor. olum ve kan ticareti yapan sozler disinda butun dusunceler dunyayi gercekten renkelendiriyor. ben giymem o renk demek baska, herkes bu renk giyecek demek baska. bu vesile ile "301 ile cene altimizdan bizi ozgurluge bagladilar" demek sterim. surreal siir calismam.
  • (bkz: #29247336)
hesabın var mı? giriş yap