• ön adı basil olan bir silah tüccarı, armatör. osmanlı döneminde londra'dan süper iş yaparmış bu yunan asıllı abi. (hakkında ermeni olduğuna dair şüpheler olsa da, kayıtlarda yunan asıllı diye geçer.) ingiliz hükümeti hizmetlerinden çok menun kalmiş olacak ki; "sir" ünvanı bile verilmiş kendisine. kurtuluş savaşı sırasında hem yunanlılara hem türklere silah satmaya çalışmış ama başarılı olamamış. savaş uçakları endüstrisindeki önemli para kaynaklarının başını sir basil zaharof tutarmış. sessiz film döneminde bir filmde de oynamış: yönetmeni bilinmeyen 1912 yapımı bu belgesel filmin adı "sarah bernhardt à belle isle" (sarah bernhardt kendi evinde). neyse şimdi beyefendinin sinema maceralarını bir yana bırakalım...

    izmir'in işgali sırasında da gerek sağladığı silahlar, gerekse fener rum patrikhanesi'nin ortalığa attığı "türkler rumlara zulmediyor" (bir yerden tanıdık geliyor mu bu gerekçe?) söylentilerinin ingiltere'de lordlar kamarasında görüşülmesine de ön ayak olmuş bu sir basil zaharof mikrobu (bu da şeyimize girmez artık herhalde bunca yıl sonra. inşallah, inşallah... hem vatan millet de sıkıştırmışız araya.)

    servetini savaş ve gözyaşından doğrultan zaharof efendiye bizimkiler niye bir paşa ünvanı vermemiş, hayret doğrusu.
    not: bir de internet haber'de biri soros'u zaharof efendiye benzetmiş nedense...
  • ten ten in birden fazla sayısında yer almış esrarengiz kişilik
    resmi için : http://tintinesque.com/archives/zaharoff-thumb.jpg
    acıklamalar icin : http://tintinesque.com/archives/2005_06.html
  • şeytana pabucunu ters giydiren bir satış uzmanı, silah kaçakçısı, savaş taciri.

    http://tr.wikipedia.org/wiki/basil_zaharoff
  • tenten'de ismi basil bazarof olarak geçen rum asıllı bir aileden gelen ve muğla'da doğan dünyaca ünlü ölüm taciri. kendisine kazandığı paralarla bir çok ülkede okullar açtırdığı için birçok ödül, plaket ve sir unvanı verilmiştir ama tüm bunlara rağmen adı hala ölüm taciri olarak anılmaktan öteye gidememiştir. ayrıca 1. dünya savaşı öncesinde yunanistan'a denizaltı satıp, daha sonra bunu bahane ederek osmanlı'ya da 2 denizaltı satan ve daha sonra bunu da bahane ederek rusyaya aynı denizaltılardan satabilen mükemmel bir tüccardır. daha enteresanı bu denizaltılar savaş sırasında hiç kullanılmamıştır. osmanlı'da savaş sırasında torpido denenirken batan denizaltılardan birisi bunlardandır.
  • sozluge renk katacagina inandigim, birinci sinif yazar. ayrica afrika kaplani...
  • tarihe geçen ünlü silah kaçakçısı. gençlik dönemlerinde istanbul'da tatavla (beyoğlu, kurtuluş) tulumbacıları takımı arasında bulunmuş onlarla birlikte sandık taşımış, yangından mal kaçırmış, hisseli nakitli mevzulara girmiştir. bununla birlikte tatavla tulumbacı takımının ağasının ali reis ile ikinci reisinin kleanti efendi olduğunu ihtiyatla söyler araştırmacı ergun hiçyılmaz. genelevlere aşinalığı galata'da yabancı dil bilip rehberlik yapmasından gelmektedir. nitekim bir ayağı sefahat mekanlarında olduğundan bir handa kumaş toptancılığı yapan tüccar dayısıyla arası hiç uyuşmamış, bir gün kasasını patlatıp soluğu londra'da almasıyla hayatını şekillendirmiştir.

    (bkz: tulumbacılar)
  • dünyanın görüp görebileceği en büyük silah tüccarlarında biri imiş. muğla doğumlu kendisi. 1. dünya savaşında bütün ülkeleri kışkırtıp servetine servet katma düşüncesindeydi. hem yunanlara hem osmanlıya silah pazarlamıştır.yunanistan'da bir haber ajansı satın alarak almanya aleyhinde haberlerin yayılması için elinden geleni yapmış, ve nitekim birkaç ay içinde kral konstantin tahttan indirilerek yerine venizelos geçmiştir. yunanistan'ın megali ideasını gerçekleştirebilmesi için yunanlılara yüklü miktarda para vermiştir. ama mustafa kemal önderliğinde ki türk ordusu yeniden dirilince bu parası da boşa gitmiştir abimizin. ölüm tüccarı lakaplı bu adam son yıllarını fransa'da bulunan şatosunda ana yazarak geçirmiş ama bu sırları polis tarafından yakılarak yok edilmiştir.
  • zaharyas bazileyos zaharoff, 6 ekim 1849 senesinde anadolu'da muğla'da doğdu. babası aslen yunanlı fakat türk uyruğuna geçmiş fakir bir tüccardı. bazil, daha doğrusu vasil dünyaya geldikten az zaman sonra zaharof ailesi istanbul’a taşındı ve tatavla'ya yerleşti. (şimdiki şişli-kurtuluş). bazil zaharof 18 yaşına kadar o semtte bulunan bir ingiliz okulunda burslu okudu. ailesi okul ücretini veremeyecek kadar fakirdi. okuldan mezun olduktan sonra bir süre turistlere tercümanlık yaptı. ardından galata’da kaşmircilik yapan dayılarından birinin yanına girdi. bazil gayet açıkgöz ve haşarı bir çocuktu. burada dayıları ile geçinemedi, kasadaki paraları çalarak ingiltere’ye kaçtı. londra’ya ilk defa geliyordu. memlekette yabancı idi. kendisini kimsenin tanımayacağını zannediyordu. fakat dayısının londra polisine şikayeti üzerine, londra'da tutuklandı. her nasılsa bu davada beraat kazandı.
    londra’da serbest kaldıktan sonra burada barınamayacağını anladı. parası da bittiğinden atina’ya gitmeye karar verdi. atinalı banker ve 40 yıl sonra yunanistan başbakanı olacak stefanos skuludis ve büyük britinya oteli sahibi efstathios lampas'la tanıştı. bu zamanlarda bazil artık 27 yaşına gelmişti. gayet sevimli, güzel bir delikanlı olduğu için birçok kadının gücünden faydalandı. mali vaziyetini biraz yoluna koyduktan sonra ikinci defa ingiltere’ye gitti.
    bu ikinci seyahatin sebepleri ve etkenleri herkesçe meçhuldür. 1877 senesinde vasil balkanlara döndü. ingiltere dönüşünde cebinde parası olmamakla beraber ingiliz silah fabrikası nordenfelt gun'ın balkanlar temsilcisi sıfatını kazanmış bulunuyordu. soyusopu belirsiz bir adama ingiliz sanayicilerinin bu kadar büyük bir güven göstermelerinin ancak iki sebebi olabilir.
    birincisi, 1875 yılında ingiltere haberalma teşkilatı'nı örgütlüyordu.(intelligence service). pervasız, kabiliyetli, cüretkar adamlara ihtiyacı vardı. zaharof ingilizlerin aradığı bu niteliklere sahipti. ikinci sebep de zaharof’un yakın doğudaki bazı mason localarına üye olmasıydı. (güneydoğu avrupa'daki balkan devletleri). ingiliz büyük locasının himayesi altında olan bu locaların en büyük gayeleri, balkanlardaki tüm mason localarını kendi idareleri altına almaktı.
    zaharof, balkanlara döndükten sonra ilk işi balkan devletlerine silah ve denizaltı gemileri satmak oldu. 1885 senesinde londra’ya döndüğü zaman temsilcisi olarak çalıştığı şirkete hissedar olarak girdi.
    1888 senesinde zaharof, makineli tüfeğin mucidi amerikalı hiram maksim'i nordenfelt gun'a ortak olmaya ikna etti. diğer taraftan da ingiliz ordusu için bu mitralyözlerden mühim bir sipariş aldı. zaharof’un hiramı kandırması finansal başarılarının en büyük etkeni olmuştur. zaharof'un kazandığı ilk kayda değer para bu işten aldığı paradır.
    o sıralarda çıkan bütün savaşlarda tarafları silahlandıran, zaharof grubudur. 1899'da patlak veren transvaal savaşında ingiliz ordusu silahlarının çoğunu kendisine rakip olan vikers fabrikasından alınca, zaharof bu rakibi de ortadan kaldırmak için nordenfelt gun şirketiyle vikers şirketini birleştirmeye çalıştı. zaharof, nordenfelt'in sermayesini vikers’e satmayı elde ettikten sonra bu gayesine de erişmiş oldu.
    bu tarihten sonra zaharof yalnız büyük sanayi sahasında kalmakla yetinmedi, politikanın karışık yollarına da girdi.
    yirminci asrın ilk senelerinde fransa'daki ingiliz elçisi cornelius herz ansızın ortadan kayboldu. boş kalan bu yeri zaharof hemen işgal etti. bundan sonra fransa'ya yerleşti. birçok hayır işlerinde bulundu, gazetecileri elde etti, kendi lehinde yayınlar yaptırttı. birçok şirketler kurdu. hiçbir uyruktan olmayan bu adam birçok devlet nişanı aldı.
    artık nordenfelt-maksim-vikers şirketini tehlikeye düşürebilecek bir tek işletme vardı, o da armstrong şirketi idi. 1913 senesinde zaharof bu firmayı da elde etti. ingiltere’de silah piyasasını eline geçirdikten sonra gözleri dünyanın diğer memleketlerine dikildi. fransa’da ve rusya’da en mühim silah fabrikalarına ortak oldu.
    1915 senesinde zaharof, bir yıl sonra ingiltere başbakanı olacak siyasetçi lloyd george ile tanıştı. büyük yunanistan'ı(megali idea) kurmak niyetinde olan elefterios venizelos'a birkaç milyon vererek yardımda bulundu. yunanistan'da bu amaç için gizli çalışan teşkilatlar, bundan sonra kendilerine lloyd george, venizelos, zaharof gibi dişli destekler buldular.
    zaharof başarılarının büyük kısmını bir taraftan masonluğa, diğer taraftan haberalma teşkilatına borçlu olduğundan bu iki örgüte de borçlarını ödemeye çalıştı. büyük yunanistan'ı kurmak niyetini güden balkan mason localarına mühim paralar verdi. yunanlıların izmir'e asker çıkartmalarındaki etmenlerin başlıcalarından biri de zaharof'tur. zaharof, bu teşebbüsün başarısı için cebinden yarım milyon lira verdi. yunanlılar anadolu'da mağlup olunca yunanlılara silah veren armstrong-vikers şirketler topluluğu 1924 senesinde 2,5 milyar zarar etti. bu mağlubiyetten sonra lloyd george da hükümetten düştü.
    ingiliz haberalma teşkilatının da en mühim amaçlarından biri doğudaki petrol havzalarını eline geçirmekti. zaharof bu işte de ingilizlere maddi, manevi yardımlarda bulundu.
    22 eylül 1924 tarihinde bazil zaharof, amerika-ispanya savaşı esnasında öteden beri tanıdığı ve beraber yaşadığı düşes de marchena ile evlendi. bundan sonra zaharof monte carlo'ya çekildi ve orada yaşamaya karar verdi. monte carlo prensi leon radziwill, zaharof'un monte carlo'ya yerleşmesine karşı çıktı. zaharof karısıyla beraber ingiltere'ye döndü. 1930 senesinde öldüğü açıklandı.
    fakat daha sonra, ölmediği ve gizli bir maksatla ortadan kaybolduğu ve kendini ölmüş gibi gösterdiği anlaşıldı. bazil zaharof, vikers ile armstrong'u birleştirdikleri sırada vikers'ten paralarını çekmiş ve daha karlı sektörlere kaydırmıştı.
    ingiltere bu adama asalet payesi ve sör ünvanı vermiştir.
    zaharof para kazanmak hususunda büyük bir kabiliyet göstermiş, fakat insaniyete zarar vermiş bir adamdır.
  • tarihin en büyük ve esrarengiz silah taciri. hakkında kitaplar yazıldı, belgeseller çekildi, siyasetçileri satın aldı, devletler arası gerilimi tırmandırdı. sonra da savaşan ülkelere silah sattı. doğum yeri ve eski vatandaşı olduğu osmanlı da bu faaliyetlerinden payını aldı. birinci dünya savaşı'nın çıkması için uğraştı ve silahlanma yarışında büyük kazanç elde etti. zaharoff'a göre yunanistan'ı savaşa çekmek için alman yanlısı gazeteleri, 40 milletvekilini ve bir cephe komutanını satın almak yeterliydi. kurtuluş savaşı'nda zaharoff servetinin yarısını kaybetse de petrol ve kumar piyasasına girerek zararını karşıladı.
hesabın var mı? giriş yap