• bir basın kurulusunda calisan haberci, yazar, fotografci vs.
  • 212 sayılı basın iş yasasına tabidirler.
  • büyük bir bölümü aslında hakları olan 212 sayılı basın kanunu'na tabi calıştırılmadan yıllarca matbaa işçisi statüsünde çalıştırılan, yazılı, görsel, işitsel medyada haber vermek veya verilen haberi yayınlanabilir hale getirmek (dolaylı olarak sunmak) için çalışan, bu haberlere görsel malzeme oluşturan kişilere verilen isimdir.
    (bunun haricinde amca dayı ilişkileri veya inanılmaz şanslı olmak gibi nedenlerle işe girer girmez 212'si yapılan gazetecilere de tarih içinde sıklıkla olmamakla beraber rastlanmıştır)

    dolayısıyla gazete, tv, radyo gibi alanlarda teknik ve idari işlerde çalışan kişiler basın mensubu statasünde değildirdiler.

    basın kartı alabilmek için (ki böyle bir uygulama türkiye cumhuriyeti dışında yoktur, kişiler sadece kendi kurumlarının tanıtım kartlarını kullanırlar)
    212 sayılı basın kanununa tabi iletişim fakültesi mezunuysanız 12 ay, değilseniz 18 ay çalışmak, ardından mesleki çalışma örneklerinizi içişleri bakanlığına yollayıp yılda üç kere yapılan kurula girmek, kurulun sizin gazeteciliğinizi tescil etmesi gerekir ki bu gibi nedenlerle bir çok gazeteci bu kartı almamaktadır.

    kısaca basın mensubu, haber yapan veya haberi yayına hazırlayan kişidir.
  • kimlerin bu kategoriye girdiğinin basın kuruluşlarındaki çalışanlarca da tam bilinmediğini düşündüğüm çalışanlardır.

    yaşanmış diyalog

    a-ne iş yapıyorsun?
    b-basın mensubuyum
    a-hangi bölümdesin?
    b-baskı bölümündeyim
    a-görevin nedir?
    b-forklift operatörüyüm
    a-hmm

    not: bir forklift operatörünün basın mensubu sayılmayacağını düşünerek yazdım. forklift operatörlüğü ile tabii ki bir sorunum yok. fakat bir banka güvenlik görevlisinin bankacıyım demesi ne kadar abes ise, bu da böyle abestir kanaatimce.
  • şu anda başbakanın yapıtığı basın açıklamasını izliyorum ve şunu farkettim.

    basın mensupları siyasi bilgi ve mantıksal yöntem konusunda çok zayıflar. basın mensubu soru sormak için hazırlanmış cavap vermek için hazırlanmamış. lan bu ülkede basın mensuplarının sinmişliğinin en büyük sebebi başbakanın sorularıdır.
    - ilk başta mehmet ali birandı olsun, uğur dündar olsun artık başbakanla röportaj yapan soru cevap olayına giren kim varsa; bu adamlar ona soru sorarken başbakanda onlara soru soruyordu böylece, hem cevap verme yükümlülüğünü azaltıyor, hem de karşı tarafı aptalmış gibi gösteriyor.

    yani başbakan bunu senelerdir yapıyor. özellikle genç basın mensupları başbakana soru soracaksa hem siyaseti sular seller gibi bilecek, hem matematiksel mantık yürütmede çok iyi olacak.
    başbakan soru sorduğunda, millet benim düşüncemi değil sizin bu konudaki düşüncenizi merak ediyor diye cevap vermesi gerekiyor diye bilirim( ama siz böyle cevap vermeyin tabi çünkü başbakan bunu bekliyor olacak)

    yani politika masasında çalışan muhabirlerin kendilerini sürekli geliştirmesi ve durmadan okuması takip etmesi, gerekiyor. tarihi iyi bilmesi gerekiyor . başbakanı iyi tanıması gerekiyor.

    yani başbakan sorduğunda, bunların talepleri neydi, biz çoğunluk partisiyiz şu kadar oy aldık dediklerinde, doğru düzgün cevap veremeyen basın mesupları güçlendirdi bu başbakanı, soru soran ama kendisine soru sorulmasına hazır olmayan basın mensupları güçlendirdi bu başbakanı. bence bu adamları oturup mesleklerinin ciddiyetini tekrar gözden geçirmeleri gerekiyor.
  • sahibine göre kişneyen meslek grubu.
  • ben günümüzde basın mensubu adı altında iş yapan insanların bir kısmının ajan olduğunu düşünüyorum. cemal kaşıkçı'nın öldürülmesi, can dündar'ın almanya'ya kaçması, doğu perinçek'in parası olmamasına rağmen yıllardır ulusal kanal gibi bir tv'ye sahip olması gibi komplo teorilerim var.

    (bkz: aynştayn was here)
  • dünyanın en aşağılık insanlarından oluşur.
hesabın var mı? giriş yap