• nisan 1953'de türkiye, yunanistan ve yugoslavya arasında kurulan pakt.

    sscb'nin balkanlardaki uzantısı olarak görünen bulgaristan'ın paktı oluşturan üç ülkede de tedirginlik yaratması sonucu yakınlaşan ülkelerin (-yunanistan ayrıca başka bir sovyet güdümündeki ülke olan arnavutluk ile de sınırdaş idi-) sscb'den gelebilecek bir işgal tehlikesine karşı kurdukları bir pakttır. tarihi önemi ise sosyalist yönetime sahip olan yugoslavya'nın sscb'den uzaklaşması ve kominform'dan çıkarılması sonucu batı dünyasının parçası olan ülkeler ile bir pakt kurmasıdır.

    bu pakt 1954'de askerinitelik kazanmış fakat daha sonra sscb'nin yeniden yugoslavya ile yakınlaşması ayrıca yunanistan ve türkiye arasında kıbrıs sorunu çıkması sebebi ile dağılmıştır.
  • mayasının tutmayacağı daha baştan belli olan bir pakt..
    malum ikinci dünya savaşından sonra kükreyişleri her ülkenin hükümet binasında yankılanan sovyetlere karşı üç kadim dost(!)olan türkiye,yugoslavya ve yunanistan'ın kurduğu pakt idi..her ne kadar resmiyet kazandığı tarih 9 ağustos 1954 olsa da daha önceden bir dostluk antlaşması yapılmıştı ankarada..sonuçta olası bir sovyet-amerika ya da başka bir ülke savaşında (bu savaş soğuk bile olsa) eritme potasına ilk düşecek ülkelerden biri biz olacağımız için epey bastırdık ve bu lafta kalması olası antlaşmayı bir savunma paktına çevirmeyi başardık..
    ancak, zaten paktın maktın mikinde olmadığı başından beri kabak gibi belli olan yugoslavlar daha bir yıl dolmadan cıvıdı(zaten dönemin yugoslav devlet başkanı tito'nun bu paktı kabul etmesi bile mucizeydi),akabinde,derinden gümbürdete gümbürdete gelen kıbrıs sorunu da kafasını akdeniz'den çıkarınca pakt makt kalmadı meydanda..
  • adı türkçe olan nadir, belki de ilk ve tek uluslararası örgüttür.
  • ülkemizin bu paktı canı gönülden desteklemesinin yegane sebepleri boğazların ve trakyanın o dönemde silahsızlandırılmış olmasıdır. muhtemel bir italya-yunanistan ya da italya-bulgaristan ittifakında hem akdenizden hem de trakyadan gelecek bir saldırıya karşı konulması mümkün değildir. zira olası bir saldırıda en yakın askeri karargah olan bursadan cepheye gidilmesi zamanın şartları altında bir haftayı bulmaktadır. bu şartlar altında incelendiğinde bizim için yararlı bir pakt olmuştur .
  • (bkz: koca popoviç)
  • 1934'de yugoslavya, romanya ve yunanistan ile imzaladığımız ilk balkan paktı, almanya'nın diğer 3 ülkenin üstünden silindir gibi geçmesi, bizim sınırımıza dayanması ve bizim izlememiz ile sonuçlanmıştır.
  • bazilarinin imzalanmasi ile ilgili kahramanlik hikayesi cikarmasi uzerine hakkinda yazilan bir yazinin asagidaki gibi oldugu pakt,

    --- spoiler ---

    postalcılar satacak mal bulmakta zorlanıyorlar, eh, her gün de 23 nisan, 19 mayıs, 30 ağustos değil ya... üstelik silivri de bitti... bir merdiven tantanası başgöstermişti ama bundan da yeni bir ayaklanma doğuramadılar.
    gelgelelim "otuzlu yıllar" konusu asla bitmeyeceği için, şimdi, dam üstünde saksağan, balkan paktı'nı hatırlamışlar. bu ne büyük bir pakt imiş...
    elhak öyledir. hiçbir işe yaramamıştır ama altında atatürk imzası olduğu için tartışılamaz ve tartışılması teklif edilemez.
    1934 yılında bir gece... olay yozgat'ta, bekir sami bey'in evinde geçiyor... atatürk'e bir şifreli telgraf uzatmışlar. hariciye vekilimiz tevfik rüştü bey, yugoslav hariciye vekilinin "balkan paktı'na girmeyi kabul etmediğini" bildirmekte...
    atatürk çok kızmış. tevfik rüştü bey'e gene şifreyle demiş ki: "hariciye vekiliyle ve başvekille görüşmeleri kesiniz, doğruca yugoslav kralı'na çıkınız, bu pakt derhal imzalanmazsa tacını tahtını başına geçireceğimizi söyleyiniz!"...
    acaba "çakma bursa nutku" gibi bir de "yozgat deklarasyonuyla" mı karşı karşıyayız da haberimiz yok?
    peki sonra ne mi olmuş?
    yugoslav kralı çok korkmuş ve hemen pakta girmiş tabii.
    acaba atatürk yugoslav kralı'nın tacını ve tahtını nasıl kafasına geçirecekmiş?
    orduyu mu gönderecek? yugoslavya'ya ortak sınırımız yok ki, yunanistan'ı mı ezip geçecek bulgaristan'ı mı?
    o tarihte yugoslavya'da "ustaçi" falan gibi örgütler de henüz kurulmamış ki onları desteklesin...
    o sıralarda moskova'da sıradan bir komintern memuru olan yosip broz'un, "bu çocuk ileride kendinden çok söz ettirecek, günün birinde mareşal bile olup tito adını alabilir" diyerek elinden tutsun...
    mah teşkilatı'na emir verip yugoslavya'nın içini mi karıştıracaklar?
    iyi ama yugoslavya'ya müdahale olursa "yurtta sulh cihanda sulh umdesi" nerede kalacak?
    vallahi çok merak ettim bu iş nasıl olacakmış, çünkü o tacı ve tahtı o adamın başına ancak hitler geçirebilmişti, oraları istila ederek...
    yok efendim, atatürk blöf yapmış. yugoslav kralı öyle tırsakmış ki, fırçayı yiyince hemen pakta girivermiş. posta attın mı böyle atılırmış, tayyip gibi değil! atatürk çok nazikmiş ama "yerine ve adamına göre nezaketi elden bırakabiliyormuş"... (tayyip bırakınca çok kızıyorlar.)
    balkan paktı 1934 yılında türkiye, yunanistan, yugoslavya ve romanya arasında kuruldu. bulgaristan, balkan yarımadası'nda değil herhalde karayipler'de bulunduğu için, bu pakta girmedi. arnavutluk gerçi balkan yarımadası'ndaydı ama galiba devletten sayılmıyordu, o da girmedi.
    bu pakt, balkan devletlerini muhtemel bir alman ve/veya italyan saldırısından koruyacaktı. türkiye gerekirse silahla karşı koyarak bu ülkelere sahip çıkacaktı.
    çıkmadı. italyan orduları arnavutluk ve yunanistan'a saldırdılar, onlar çuvallayınca almanya meseleye el koydu ve bütün yarımadayı bir çırpıda ele geçirdi
    türkiye kılını bile kıpırdatmadı. ama atatürk ölmüştü, ismet paşa başa geçmişti.
    varol inönü, sen de eksik olma, poposundan hikmet yumurtlayan postalcı basın.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap