bakkalcı

• kucuk cocuklarin oyunlarinda, kendi aralarinda sevmedikleri birine verilan malzeme tasima gorevi.
  -sen bunlari al oraya gotur, sonra sen bakkal olcan bizde senden alacaz onlari dierekte o saf sima iice kandirilir.
• (bkz: bakkal amca)
• bir çok bakkalı vesaireyi cebinden çıkaran migrosdur, carrefourdur, tansaşdır...gibi firmalar. belkide onların sahipleri.
• bir demet tiyatro'da demet akbağ'ın bir dönem canlandırdığı tiki ve mahallenin entellektüel seviyesinden daha entel bir hatun karakterin laz bakkala sesleniş şekli. "bakkalçıııııı.." şeklindedir..
• manavcının yakın arkadaşıdır, boş zamanlarında tavla atarlar.
• sığınaktır bakkalcı.. kimsenin sizi anlamadığı zamanlarda gidilen bir sığınak. herşeyden korur sizi. öyle bir korur ki hem de.. bilgisizliğiyle korur, kültürsüzlük hiç bu kadar hoş gelmez insanın gözüne. ettiği 'iğrenç' küfürler çoğu zaman cuk oturur. öyle bir dinler öyle bir yaşatır ki herşeyi bırakıp bakkal açası gelir insanın..
  
  - marlboro var mı?
  - kalmadı gözüm..
  - iyi, der ve çıkar müşteri..
  - git mına koduum.. git de o kandıralıdan al..
  
  işte budur cuk oturan, işte budur insana sığınma duygusunu hediye eden. nasıl eder ne eder bilinmez. böyle bir şey insanı nasıl rahatlatır o da bilinmez. ama rahatlatır işte. bakkalcı amcadır o..
• (bkz: bakkal naci)
• bakkal satan kişi.^*
• (bkz: orkide/#1071670)
• "bakkalcı" olsa olsa, bakkal taraftarı, bakkalı seven, alacağını bakkaldan almayı tercih eden, süpermarkete karşı kahraman bakkalı tutan, bakkalperest bir insanı nitelendirmek için türetilmiş bir sıfat olabilir.