• iletişim yayınları'nda editörlük yapmaktadır. ayrıca radyoculuk, avukatlık gibi mesleklerde de "varım" demiştir. espri yeteneği ortalığı yıkan, tek kusuru fenerbahçe olan şirin bir insandır. iletişimden çıkan dünya kupası kitabının da editörü. modern türkiye'de siyasi düşünce ansiklopedisinin yayın sekreterliğini de yapmakta. iyi de futbol oynar, futboldan anlar. kebapla arası iyidir.

    diego armando maradona üzerine yazdığı yazı ile bir arjantinliden daha iyi maradona fanatiği oduğunu ispat etmiştir. yazı dünya kupası kitabına vardır. alman futbolunu sevmez.
  • radikal futbol' da her hafta "portre" adinda bir sayfa hazirlamaktadir. haftalik portesine aldigi futbolcularla ilgili acikli turk filmleri tadinda yazilari nedeniyle radikal' in sali gunleri okuyucularina birer mendil vermesini temenni ediyoruz. futbol ki$iliklerini ve onlarin olaylarini arabeskle$tirmesiyle dikkat cekmektedir.
  • su siralar nick hornby'nin duzgun cevrilmeyen kitaplarini robinson icin redakte eden fenerbahceli spor yazari.
  • yazılarından alınan lezzet cunda da yekten üç duble rakı üzerine gelen levrek buğulamadan alınanla eşdeğerdir. futbol yazanlara klavye kıvraklığında uzak ara çeker.
  • koltugunun altinda yuzlerce hatta binlerce karpuz tasiyan bir ahtapottur.konusma yetenegi ile kafasindaki sac miktari gayet ters orantilidir.herkesin hem fikir oldugu uzere leziz yazilar yazar,hem de sadece futbol uzerine degil.bana reddedemeyeceğim bir teklif yapmıştır.sagolsundur.
  • misyoner diyebiliriz bu can insana, zira futbolu hissettirir en derinden en anlamayanına. gönül adamı da diyebiliriz zannımca, zira paylaşımla yaşar, bir kendini anlatma telaşıyla. en son "benim gördüğümü sizde görün dostlar" diyerek boğazı ayağımıza sermiş fenermania(c). kafiye olsun diye değil ama.
  • gerçekten hoş bir üslupla yazar. biraz islam çupi, çokça tanıl bora'dan esinlendiği aşikardır. ancak 24 eylül 2004 gençlerbirliği-fenerbahçe maçı ile ilgili radikal'de yazdığı yazıyı herhalde hayat boyu unutmayacak ve bir gazetecinin ne yapmaması gerektiği ile ilgili bir ders olarak hatirlayacaktir. erten, yazısını şöyle bitirir:
    "ama bu yeni versiyon da pek işe yaramadı, ta ki 87'de alex sahneye çıkana kadar: 1-1.
    velhasıl sihir yine tuttu. daum-alex ikilisi bir elçabukluğu daha yapıp aldılar yine puanı. oynamadan kazanmaktan, oynamadan puan almaya tenzil ettiler gerçi. ama ankara deplasmanı için hiç de fena sayılmazdı bu. hele de manchester paralizasyonundan öncesinde!.. "
    görüldüğü üzere yazarımız yazısını maçın 1-1 bittiği ve fener'in oynamadan kazanamasa da en azından puan aldığı şeklinde bağlamıştır. oysa ki fenerbahçe maçı 90+3'te yine alex'in attigi golle 2-1 kazanmıştır. demek ki ne öğrenmiş bugün erten, bir yazar asla maç bitmeden yazısını fakslamayacaktır, ayrıca maç bitmeden staddan çıkmayacaktır.
  • gençlerbirliği fenerbahçe maçında yapılan hataya bir hafta boyu üzülen, 2-1'lik skoru gönderdiği halde yazı işlerinden kaynaklanan bir hata nedeniyle 1-1'lik yazısı yayınlanan, tüm sorumlunun 85. dakikada yazıyı göndermesini isteyen medya patronları olduğu bu olaydan sonra yazılarına devam eden, üstüne bir de tff medya sorumluluğu görevini üstlenen insan.
  • boğaziçi üniversitesi atatürk enstitüsü'nde türkiye'deki "68 hareketi"ni diğer ülkelerle karşılaştırma yaparak çözümleyen bir master da yazmıştır. temel tezi, türkiye'deki hareketin yeni toplumsal gerçeklikler yaratmak yerine eski yöneticileri indirip yerine yenilerini koymayı amaçladığı, toplumdan çok devlete dönük bir projesi olduğu yönündedir.
    nur gürani arslan'ın dersini bir dönem çekilir kılmıştır.
  • tamsaha dergisinde bu ay muhteşem bir milli takım analizi yapmıştır. alex de souza ile türkiye'deki ilk röportajı o yapmıştır.
hesabın var mı? giriş yap