• çalışamayacak durumda olan veya çalışmak istemeyen, işsiz ve yersiz yurtsuz bir kalabalık, paris'te kurulan bir mekâna kapatıldı. amaç pek çok kişiyi daha az kişi ve eforla disipline etmek. hapishanedeki insanlar ilk başta ayrım olmaksızın hepsi aynı yerdeyken, fransız devrimiyle insanlar deli/yaşlı/eşcinsel/suçlular vs diye sınıflandırıldı. hapishane modelini ortaya çıkartan kişi aslında jeremy bentham'dır. fuko onun fikrini geliştirmiştir. fuko'ya göre aslında oraya ruhumuzu hapsediyoruz.
  • meraklısı için özetliyorum
    orta çağ’da deliler, yaygın olarak toplumdan uzaklaştırılıp başka şehirlere gönderilirlerdi ama bir yere kapatılmazlardı. deliler, rönesans öncesinde kapatılmadıkları gibi, kırsalda, ormanda özgürce dolaşabiliyorlar, insanların seyirlik eğlence kaynağı olarak algıladıkları, bir tehdit olarak görmedikleri kişilerdi.17.yüzyılda avrupa’daki ekonomik kriz esnasında bir tarafta varlıklılar bir tarafta geniş bir yoksul kesim vardır, bu yoksullar içinde suçlular, hastalar, akıl hastaları, hırsızlar, libertenler vardır ve varlıkları varlıklılar için bir tehdittir; bir şekilde pasifize edilmeleri gerekir. yakın zamana kadar salgın hastalıklar için inşa edilmiş kurumlar seçilir ve bu yoksul kesim oraya gönderilir. foucault, bunu büyük kapatılma olarak adlandırır. “delilik 17.yüzyıldan itibaren bu kapatma alanına ve burayı onun doğal yeri olarak işaret eden harekete bağlı olmuştur.” ( foucault, 2017, s. 90).

    artık, serserilerle, hırsızlarla, akılsızlarla, hastalarla aynı sokaklarda, aynı kentte hatta aynı insanlık dünyasında bulunmak istemeyen akıllı insanların kural ve kanun tutkuları, onları zindanlara, dar, havasız, pis aralıklara, mezarsı mekanlara doldurmayı gerekli görmüştür. söz konusu kitleyi kriz esnasında pasifize edip, krizden sonra da ucuz emek olarak kullanmaktır hedef. “ilk kez bu dönemde olmak üzere , delilik aylaklığın ahlaki açıdan mahkum edilmesi boyunca ve çalışmanın ortaklaşa olması tarafından garanti edilen toplumsal bir içkinlik içinde algılanmıştır.” ( foucault, 2017, s.126).

    ancak bambaşka grupların bir arada olması birilerinin sıklıkla zarar görmesine neden olmakla birlikte buradaki yoksulları beslemek de bir sorun olarak görülmeye başlanır. bunun sonucu olarak çalışabilecek olanları çıkarıp çalışmayacak olanları da sınıflandırarak kapatma çözümü getiriliyor, yani iktisadi bir krizin bitmesi beklenirken akıl hastalarını bir yere, suçluları bir, hastaları bir yere kapatmak üzere ortaya üç kurum çıkıyor. “kapatma 17.yy a özgü bir kurumsal yaratıdır. daha başlangıçta öylesine bir genişliğe ulaşmıştır ki, orta çağda uygulanan hapsetmeyle hiçbir ortak yanı kalmamıştır. ekonomik önlem ve toplumsal tedbir olarak icat değerine sahiptir. ama akıl bozukluğu tarihi içinde belirleyici bir anı işaret etmektedir. deliliğin; fakirliğin, çalışmaya uygun olmamanın, grupla bütünleşme olanaksızlığının ufkunda olarak algılandığı an; deliliğin toplumun sorunlarıyla bütünleşmeye başladığı an. fakirliğe atfedilen yeni anlamlar, çalışma zorunluluğuna verilen yeni önem ve ona bağlanan bütün ahlaki değerler, deliliğe ilişkin deneyi uzaktan belirlemekte ve onun anlamını saptırmaktadırlar.” (foucault, 2017, s. 133)

    . ancak bu kurumların görünürdeki amaçlarına ulaşmadıkları aşikardır, çünkü deliler akıllanarak çıkmazlar, hapishaneye girip ıslah olarak çıkmazlar. bu üç mekanda, kapatma pratiği gelişir, bedenin kapitalizmin ihtiyacına yönelik yeniden kurulması için bir disiplin uygulanır. bedenlerin sağlıklı hale getirilip becerilerinin mükemmelleştirilmesine çalışılır çünkü beden emek gücüne sahiptir emek gücü ise o dönem kapitalizmin vazgeçilmez unsurudur. bedeni hem uysal, hem sağlıklı hem de becerikli kılmak için bu kurumlara ihtiyaç vardır. amaç bu insanları topluma kazandırmak değildir, bu insanlara bu mekanlarda yapılan parasal yatırım bu insanların buradan çıktıktan sonra getirecekleri parasal kazanca oranla hayli yüksektir, o halde neden orada tutulurlar? çünkü bu mekanlar birer laboratuvardır. dışarıda ihtiyaç duyulan birtakım mekanizmaların denendiği, sınandığı geliştirildiği mekanlar olarak da kullanılırlar. işte bu mekanları foucault, büyük kapatılma mekanları olarak gündemleştirir.

    foucault, michel, deliliğin tarihi, imge kitapevi, ankara, 2017.
hesabın var mı? giriş yap