• tlc'de gece 1 gibi yayınlanan program. hikayeler 2010-2015 arasında italya'da geçiyor. aldatan, aldatılan ve 3.kişi ile yapılan röportajlardan ve hikayelerin temsili oyuncularla canlandırılmasından oluşuyor. oldukça keyifli.
  • bir süre izlendiğinde bağımlılık yapan program.
    bu program sayesinde italya'nın salerno şehrine bir sempatim oluştu.
  • özgün adı alta infedeltà olan program.
    https://www.imdb.com/title/tt5109344/

    her bölüm farklı bir konu işleniyor ve farklı oyuncular oluyor. konsept olarak bizdeki kanıt dizisine benzettim. konusu o kadar da kriminal değil tabi.
  • italyanların ne kadar da flörtöz olduğunu bir kez daha görmüş oluyoruz. adamlar cidden kadın erkek, evli bekar farketmeksizin hunharca flörtleşiyorlar.* millet olarak eğlenceli olmalarını da buna borçlular sanırım.

    tanım : tlc'de yayınlanan ve ilişkilerdeki aldatma olaylarını konu eden eğlenceli program.
  • tlc'nin renkli mini belgesellerinden biri bu da. konusu 'aldatma/ aldatılma'. birkaç gündür izliyorum ve bir süre daha giderse psikolojim bozulacak. swh

    fark ettim ki kadınların aldatma sebebiyle erkeklerinki çook farklı. kadınlar ilgi eksikliğinden, yalnızlık duygusundan dolayı aldatıyor. fakat erkekler, eşleri ne kadar ilgili sevgili olsa da başka birinden gördükleri sabit ilgiyi değerlendirmeye açıklar. en azından belgeseldeki çiftlerde böyle olmuş. bir de beni şaşırtan bir şey var; özellikle kadınlar aldatılmayı affedebiliyor. bunu nasıl başarabiliyorlar bilmiyorum. başkasının yatağına girmiş, başkasının dudaklarını öpmüş ve başkasının tenine dokunmuş bir erkeği nasıl affedebiliyor bu insanlar? tekrar nasıl yataklarına alabiliyorlar? onu da geçtim tekrar gözlerinin içine nasıl bakabiliyorlar? sanırım bu tarz şeyler benim için fazla kırılgan. incecik bir şeye bağlı. onların kaldıkları yerden devam edebilmesi beni çok şaşırttı çünkü. ben bu tarz bir olayda karşımdakinin de canını aynı dozda yakmadan affedemem sanırım. o yaparken iyi de ben yaparken mi kötü olacak? hadi ordan!

    kadınlar yerine ben sinirlendim şurda. böyle şeyler izlememem lazım.
  • albert kahn’ın amerika’daki yönetimin zencilere, komünistlere, muhaliflere, göçmenlere yönelik yapmış olduğu katliamları ve planlı zulümleri anlattığı belgesel türünde bir araştırma eseridir. elli yıl önce basılan bu eseri okuyup insanlığın nasıl bir canavara dönüşebileceğini görmemek imkansız. amerika birleşik devletlerinin 1930’lardaki kirli çamaşırlarını ortaya döken ve kapitalizmin yol haritasını gözler önüne seren başarılı bir kitaptır.
  • tlc kanalında beğenerek izlediğim program. ne var ki programda geçen hikayeler skeç misali yazılmış şeylermiş. her bölümde yayınlanan hikayenin bir yazarı var.

    yoksa hangi salak çıkıpta eşimi/sevgilimi aldattım diye televizyonda kendisini ifşa eder.
  • hikayelerin gerçek olduğu, sadece yapımcılarin ilgincligi artırmak için biraz modifiye etmiş olduğuna dair il corriera del sera gazetesinde röportaj yayımlanmış.

    alttaki linkin yalancisiyim.

    google translate ile bakabilirsiniz;

    "dov’è la verità? come riportato da ıl corriere della sera in seguito ad un’intervista con simona ercolani, a capo di stand by me, le storie raccontate sono tutte vere e realmente accadute, ma necessariamente sono state pettinate un po’ dai produttori per renderle maggiormente interessanti"

    https://www.google.com/…torie-attori/lifestyle/amp/
  • bazı aşklar ömür boyu sürer ama tutku sizi anında ele geçirebilir.bunlar ölümcül tutkuların ihanete uğramış aşkların şüphe ve intikamlarin öyküleri işte karşınızda büyük ihanet hikayeleri sen nasıl bı açılış cumlesisin afsfgsghd
  • gerçek olduğu iddia edilen kişilerin oyunculardan daha çekici olduğu dizi.
hesabın var mı? giriş yap