• ayrım, bölme.
  • üniversitedeki siyaset hocamızın her sınavda bir soruya yerleştirmeyi ihmal etmediği şeydir. toplum biliminde bir siyasi partinin politikasını parlamentoda, yerel yönetimlerde, çeşitli kuruluşlarda yürütmek için teşkilatlanmış grup anlamında kullanılır. `fraksiyon` olarak da bilinir.
  • aynı zamanda aydın'ın çine ilçesine bağlı bir köy.
  • matematikte parcalara ayrilma. parcalanma.
  • bütünden ayrılmış bir parça, tamdan bölünmüş olan.

    bu sözcüğü kullanan yalnız bir kişi var tanıdığım. iyi uyudun mu diye sorunca yalana kaçmaz, "evet evet çok iyi uyudum" deyip geçiştirmez. çoğunluğun yaptığı gibi, "berbat bir geceydi, gözümü kırpmadım, öldüm, bittim" diyerek samimiyetsiz abartıya düşmez. tüm bunlar yerine; bölüntülü uyudum der. uykusu bir bütündür, parçalara bölününce huzuru kaçar. ama canım sıkılmasın diye bana uykusuzluk yerine bu sözcüğü verir, parçalanmış gecelerin, başkalarının rüyalarının, artık bir yere götürmeyen sızıların karanlığını bir sözcükle aralar. ellerimi serin bir yastığın altına uzatmış gibi rahatlarım. bölüntü benim için şefkatli bir mola oluverir.
  • ["aşılmaz başkalık" ile "ortaklık" dengesinin (bu dengenin içinde yer aldığı çerçeveyi nasıl, yani nite, tasarlayabiliriz?) bozulması ile bölüntünün "tarihte" sözü edilir hale gelmesi arasında bağıntı var mı?] bilge karasu - öteki metinler

    (bkz: bölünme), bölüm, bölümce
hesabın var mı? giriş yap