azdırmak
-
kandirmak, isine geldigi gibi inandirmak...
(bkz: ermenek turkcesi) -
azeri turkcesi'nde azmak "kaybolmak" anlamina gelir... bu cercevede "azdirmak" kaybolmasina yol acmak biciminde de tanimlanabilir... bir azeri arkadasim anlatmisti... turkiye'ye yeni gelen azeri kizimiz yolunu kaybedince yasli bir adama yaklasip "amca ben azdim (kayboldum)" der... kizin namusundan oturu kaygi duyan amcamiz para cikartip kizimizi memleketine gondermeye kalkisir...
-
street fighter makinesi başında oynamayan player'ın tuşlarına basarak yapılan eglem. (bkz: abi ver de bi sagat'i geceyim)
-
kaybolmak, kaybetmek gibi anlamların yanı sıra serbest bırakmak, salıvermek gibi anlamlara da gelir. sözgelimi evde bakılamayan kedi köpek azdırılır, yani sokağa bırakılır. yaygın anlamıyla bilinen azgınlık kendini salıverme, herhangi bir şekilde kontrol etmeme, kendine engel olmama anlamıyla benzer içeriktedir.
-
"mal benim değil mi, ister azdırırım, ister kazdırım."
[şeyh, "yolumuzu vurup kesen şeytan, ne de güzel vurup kesmekte... bizi ne de güzel azdırmakta. söyle, vursun, durmasın." dedi.] feridüddin attar - mantıku't-tayr
(bkz: anksiyete yok oluşun varoluşsal farkındalığıdır)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap