• regl sancısı gibidir bu dönem gah yer de gah gökte oluverirsiniz bir anda ama asıl kafaya takılan şey ayrılıktan ziyade

    `sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
    yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
    ya, canım ellerini tutmak isterse...
    can yücel`
  • zor verilen karar. hatun kisinin garip hareketleri, iki gun icinde degisen inanilmaz tavirlari, attigi yalanlari... insan yine de bir anda siktiredemiyor, kalbin sesi bir kez daha onu gormek ve onu dinlemek ve olan bitenin tamamen paranoya mi yoksa dogru mu oldugunu dinlemek istiyor. her seferinde; iki ay olmus bosa gitmesin diyerek; 8 aydir ertelenen eylem. sanirim bu aksam saatlerinde fiilen gerceklesecek olan.
  • el ver daha diyemediğin için elveda demek zorunda kaldığın an'dan sonra gelen ayrılık kararı...

    mutsuzdur kararı alan,
    olmayanlar, olamayacaklar için,
    en çok da artık olduramadığını fark ettiği için.
    ona koşamadığı, yönelemediği, yüzüne yabancılaştığı için...
    kapılarını kapatırken çıkan sesi içinde bir uğultu şeklinde duyduğu için.
    araf'ın sonuna geldiği için,
    beklemekten, umut etmekten yana heybesinde kırıntı kalmadığı için.
    alışkanlıklara yaslanarak devam edemeyeceği için
    sabrının da sevgisinin de kocaman bir oyuktan ayaz aldığı için.
    mutsuzdur kararı alan,
    bu şekilde devam edemeyeceğini bildiği ve artık devam etmek istemediği için...
  • mide kramplarıyla birlikte verilen karardır. çok ama çok zordur. bir nevi kangren olan organı kendinizin kesmesi gibi bir şey.
  • sanki öyle pat diye verilmez de insana kademe kademe vahyolur gibi. bazı uç durumları tenzih edersek, kopuş, bir an değil, bir süreçtir ilişkide. sevgilinin kalbinize bir sicim gibi düğümlenen varlığını yavaş yavaş gevşetirsiniz. bıraktığı iz bir süre daha sinsice ağrır. geçer ama muhakkak. geçmediği görülmemiştir...

    -/-

    "kalbimdeki ipini gevşettim" dedim.

    kim olduğunu anlattın bana evet, ama ben dinlemedim. kanımı kaynatan sıcaklığın avuçlarından yayıldığını sandım. seni sevmek için beni sevmeni bekleyemedim.

    kafamın içinde yaptığım onlarca tartışmanın, yazıp da göndermediğim sayfalarca mektubun, bekleyişlerin ve düş kırıklıklarının ardından...

    seslendiğinde duyacağım, çağırdığında geleceğim mesafede; dünyanın en tedirgin eşiğinin üstünde tuttuğum, şafağı gelmeyen nöbetlerin ardından...

    kalbimdeki ipini gevşettim.

    bir ursula k. le guin masalında, ölümle yaşamı ayıran ve fersahlarca uzayıp giden, meşum bir duvar gibi canlanıyor o eşik gözümde şimdi. hiçliğin ortasında, o duvarın üstünde dengemi sağlamaya çalışıyorum; zifiri karanlık içinde, yüzümü ne tarafa döneceğimi bile bilemeden bazen... tüm cimriliğinle esirgediğin şefkatinin (sevginin ?) ışığı arada bir çakıyor elbet. ama hayal miydi gerçek mi, anlamak güç. inanıp peşine düşmek kabil değil. burada, eşiğin üstünde yapayalnızım. oysa yalnız olmak için sana ihtiyacım yok. tek başıma da pekala yalnız olabilirim.

    işte bu yüzden ben de öyle yaptım; gevşettim kalbimdeki ipini.

    sıkmıyor artık. kestiği yerler de kabuk bağlar nasılsa. iz kalır mı? kalsın. sürekli kanayıp durmasından iyidir.

    dedim.

    ve kalbimdeki ipini gevşettim...

    “senden önce de vardım
    tozlu yollarda koşup
    ağaç tepelerinde uyumayı
    yalnızlığı başarmıştım”
  • başlangıçta sadece mantık tarafından alınıp, ilerleyen süreçte kalpten de onay çıkınca dile getirilen karar.
  • mantığın duygulara ağır basmaya başladığı anda belirmeye başlar. belki de zihnimde yarattığım "ona" aşıktım ama o da yok artık. belki bütün oyunu ben kurdum bütün suçlu bendim. ama o da oynamayı kabul etti.

    şimdi son oyunu oynama zamanı belki de. sadece zamanı geldi mi anlamaya çalışıyorum. bir kere düştü mü bir daha gitmiyor çünkü. düzelse bile hasar geçiyor mu?
  • bu kararın alınırken jeton gibi düştüğü bir an var, böyle cinnnkkk diye ses çıkarıyor.
    duydum az önce....
  • ani karar vermemek en doğru olandır. yoksa çalkalanan kola şişesi gibi asitiniz kaçtıktan 2 gun sonra ben ne yaptım dedirtir o yüzden sükuneti elden bırakmayıp sakince konuşup yolları ayırmak daha makul olur.
  • bazen çok düşünürsün, bazen hiç düşünmez alırsın bu kararı.

    kendimi bildim bileli hep zorlanmışımdır bu kararı alırken zira bir ilişkiye başlamanın ilişkiyi sürdürmekten daha kolay olduğunu düşünürüm. insanların yeri geldiğinde kendi ile bile kavgaya tutuşurken bambaşka bir yoldan gelmiş ve seninle yolu kesişmiş bir insanla kavga etmemesini imkansız bulurum.

    kavga etmek, tartışmak bireylerin gelişmesini sağladığı ve yıpratıcı bir hale gelmediği sürece de ilişkiyi besler diye düşünürüm. kısacası ilişkinin bir üst aşamalara geçmesinde basamak olması gerekir. bunun yolu da kavgaların asıl sebebini bulmak ve çözmek gerektiğine inanırım. aksi durumda halının altındaki bir böcek gibi her fırsatta dolaşır ilişkinin içinde ve ne olduğunuzu anlamadığınız bir kavganın ortasında bulursunuz yeniden kendinizi. işte bu ilişkiyi gerileten ve insanı yıpratan bir çıkmaz.

    bu çıkmaz sokaktan çıkmanın yolu da bireylerin birlikte çıkmaya karar vermesinden geçer. ilişkideki taraflardan bir tanesi çıkmaz sokağa sapmaya devam ettiği sürece ilişki asıl amacından, hayatı kolaylaştırmaktan çıkar.

    ayrılık kararı, alınması en zor kararlardan biridir belki de. çünkü ilişkiye başlarken cebindeki hayallerinin bir kısmını ilişki süresince gerçekleştirmişsindir. iyi anlar biriktirmişsindir. çoğu zaman bu iyi anların gölgesine bakarak hangi sokağa saptığımızı göremiyoruz. başımızı kaldırdığımızda bakıyoruz ki çıkmaz sokağa gelmişiz yine ve yeniden.

    bu kararı alırken geçmişi geleceğe refere etmek doğru değil desek de süreklilik arz eden süreçlerde kodu yeniden yazmak gerekebiliyor. halının altındaki böcekler çoğalıyor ve insan sorgulamaya başlıyor geleceğinde yaşayabileceği potansiyel anları. işte o anlar göze korkutucu geliyor ise ilişkiye devam etmek de aynı oranda korkutucu geliyor. çünkü biliyorsun ki o korkutucu anlar yaşandıkça bir süre sonra çıkmaz sokakta cebindeki tüm hayalleri kabuslarla değişeceksin. ilişkiyi sürdürmek için gerekli asgari sevgi ve saygıyı da yitireceksin.

    özetle, ayrılık kararını sorgulamaya başladıysanız bir şeylerin yanlış olduğunu fark etmişsiniz demektir. o kişi ile geleceğinizin bugününüzden daha iyi olamayacağını düşünüyorsanız ayrılmalısınızdır.
hesabın var mı? giriş yap