aydınlar ocağı
-
ne zaman kurulduğunu tam olarak bilemesem de 80'li yıllardan önce sağ-muhafazakar ve devletçi aydınlar tarafından kurulmuş ve genelde tarihçi-dilci akademisyenler etrafında gelişmiş bir dernektir.
12 eylül 1980 darbesinin hemen ardından milli güvenlik konseyi'ne yanaşmış, darbeyi meşrulaştırıcı bildiriler hazırlamış ve o zamanki başkanı muharrem ergin'in de önayak olmasıyla sonradan darbecilerin sahipleneceği türk-islam sentezi'nin müellifi olmuş bir yapıdır.
sağ-faşist ve devletçi ideolojinin en kibar halidir. kalem tutarlar ama tuttukları kalem kimi zaman bu ülkenin düşünce dünyasına silahtan daha tehlikeli olarak geri dönmüştür.
...
yıllar önce yeni gündem dergisinde bu dernek hakkında bir inceleme-yorum yazısı çıkmıştı. o yazıda bu ocak için "türk-islam sentezcilerinin masonik örgütü" gibi bir tabir uygun görülmüştü. kasttetikleri devletin ideolojik derinliklerine nüfuz edebilme becerileriydi herhalde. -
tarih kitaplarındaki kemalist yorumu yumuşatan ve batı değerlerine ağırlık veren humanist tarih yazımı okuluna tepki olarak ortaya çıkmış akımın örgütü.
1961 yılında aydınlar klübü olarak kurulur. osman turan ve ismail hami danişmend gibi tarihçiler kulübe gidenler arasındadır. kulüp 1965te kapanmasının ardından 1968in devrimci akımına tepki olarak ülkü ocakalrı kurulur.
milliyetçiler ilmi semineri(1967), milliyetçiler ilmi kurultayı(1969) altında buluşan bu cenah, aydınlar ocağının temellerini, ibrahim kafesoğlu'nun "büyük tehlikelerle karşı karşıya olan türklerin, cesur bir atılıma ve inanca dayalı bir harekete gereksinimleri vardır," söylemine dayanarak atmışlardır ve 14 mayıs 1970 tarihinde aydınlar ocağı kurulmuştur.
aydınlar ocağının humanist tarih yazımı karşıtlığı kafesoğlunun öğrencisi ve aydınlar ocağı yürütme kurulu abdülkadir donuk'un türkiye gazetesindeki 17 kasım 1990 tarihli yazısında görülebilir.
"hümanizm, batı'nın türkiye üzerinde oynadığı bir oyundur. hümanistler milli kültürümüzü yıkmak isteyenlerdir. komünizm türklüğü yok edemedi, korkarım hümanizm türk insanına daha fazla zarar verecektir.(...) hümanistler ecdadımızı ve kültürümüzü eski roma ve yunanlılara bağlamaya çalışanlardır. (...) bize kendi tarihimizi okutmuyorla. batılıların tarihini okutturuyorlar. türk genci roma ve yunan medeniyetlerini öğrenerek yetişiyor."
copeaux etienne, 2006, türk tarih tezinden türk-islam sentezine, iletişim, istanbul. -
-
tanıl bora'ya göre, solculukla özdeşleştiği için "aydın" kelimesinin sağ cephede itibarsızlaştığı veya alaya alındığı 1970'li yıllarda sağcıların kurdukları milliyetçi-muhafazakar fikir platformuna "aydınlar ocağı" adının verilmesi sol cenahın fikirsel üretkenliği karşısında sağcıların kompleksini yansıtmaktadır.
-
aydinlar ocaği derneği’nin amaci
dernek, amacını gerçekleştirmek için:
milli ve manevi değerlerimizi yıkıcı ve bozucu akımlara karşı, türk ahlâk ve geleneklerini, türk dilini ve san’atını müdafaa eder.
memleket meselelerine ve millî davâlara türk milliyetçiliği açısından bakarak millî menfaatlerimize en uygun çözüm yollarını araştırıp bulur ve yayar.
fikirde ve davranışta milli ideale bağlı nesiller yeliştirmeye çalışır.
üyeleri ile amacına uygun şahıslar ve kuruluşlar arasında sosyal dayanışma kurar.
konferanslar, seminerler, açık oturumlar ve benzeri faaliyetler yapar ve bunları temin için lokal açar.
konserler ve temsiller verdirir, sergiler açar ve bunlara benzer sanat ve kültür faaliyetlerinde bulunur.
ilmî çalışmalar ve araştırmalar yapar, yaptırır ve bu gibi çalışmalara yardım eder.
neşriyat ve dağıtım yapar.
kabiliyetli gençlerin yetişmesini temin için muhtelif fonlar, vakıflar ve tesisler kurar.(aydınlar ocağı ana tüzüğü, 2. madde)
aydinlar ocaği
partiler üstü ve merkezi dışarıda olmayan, dolayısıyla dışarıya bağlı olarak faaliyet göstermeyen yerli, milli bir sivil toplum kuruluşudur.
gayesi, bizi biz yapan değerleri korumak, yaymak ve geliştirmektir.
demokrasiyi alternatifsiz bir rejim olarak görür. askeri ve sivil darbelere karşıdır.
milli meselelerde unvanlı unvansız hassas aydınların meydana getirdiği bir menfaat birliği değil; bir gönül ve ideal birliğidir.
ocağımız halka tepeden bakmayan türk milletiyle bütünleşmiş kendi milli kimliği konusunda kendisini özürlü hissetmeyen aydınların ocağıdır.
milli tarihimize bir bütün olarak bakar ve milli tarihe saygılıdır.
her türlü taassubu reddeder.
ülkemizde milli mutabakatların geliştirilmesini şart koşar ve milli davaları kucaklar. bu uğurda çalışır.
milli bağımsızlık ve egemenlik konularında hassas olup her türlü teslimiyetçiliği reddeder.
küresel rüzgarlarla beraber önü açılan milli devletlerin ufalanmak istendiğinin farkındadır. iktisadi değer ve kaynaklarımıza doğrudan veya dolaylı el konulmaya çalışıldığı görüşündedir.
soğuk harbin ortadan kalkmasından sonra; asıl mücadelenin önü açılan milli devletlerle küresel güç ve bloklar arasında olduğuna inanır.
ocağımız türkiye’nin önüne çıkarılan laik-anti-laik, mezhep ve etnik tuzakların farkındadır.
büyük atatürk’ün “ne mutlu türküm diyene” şeklindeki veciz ifadesine yürekten inanır.
türk’e düşman olunarak islam’a dost olunamayacağı inancındadır.
batı’nın doğu’yu kuşatma ve şekillendirme akımı olan oryantalist görüşlere karşı hassastır.
milli ve üniter devlet anlayışına yürekten bağlıdır ve etnik ırkçılığa hiçbir tavizi kabul etmez.
milliyet ve milli kimlik ile etnikliğin birbirine rakip olamayacağı düşüncesindedir.
etnik ırkçılığı, taassubu ve farklılıkları kutsallaştırmayı demokrasi ile ters görür.
aydınlar ocağı kurucular kurulu
ekrem hakkı ayverdi, istanbul 1318, yük. müh.
ziyaeddin fahri fındıkoğlu, erzurum, 1901, prof. dr.
nihat sami banarlı, istanbul 1907, yazar
ibrahim kafesoğlu, tefenni 1329, prof. dr.
ekrem kadri unat, ankara 1914, prof. dr.
oktay aslanapa, kütahya 1915, prof. dr.
sait bilgiç, şarkikaraağaç 1920, avukat
yusuf keçecioğlu, ödemiş 1920, prof. dr.
m. fazlı akkaya, kemaliye 1337, avukat
ahmet iman, balıkesir 1337, işadamı
hakkı cengiz alpay, gürün 1338, ticaret
fethi gemuhluoğlu, istanbul, 1338, idareci
muharrem miraboğlu, kayseri, 1922, prof. dr.
suat vural, vize 1338, prof. dr.
muharrem ergin, muş/bulanık 1339, prof. dr.
a. selçuk özçelik, balıkesir 1923 , prof. dr.
nahit rıfkı dinçer, kemalpaşa 1340, öğretmen
ahmet kabaklı, elazığ 1924, yazar
s. necmettin işli, istanbul 1340, doktor
nuri mugan, ardahan 1924, prof. dr.
cevat babuna, köprülü 1923, prof. dr.
ismail ekim, pendik 1341, serbest ticaret
faruk kadri timurtaş, kilis 1925, prof. dr.
ismail hakkı uğur, balıkesir 1925, prof. dr.
mustafa köseoğlu, alanya 1928, prof. dr.
sabri ülker, kırım 1926, iş adamı
süleyman yalçın, çanakkale 1926, prof. dr.
sabahattin zaim, iştip 1928, prof. dr.
ayhan songar, gönen 1927, prof. dr.
nazım nihat bozkurt, arpaçay 1927, ticaret
alaeddin ertüzün, malatya 1927, idareci
nihat keklik, ayvalık 1927, prof. dr.
refik özdek, köstence 1928, gazeteci
fevzi sevgili, istanbul 1928, ticaret
a. mahzar özman, istanbul 1929, doktor
sabahattin topbaş, istanbul 1929, iş adamı
kemal eraslan, diyarbakır 1920, prof. dr.
salih tuğ, istanbul 1930, prof. dr.
necati n. bozkurt, arpaçay 1931, iş adamı
asaf ataseven, gaziantep 1932, doktor
necmettin hacıeminoğlu, maraş 1932, prof. dr.
faik tan, devrekani 1932, muhasebeci
yusuf dönmez, henege 1933, prof. dr.
özcan bolcan, istanbul 1934, öğr. üyesi
mustafa kafalı, konya 1934, prof. dr.
erk yurtsever, erenköy 1934, idareci
erol tunalı, tekirdağ 1935, avukat
altan deliorman, istanbul 1938, gazeteci
metin eriş, gaziantep 1936, idareci
aykut fevzi şireli, konya 1938, prof. dr.
i. alev arık, kozan 1940, prof. dr.
abdurrahman çelik, tefenni 1941, mühendis
arif özkök, dörtyol 1941, idareci
türkay tüdeş, biga 1943, asistan
osman fikri sertkaya, adana 1946, prof. dr.
rüknettin tözüm. erzurum 1922, prof. dr.
ebedi aleme göç etmiş bulunan üyelerimiz
ibrahim kafesoğlu
ekrem hakkı ayverdi
ziyaettin fahri findikoğlu
nihat sami banarli
said bilgiç
fethi gemuhluoğlu
ayhan songar
muharrem ergin
ahmet kabakli
muharrem miraboğlu
nahit rıfkı dinçer
faruk kadri timurtaş
ismail hakkı uğur
tahsin banguoğlu
fevzi sevgili
nuri karahöyüklü
enver yakuboğlu
mehmet kaplan
erol güngör
mehmet eröz
recep doksat
kerim oder
k. armağan tekin
erdoğan ferit koyaş
özcan bolcan
eymen topbaş
hakkı cengiz alpay
özcan tuna
nâmık ayvalioğlu
selâhattin savci
hakkı dursun yildiz
seyfettin manisaligil
ismail hakkı yilanlioğlu
turhan üçok
güngör savaş
nevzat silahşör
hulûsi çetinoğlu
ahmet iman
refik özdek
sami karamisir
tarlan samanci
isa yusuf alptekin
tevfik ertüzün
müstecip ülküsal
muzaffer eriş
ekrem kadri unat
faruk sümer
necmettin hacieminoğlu
cavit aydin
m.sıraç dede
ismet miroğlu
nurettin ergücü
mustafa akin
fahrettin tosun
oğuz özbek
feyzullah değerli
yusuf türel
mehmet uzun
süleyman karataş
nuri eroğan
ismail hakkı şengüler
alaaddin ertüzün
sabahaddin topbaş
mehmet halaçoğlu
m.cahit atasoy
gültekin samanci
necmettin işli
a.atilla salihoğullari
kemal perk
haşmet başar
bayram camci
cevdet dadaş
mustafa köseoğlu
mehmet güler
kamil öztürk
amiran kurtkan bilgiseven
hayati güler
servet mahiroğullari
emrehan küey
ömer haciahmetoğlu
reyhan songar
ilhan aras,
ismail kanyilmaz
ali öner bilici
ismet karaoğlu
sabahattin zaim
ali ihsan gencer
hulusi altinyurt
dilaver cebeci
necati asım uslu
asaf ataseven
ömer kasimoğlu
kemal çapraz
m. süreyya şahin
m. sami erdem
mustafa şen
dursun keskinkiliç
ergun göze
hasan tahsin uğur
abdülkadir yaşar
reha oğuztürkkan
hüseyin kalkan
refet körüklü
a.mazhar baytaz
celalettin karaatli
müslim fincan
sabri ülker
altan deliorman
ebedi aleme göç etmiş bulunanların aziz hatıralarını yad ediyor, şükran ve rahmetle anıyoruz.
http://www.aydinlarocagi.org/
http://www.facebook.com/aydinlarocagigenelmerkez
http://www.facebook.com/…s/aydinlarocagigenelmerkez -
tanıl bora ve kemal can'ın " devlet ocak dergah 12 eylül den 1990 lara ülkücü hareket" eserinde abdurrahman dilipak'ın kurucuları için " ne adalet partisi kadar mason çevrelerin, ne msp kadar dini çevrelerin ve ne de mhp kadar milliyetçi çevrelerin etkisinde olan, her kesime yakın ama hiçbirini temsil etmeyen" unsurlardı değerlendirmesinde bulunduğundan bahsetmektedirler.
-
susam sokağı isimli çocuk eğitimi programını kaldırtan kurumdur.
bu sebeple amaçlarının milleti aydınlatmak mı yoksa karanlığa götürmek mi olduğunu düşündürtür insana. -
12 eylül yönetimiyle işbirliği yaptığı belirtilir.
-
adını ilk kez duyduğum şey.
konya'da bir etkinlik yapmışlar. etkinlikte dinleyici olarak gelen bir kadın protokol koltuğuna oturduğu için genel sekreter bir erkek tarafından dövülmüş.
protokol koltuğuna oturduğu için döüldü. -
valla reha oğuz türkkan'ın, muharrem ergin'in, faruk sümer'in olduğu bir oluşuma ben şahsen irtica yuvası demem ki onun için ya psikolojik sorunları olan ya da hep bağımsızlık deyip duran, kendini kemalist diyen ancak idealizm'den beyni sulanmış sosyalist bir salak olmak gerekiyor. herkes yanlış tek siz doğru değilsiniz. ayrıca derneğin kendi açıklamasını da burada sunarım:
“türk-islam sentezi” ve garip yakıştırmalar
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap