• t24'te gazeteci. zülfü livaneli ile söyleşisinde tanıdım. yahu bu özgüven nereden geliyor? hiç fikrin olmayan konularda adamı onaylayıp duruyorsun. adam 15 dakika konuşuyor, irdeleyecek derinliğin olmadığı için o kadar haklısınız ki deyip geçiştiriyorsun. söyleşiye katkıda bulunamıyorsun. fıtık oldum izlerken. neyse ki adamın söyleyeceği çok şey var da tıkanmadı sohbet. utandım dinlerken. bulursam zülfü livaneli'nin daha önce daha genç bir gazeteciyle olan röportajını koyacağım buraya. olumlu örnek olarak.
  • t: liboşların yeni gözdesi.

    t24 ota boka bunu gönderiyor gibi..

    (bkz: fikri yok zikri var)
  • t24 programcısı. haftasonları genellikle müzisyenlerle yaptığı sohbet videoları yayımlanıyor. ancak memelerinin güzelliğinden sohbete odaklanamıyorum. yaptığı işi ucuz göstermek hiç değil niyetim. ancak ben haftasonlarını nasıl bir dekolteli kıyafet giydi acaba diye merak içinde bekliyorum. kiminle sohbet edecek diye değil maalesef.
  • arka bahçe programından beri takip ettiğim, şu sıralar t24’e işler yapmakta olan gazeteci.
  • kollarını birleştirince kolyesini kaybedebiliyor.
    bakın kolyem var. bakın bakın yok ettim.
  • (bkz: aşıya güven)

    kafalar iyiden iyiye yanık.
  • eski evrensel gazetesi ve hayat tv çalışanı. tv'deyken arka bahçe programını yapıyordu. izlemeyenler için bugün ünlü olan veya hala niş işler yapan bir çok kültür ve sanat insanını farklı bir sohbette görebilirsiniz. linkleri aşağı bırakıyorum. yukarıda boş yapanlara bakmayın. ülkenin linç kültürü seviyeyi buralara indirdi.

    https://youtu.be/jaatv6gdj_y
    https://youtu.be/zkfabvggabq
  • kadının, sanatın ve gazeteciliğin en çok saldırıya uğradığı, en çok yara aldığı ülkelerden birisinde, oldukça zor bir işi; sanat gazeteciliğini hakkını vererek yapan bir kadın ayşen güven.

    hayat tv günlerinde yaptığı arka bahçe'nin masasından topluma dair bir sözü olan onlarca yüzlerce sanatçı geçti. ana akımın yok saydığı müzisyenler, tiyatrocular, edebiyatçılar, halk sanatçıları, sanat toplulukları sözünü hayat tv ekranında ayşen güven'in mikrofonunda buldu. o mikrofona konuşma şansı bulmuştum yıllar önce, oradan biliyorum kıymetini.

    "sesini boğmak isteyenlerin ülkesinde" nice muhalif sanatçıya ses oldu arka bahçe sahnesi. ayşen güven'i bazen bir tiyatro eleştirisinde, bazen bir dayanışma şenliğinden canlı yayında, bazen genç bir müzisyenin ekrandaki ilk canlı performansında sanatçıların yoldaşı olarak tanıdım. bendeki etkisi derindir. iyi ki de bırakmış bu izi.

    ayşen güven'in hayat tv'de filizlenen emekten, toplumsal sanat anlayışından yana sanat gazeteciliğini şimdi farklı mecralarda istikrarla sürdürüyor olması, günübirlik-popüler-efervesan-magazinel sanat anlayışının karşısında yıllardır süregelen tutarlı-kapsamlı-etraflı bir sanat gazeteciliğinin varlığı; bana ülkemdeki sanatsal üretimin bugünü ve yarını adına umut veriyor.

    sanatçıların bireysel ve kolektif üretimlerini iyi bir kürasyonla yıllardır ekrana taşıdığı platformu kurmak, geleceğe izi kalacak kalıcı bir sanat kültürü oluşturmak yolunda harcadığı bu gayret az buz iş değil. işleri ve tarzı sevilesi, direngen, topluma güç veren sanatçıların neredeyse tümünün ayşen güven'in mikrofonundan ve konukluğundan geçmiş olması biliniz ki ne kolaydır, ne de tesadüf. yazılı basından, televizyondan, internet yayıncılığından, sosyal medyadan, hangi kanaldan olursa olsun umarım devam eder ayşen güven bu yolculuğuna; sevdiğimiz sanatçıların kendisini anlattığı mikrofon olmaya.
  • apo itinin hayranı olan biri olarak çıkmış millete ırkçı falan diyor. böyle de utanmaz bir 'gazeteci'.
hesabın var mı? giriş yap