ayşe hacıhasanoğlu
-
ergin altay, nihal yalaza taluy ve diğer çevirmenler gibi kitaba sansür uygulamak yerine karamazov kardeşler adlı kitapta sansüre gitmeyen 2 çevirmenden birisidir.
diğeri için (bkz: koray karasulu) -
can yayınları'ndan çıkan vasili grossman'ın 3 ciltlik dev eseri yaşam ve yazgı'yı türkçeye kazandırmıştır çevirmendir.
-
-
hamdi koç'a göre ülkemizdeki karamazov kardeşler çevirilerinde en başarılı çeviriye imza atmış çevirmendir.
-
hakkında yazılan mukayeseli bir değerlendirme için: bkz. #68199610
-
cümlede ikili olumsuz kullanımını bilmediğini düşündüğüm çevirmen. karamazov kardeşler çevirisinden birkaç örnek:
"... herkes kutsal olacak, birbirini sevecek, ne zengin, ne de yoksul, ne yükselenler, ne de alçalanlar olmayacak, ..." *
"kendi kendisine yalan söyleyen ve kendi yalanını dinleyen o hale gelir ki, artık ne kendisindeki, ne de çevresindeki hiçbir gerçeği ayırt edemez, ..." *
"... bütün bu olup biten serserilikleri gördüğü ve bütün sırları bildiği halde yine de bağlılığı yüzünden olan bitene göz yuman, karşı çıkmayan, en önemlisi ne o anda, ne de daha sonra bunları başına kakmayan ve tehdit etmeyen, gerektiğinde ise onu koruyan bir adamın bulunması hoşuna gidiyordu." *
''... yine önceki gibi yapayalnız, pek çok şey umut ederek, ama ne umut ettiğini bilmeksizin, yaşamdan pek çok şey bekleyerek, ama ne beklentilerinde ve hatta ne de isteklerinde hiçbir şeyi kendisi belirleyemeden yeni ve tamamen belirsiz bir yola adım atmaya hazırlanacaktı.'' *
''bakarsın belki de ne sen onu ne de o seni tanımadığınız halde senin duan onun ruhunun selameti için dünyanın öbür ucundan tanrı'ya ulaşır.'' *
''bir kere ne zamanla ne de yerle ölçülemeyen uçsuz bucaksız evrende bir tür manevi varlığa, bu varlığın yeryüzünde ortaya çıkışıyla kendi kendine, 'varım ve seviyorum,' deme imkânı verilmişti.'' * -
cümlede ikili olumsuz kullanımındaki hataları, anna karenina çevirisinde de devam eden çevirmen:
''aslında ne bilim, ne sanat, ne de politika onu ilgilendirmediği halde, ...'' *
''anna, ne geldiğini öğrenip akşama evine çağıran prenses betsi tverskaya'ya, ne de akşam için özel bir locasının olduğu tiyatroya gitmedi.'' *
''..., ne kendisine karşı, ne de herhangi bir kimseye karşı utanılacak bir şeyi bulunmadığını açıkça görecek kadar rahatlamış ve hafiflemişti.'' *
''ne o, ne de öbürü levin'e ve bütün rus köylüleriyle toprak sahiplerine ... bu toprakları en verimli hale getirmek amacıyla ne yapmaları gerektiği sorusuna bırakın yanıt vermeyi, en küçük bir imada bile bulunmuyordu.'' *
''levin, ne pestsov'la, ne de rus köy cemaatlerinin önemini kendi görüşüne göre hem kabul eden, hem de etmeyen ağabeyiyle aynı düşüncede değildi.'' *
''vronskiy, anna'yla yurtdışında geçirdiği bu üç ay içinde yeni insanlarla karşılaştığında hep kendisine bu kişinin onun anna'yla ilişkisine nasıl baktığı sorusunu soruyor ve çoğunlukla erkeklerin gereken anlayışı gösterdiklerini görüyordu. ama eğer ona ve 'gerektiği gibi' anlayanlara bu anlayışın ne olduğunu sorsalardı ne o, ne de öbürleri büyük bir sıkıntıya düşerlerdi.'' * *
''pek çok aile sırf aralarında ne tam bir geçimsizlik, ne de bir anlaşma olmadığı için eşlerin her ikisinin de nefret ettiği eski yerlerinde yıllarca kalır.'' *
''ne biri, ne de öbürü neden sinirlendiğini söylemiyordu, ama birbirlerini haksız sayıyor ve her fırsatta bunu birbirlerine kanıtlamaya çalışıyorlardı.'' *
bir de ''kitap ayracı'' yerine ''kitap keseceği'', * ''jokey'' yerine ''cokey'', * ''vadedilmiş'' yerine ''vaat edilmiş'' * yazıyor. bunlar haricinde ise hakkını vermek gerekir, gayet güzel bir iş çıkarmış. eline, emeğine sağlık. -
tolstoy'un efendi ile uşağı kitabını okurken oldukça başarılı bir çevirme yapmış olduğunu düşündüğüm çevirmen.
tolstoy'un diğer kitapları içinde önceliğim kendisinin çevirisini yaptığı kitaplar olacak sanırım.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap