• "kim bir insanı yaptığı şey yüzünden ayıplarsa aynı şeyi yapmadan ölmeyecektir" -hz. muhammed
  • takbih etmek
  • bir insanın yaptığı şeyden ötürü onu küçümsemek. hayatı, davranışları ve sözleri kısıtlayan geleneksel sansürler bütünü.
  • danlamak, tan eylemek.

    zamanla o karalanıyor, karşılaştırmadaki kötüsü (muhatap, anababa, ayıplama kişisi) aklanıyor. tükürdüğünü yalamak iyidir, hayat olgunlaşmasına katılır.

    (bkz: düşnam)
  • (bkz: acaplamak)
  • erdemli insanlara ait bir özellik değil... karşımızdakinin seviyesi çok düşük olsa da , hatta karşımızdaki birey bunu hak ediyor olsa bile, kimseyi asla ayıplamamalıyız... bu tarz davranışlar ahlaki değil... hiçbir insana yakışmıyor... diğer taraftan bir insanı ayıplamak kimseyi yüceltmez, bu ancak kişinin değerini düşürür... gün gelir kendisi kınanır, ayıplanır....

    bu tarz hatalı davranışlarda, ilk yapıldığı zamanlar vicdan hemen tepki verir... kişi yanlış yaptığını fark eder... fakat eğer bu sese kulak vermezse, hatalı davranışlarını yapmaya devam eder ve vicdanın sesini duymaz... artık öyle bir hale gelir ki bu yanlış davranış normal gibi gelir... günahlarımızın da farkına maalesef bu şekilde varamıyoruz....

    bir bireyin istenmeyen, ona zarar verici bir durumunu fark etsek dahi, onu ayıplamak yerine o ayıbı kapatmaya, gizlemeye çalışmalıyız... kimsenin bu durumu bilmemesini sağlamalıyız... o kişi bunun farkında değilse ve bizler o kişiyi tanıyorsak güzel bir ifade ile ona söyleyebiliriz... o zaman bu hatalı davranış ve bu davranış kaynaklı gelecek zararlarda önlenmiş olur....
  • türkmen dilinde "suçlamak, itham etmek" anlamında kullanılır. örnek:

    "merkezi bankından millionlarça dollar pul ogurlamakda ayıplanyar."

    (merkez bankasından milyonlarca dolar para çalmakla suçlanıyor.)
  • fudayl bin iyad rahimehullah dedi ki:

    "ben bazen hoşuma gitmeyen bir şey görürüm de onu ayıplamamamın tek nedeni onunla imtihan edilme korkumdur."

    (ibn ebi dünya, es samt)

    bugün sosyal medya aracılığı ile bir günde onlarca insanı ayıplamayan var mı? artık bütün hayatımız "başkalarının ayıplarını incelemek ve konuşmak" ile geçiyor. halbuki alimlerimiz bunun ne kadar tehlikeli bir iş olduğunu biliyordu. bu yüzden insanların ayıplarından yana dillerini hapsettiler. beylik laflar ederek kimseyi ayıplamadılar ki aynı şeyle imtihan edilmekten çekindiler. meşhur sözde geldiği gibi: "allah insanı iddiasından vurur."

    akıllı insan, başkalarının değil kendi ayıplarını düşünerek, bunları tespit edip düzeltmeye çalışarak ömrünü geçiren insandır. ömür sermayesi milletin ayıplarını zikretmek için ne kadar da az... keşke anlayabilsek!
hesabın var mı? giriş yap