*

  • 15-28 ocak 2007 tarihleri arasında gerçekleşecektir.. eurosporttan izlenebilecektir..
  • buyrun size kritik bir preview.

    tennis magazine yazarlarina gore rafael nadal tarafindan kazanilacak yilin ilk grand slam turnuvasi.

    bence piyasadaki en iyi tenis yayini olan tennis magazine ve web sayfalari tennis.com buyurmuslar ki melbourne park kortlarindaki rebound ace nam zemin tam da rafael nadal icin bicilmis kaftan.

    diyorlar ki yavas sert kortlarda nadal federer'i yenebiliyor. bu gozlem dogru aslinda. su ana kadar federer-nadal kapismasindan durum 6-3 nadalin lehine. bu alti galibiyetin ikisi sert zeminde. birisi 2006 doha digeri ise 2005 miami masters turnuvasi. doha ozellikle yavas bir sert kort. miami ise ozellikle hizli degil. (mesela amerika acik tenis turnuvasinin yapildigi kortlar, ashe stadyumu ornek, cok hizli sert zemine sahip nadal da orada tutunamiyor pek. genel olarak kuzey amerika turunda hizli sert kortlar yuzunden basarili olamiyor)

    simdi melbourne parkin zemini oldukca yavas. oyle ki sicak gunlerde kortun performansi nerdeyse bor toprak korta yaklasiyor. bir de buna kortun yumusak oldugunu ve bilek (ayak) kontrolunu zorlastirdigini ekleyince federerin nadala nazaran ince eleme sik dolkumaya ve dakiklige dayanan oyunu daha fazla zarar gorecekmis gibi duruyor. nadal topun yuksek sicradigi bu bilek kiran zeminde her zamanki enerjik, harcadigi kaloriyi, kostugu adimi saymayan stiliyle federerin basina dert acar gibi duruyor.

    ammaaaa....australia lawn tennis association buyurdu ki bu sene daha sert ve hizli bir rebound ace kullanacaklarmis. toprak kort simulasyonu yapmaktan vazgeciyorlar anlasilan. bu federer nadali yensin diye yapilan bir yenilik degil. rebound ace bazi ozel yeteneklere cok avantaj sagliyor. aynen cim ve toprak kortlarda oldugu gibi. wimbledon en prestijli turnuva belki ama en rekabetci, en kaliteli tenisin oynandigi grand slam her zaman amerika acik. cunku her iyi tenisciye gercekci bir savasma sansi veriyor sert zemin. sadece servis voleyle, sadece geri cizgide kicini yirtmayla, sadece topspin ile kazanma sansi vermiyor adama. melbourne park da amerika acik gibi en azili rekabete gercek bir sans vermek icin kortu herkesin iyi oynayabilecegi bir hale ceviriyor. ama elbette bu federere yarayacak. cunku adam o kadar iyi bir tenisci ki karsisina ozellikle dezavantajli oldugu, teknigini ve hizini paraya ceviremedigi bir kort (toprak) ve o kortun gercek uzmanini (rafael nadal) koymayinca diger butun faktorler, butun zeminler federerin lehine calisiyor. kisaca turnuvanin geri kalanini daha rekabetci yapmak icin turnuvanin finalini daha az rekabetci yapmayi secti avustralyalilar.

    yine de saglikli bir rafael nadal tehlikeli olacaktir her seye ragmen yavas ve topun yuksege zipladigi rebound ace ustunde. buna bir de turnuvaya saglikli olarak gelecek marat safin (federeri avustralyada son yenen kisi), oyunu surekli gelisen (ve federeri son defa yenen) andy murray, her zaman tehlikeli nikolay davydenko, gecen seneyi tekrarlamak isteyecek baghdatis, istim ustundeki amerikalilar james blake ve andy roddick ki ikisi de federer'den son amerika acikta birer set calmayi becerdiler, ve elbette benim federerle beraber en tuttugum tenisci (her ne kadar kaya cilingirogluna benzese de) david nalbandiani da dusununce bu sene avustralya acik tam bir solen olacak. hemen her turda inanilmaz maclar izleyecegiz gibi geliyor. bu manzarayi tamamlayacak olan son dokunus ise saglikli ve formda bir lleyton hewitt olacak. acikcasi olasi bir hewitt-federer finalinde salya akitacagimi buradan pesin pesin duyuruyorum.

    edit: bayanlari unuttuk sanmayin. onlarla ilgi de bir preview hazirlar yayina sokariz insallah turnuva baslamadan
  • bayanlarda gectigimiz seneden iki ilginc hikayeyi yeni birer bolume acacak turnuva.

    ilk hikaye elbette justine henin-hardenne ve amelie mauresmonun gecen sene oyna(yama)digi finalin bir tekrari olup olmayacagi. henin-hardenne, tenis blogcularinin favori ifadesiyle h2, gecen sene butun grand slam turnuvalarindan final oynadi. seneyi birinci olarak bitirdi. su anda bayan tenisinin en komple oyuncusu. fransa acikta kazandi diger uc finalin ikisinde ise (wimbledon ve avustralya) mauresmo karsisinda kaybetti. avustralya acikta muhtesem bir iyun cikartan fransiz karsisinda karnim agridi diye cekildi. macin bitmesine ve mauresmonun ilk grand slamini kazanmasina sadece 3 oyun kalmisti. henin-hardenne mactan cekilerek kaybetmeyi tercih etti. oysa en azindan iki uc oyun daha rolantide kalip rakibine tamamiyle kortta kazanilmis bir kupa hediye edebilirdi.

    henin-hardenne mactan cekildigi icin mauresmonun basarisi hep biraz golgede kaldi. iki tenisci wimbledon finalinde karsi karsiya gelince bir rovanstan ziyade mauresmo icin bir kendini tekrar ispat etme maci haline gelmisti. eger henin-hardenne kazansaydi mauresmo sadece wimbledon finalini degil avustralya acik sampiyonlugunun da bir kismini kaybedecekti. mauresmo oyle bir ezdi ki henin-hardennei sadece wimbledoni kazanmakla kalmadi ayni zamanda avustralya acikla alakali tum supheleri de sildi.

    bu sene olasi bir finalde (bir ve iki numara olduklari icin finalden once karsilasmayacaklar) henin-hardenne saglikliyken mauresmonun hakkindan gelebilecegini kanitlamaya calisacak. mauresmo ise bu defa son puani kazanarak sampiyon olmak isteyecek ama final yolu ikisi icin de gecen sene oldugundan uzun...

    ikinci hikaye ise martina hingisin geri donusunun ikinci senesinin de gecen seneki kadar masalsi olup olamayacagi. gecen sene uc seneden sonra katildigi ikinci turnuva olan avustralya acikta hingis ceyrek finale kadar cikti. bu sene en az gecen seneki kadar basarili olmak isteyecek. bu turnuvayi uc kere kazanmis bir tenisci olarak hingis eger bir slam kazanacksa onun guney yarimkurede olacagini biliyor olmali. eger bu sene de en az ceyrek final gorebilirse, (ki ilk turlarda fazla heavy hitter cikmazsa karsisina olmayacak sey degil) geri donusunun ve ilk ondaki yerinin kalici oldugunu ispatlayacak.

    bu senenin diger yardimci oyunculari:

    - amerika acigi kazanan ve gittigi her yerde gozlerin ustunde oldugu maria sarapova. maria rebound ace de basarili olmak icin gereken her seye sahip. tek eksigi oyunun yeteri kadar cesitlendirememesi ama onun da ustesinden gelmeye basladigini amerika acikta gosterdi.

    - her an herkesi yenecek kadar yetenekli ama bir turlu o son atilimi yapamayan nadia petrova

    -rus duo svetlana kuznetsova ve elena dementieva. kuznetsova istikrar, dementieva ise iyi bir servis duasina cikar, dualari da tutarsa cok can yakarlar.

    -ve elbette kim clijsters. 2007 kimin son yili. tenisi birakacak. adeta yuruyen bir sakatlik makinesi. 25 yasinda vucuduna 40 yasindaki bir atletinkinden fazla sakatlik tattirdi. avustralya basarili olmaya en yakin oldugu slam. kariyerine bir grand slam sampiyonlugunun sirtinda son vermek isteyecektir.

    iste boyle tenis sever sozluk yazar ve okurlari. avustralya acik bayanlar tarafinda da bana gozuken bunlar.

    h2 editi: henin-hardenne bu sene katilmayacagini acikladi. o ailevi sebepler dedi ama satir aralarini okuyanlar bu ailevi sebepin kocasindan bosanmak uzere olmasindan supheleniyorlar. ne olursa olsun, h2 siz bir turnuva elbette amelie mauresmo ve maria sarapova'ya yarayacak. henin-hardenne senelerdir hingisin update edilmis bir versiyonu gibiydi. tum kortu kullaniyor, milimetrik vuruslar yapiyor ve yuksek teknigiyle kolunun gucune guvenenler karsisinda ezilmiyordu. benim diyen erkek teniscilerin odunc almak isteyecegi etkinlikteki backhandi de cabasi. hingis'in aksine srapova ve venus kardesler gibi guce dayali oynayanlar karsisinda guc bakimindan da ezilmiyor ikinci servisi de hingisinki kadar savunmasiz bir yumusak karin degil. bir nevi hingis version 2.0...kuvvete dayanan oyuncular baska kuvvete dayanan oyuncular karsisinda rahat bir kumar oynuyorlar: bugun daha kuvvetliysem, ve bu gun bir santim iceriye vurmayi becerirsem kazanirim.

    oysa henin-hardenne ve hingis gibileri karsisinda kazanma recetesi daha karmasik. bu gun hem kuvvetli vurmali, vurdugumu dogru yere gondermeli, ve koselere bucaklara kosmaya razi olmali, ve ucuncu sette ayakta kalacak gucu de bir kosede biriktirmeliyim...uzun ve karmasik bir recete. hingis ve hardenne iste bu yuzden her zaman korkulacak rakipler. simdi henin hardenne yok, ve hingis de henuz daha yedi mac ust uste sarapova klonlarini yenecek gucte degil. umalim 2007 avustralya acik bir roketatarlar duellosuna donmesin.
  • justine henin-hardenne'siz turnuvadır..
    (bkz: #10433962)
    $akaysa hic ciddi degil, ciddiyse kor gibi ah. :(((
  • bayanlarda 2006'yı birinci sırada tamamlayan justine henin-hardenne'in turnuvadan çekildiğini açıklamasıyla hayal kırıklığı yaratan grand slam.

    bayanlarda turnuvaya katılamayacağını açıklayan bir diğer isim ise venus williamsoldu. şu anda sanırım turnuvadan daha çok konuşulan olay ünlü raketlerin turnuvadan çekilmeleri ya da çekilmelerinin söz konusu olması. nadia petrova ve svetlana kuznetsova'nın durumlarının da kritik olduğu biliniyor.ikisi de bu hafta içi sakatlıklarından dolayı maçlarını tamamlayamadılar.

    bayanlardaki bu sakatlık haberlerinden sonra turnuvaya inceleyecek olursak bana göre kazanmaya en yakın üç isim maria sharapova, jelena jankovic ve kim clijsters. geçen senenin ikincisi amelie mauresmo'ya ise bu üç raket kadar şanslı görmüyorum. açıkçası son izlediğim maçlarda mauresmo turnuvaya pek hazırmış gibi gözükmedi ama tabii ki tecrübesiyle bana göre bir sürprize imza atabilir. bunun dışında dikkat çeken iki genç isim tatiana golovin ve nicole vaidisova. ikisi de şu an çok istikrarlı bir oyun ortaya koyuyorlar. en büyük eksikleri oyundan bir anda kopabilmeleri. bu da gençliklerinin bir dezavantajı olarak görülebilir.

    hingis'i ise sezonun başında izleme fırsatım olmadı. onun için herhangi bir görüşte bulunamayacağım. ama turnuvayı kim kazanmak isterse diye bir soru sorulsa ilk vereceğim isim tabii ki martina hingis olacaktır. sanırım diğeri ise diğer bir isviçreli patty schnyder olur.

    bana göre üç favori raketten biri olan sharapova ise artık oyununu iyice geliştirdi. us open'daki oyununu tekrarlarsa sanırım sharapova'yı durdurabilecek isim pek olmayacaktır. bunun dışında geçen sene sezonun sonunda doğru inanılmaz bir form yakalayan ve sezon başı itibariyle ilk turnuvayı kazanıp daha da geliştiğini gösteren isim ise jelena jankovic. şu an tek kelimeyle hatasız oynuyor. kim clijsters ise sakatlığının ardından çok iyi bir form yakaladı.

    şu anda henin'in yokluğu tüm tenis severleri korkutsa da umarım avustralya açık sezonun ilk grand slami olarak yine çok güzel geçer.
  • turnuva ilk gununde erkekler eglenceli maclara ev sahipligi yapti. ozellikle andy roddick ile fransiz yeni yetme jo-wilfried tsonga arasindaki macin ilk iki seti nefes kesiciydi. 2003 senesi juniorlar dunya ucuncusu (birinci marcos baghdatis bu arada) 21 yasindaki fransiz raket roddick'e yeni bir baghdatis (gecen sene avustralya aciktan elemisti roddicki) belasi olacakti az daha. belki court coverage ve precision (gavurum gavursun gavur) konusunda baghdatis kadar rafine degil ama mucadele ve enerjiklik konusunda hic geri kalmadi. bir de buna andy roddickten daha fazla ace yapmasini saglayacak kadar kuvvetli bir servisi oldugunu ekleyelim.

    ilk seti fransiz 7-6 tie break sonucu kazandi. tie break tam 38 puan surdu, 20-18. bu uzun ralli boyunca fransizin tam dort defa mini break dedigimiz rakibin servisinde puan almayi basardigini soyleyelim. roddick tie breaklerde yenmesi zor bir oyuncu. servisi cok kuvvetli ve istikrarli. zaten 2006nin kendi attigi servis oyunlarinda en cok puani kazanma istatistiginde de birinci. bu 38 puanlik tie -break ortalama bir setten daha uzun surdu, nefes kesti, keyif verdi..eminim federer fransiz icin icinden disindan envai cesit dua etmistir kazansin diye.

    ikinci sette fransiz oyuncu tsonga servis kirmayi dahi basardi. durum 5-3 tsonganin lehineyken mac icin servis atti ama servisini kirdirdi, ardindan ikinci set de tie break'e gitti. bu sefer roddick 7-2 kazanmayi basardi.

    artik fransiz tsonga cok yorulmustu ve ucuncu ve dorduncu setlerde roddick karsisinda direnemedi. maci roddick 3-1 kazandi ama odunun kopan bir kisimin vodafone arenada biraktigi kesin.

    mactan notlar: roddick kondisyonu ve filedeki korkusuz oyunuyla dikkat cekti. 21yasindanki gence rakibinin dili disari bir karis sarkmisken roddick kortta gezinti havasindaydi. bunun sebebi elbette tsonganin roddickkin bazukalarini bir o koseden bir bu koseden cikartmak icin deli danalar gibi kosmasiydi.

    mac sanki gecen seneki baghdatis-federer finalinin kopyasiydi. ilk seti favori olmayan oyuncu muhtesem oynayarak kazanid, ikinci sette de cok yaklasti ama sadece uc puan uzagindan gectigi ikinci seti kaybedince fizik ve moral sertligi yetmedi maci cevirmeye.

    bu arada baghdatis, michael youzhny ve federer ilk maclarini kazandilar. federer alman rakibi phau yu 7-5 6-0 6-4 luk uc setle yendi. ama goruntu aldatmasin, ilk sette tam uc defa servisini kirdirdi ve seti ancak 12nci oyunda servis kirarak alabildi. karsisinda daha iyi servis atan birisi olsa o kadr servis kirdirmanin altindan kalkamazdi.

    federere sorun cikartmasi muhtemel ljubicic (son maclarinda uc tie break oynadilar, ucunu de federer kazandi ama servis kiramamis olmasi bile dikakte deger) ilk turda elendi gitti mardi fish balik olali bir kedi tuttu diyerek igrenc bir espriyle ilk gunumuzun ozetini tamamlayalim.
  • roddick ve federerden sonra nadal, nalbandian ve hewitt de birinci turu kazasiz belasiz atlattilar. gerci hem hewitt hem de nalbandian iki set geriden gelmek zorunda kaldilar. ozellikle nalbandian ucuncu seti iki mac puanini cevirdikten sonra tie-break ile kazandi. besinci sette ise rakibi sicakta pisip boza olmus vaziyette oyunu birakti.

    turnuvaya renk katacak iki adam nalbandian ve hewitt ilk turda bu kadar enerji harcayinca turnuvada ilerlemeleri daha guc olabilir. gunduz maclari 35 derecede oynaniyor, her tenisci once sicakla sonra rakibiyle mucadele halinde. mallorca'nin gunesine alisik nadal icin bir avantaj olur mu acaba? ne de olsa hem sicaga alisik hem de rebound ace sicakta yumusayip daha da yavasliyor.

    ikinci tur editi: roger federer ikinci tur macinda jonas bjorkmani 6-3 6-2 6-2 lik selterle eledi. iki gun onceki ilk tur macina oranla daha kolay bir mac oldu. oysa bjorkman arada sirada olmadik tehlikeler yaratabilen bir oyuncu ama federere karsi bir turlu oyunu tutmuyor. yine de bu rahat galibiyete ragmen federerin iki defa servisini kirdirdigini, backhandinin birazcik ayarsiz gozuktugunu, ve her seye ragmen baska bir gezegenin tenis standartlarina tabi oldugunu bir kez daha gosterdigini ekleyelim

    ikinci tur editine devam: roddick de ikinci tur macini kazandi, hem de 3-0. rakibi fransiz marc gicquel idi. ilk seti 6-3, ikinci seti 7-6, ve ucuncu seti de 6-4 kazandi andy roddick. 3 sette kazanmasina ragmen teknigi kendisine gore cok daha zayif olan fransiz karsisinda arada sirada epeyce sinirleri bozuldu. oyle ki, hatta fransiz oyuncu maci bitiren hatali vurusu yapinca roddick bariz anirdi. simdi eger safin kazanirsa ucuncu turda bir safin-roddick maci var ki pek enfes olabilir.
  • (bkz: #10483369)
  • erkeklerde ucuncu tura dogru gelirken vaziyetler soyle bir sey. (sincik baslayalim, ucunucu tur ilerledikce edit medit yaparim bu entriye basligi sisirmektense)

    su anda en heyecan verici ucuncu tur eslesmesi federer-youzhny maci. youzhny amerika aciktaki yari final basarisi ile ahanda bu kim lan dedirtmisti. oyun tarzi da federere sorun cikartabilecek turden. nadalin bir beden daha az kosani, bir beden daha az teknigi olani ama bir beden daha dayaniklisi diyebiliriz.

    ama asil potansiyel ucuncu tur eslesmesi roddick ile safin arasinda olabilir eger safin dudi sela isimli israilli tenisciyi yenebilirse.

    ufukta bir de andy murray - jarkko nieminen eslesmesi mumkun ki o da seyretmeye deyecek bir mac olacaktir.

    bir de nadal-wawrinka ihitmali var ki nadal bir isvicreliyi elemekten keyif alabilir, alistirma babinda

    edit: bu arada bir de olasi gasquet - baghdatis ucuncu tur eslesmesi var ki unutmusum yazmayi. gasquet icin baby federer diyorlar kimi zaman, baghdatis de zaten yeni neslin nedaldan sonraki ikinci bayraktari...pek eglenceli bir mac olur. ama once bagdatisin gael monflisi yenmesi gerekiyor. (al sana baska bir patlayici madde ayarinda mac, yok yok hava da biraz serinlese gecen seneden bile daha guzel bir avustralya acik geliyor)
  • ikinci tur tamamlandiktan sonra soyle bir manzara veren turnuva: (tanimimi seviyim)

    ikinci tur sonu vaziyetler: sincik, benim pek hevesle bekledigim baghdatis-gasquet eslesmesi gerceklesemedi malesef, cunku baghdatis hem kendi rezil oynadigi hem de gael monflis cirkeflikte sinir tanimadigi icin ucuncu tura cikamadi. nooldu peki o macta? monflis gayet iyi oynayarak ilk iki seti kazandi. sonra baghdatis birden bire kendisini 11 numarali seri basi ve gecen senenin finalisti yapan oyununu sakladigi yerden cikartti ve ucuncu seti eze eze goturdu. ucuncu setin son oyununda monflis bir yandan gotunu bir yandan bilegini tutarak kivranmaya basladi. oyle ki sedye gelecek, adami ambulansla hastaneye tasiyacak acil ameliyata alacaklar zannettim. oyle bir sakatlik yani...oyun durdu, trainer geldi sahaya, iki fisfis bir tik tik monflis bir canavar olarak dondu sahaya...son seti konsantrosyon namina hava gazi bile kalmamis bagdatisi 6-0 supurdu. ibnelik iste..gerci bir sey yapmasa da maci kazanabilecekti ama yakismadi.

    rafael nadal turnuvanin ilk setini kaybetti. zaman zaman alman philipp kohlschreiber karsisinda gercekten ofladi pufladi ama son sette ayakta kalan oldugu icin maci kazandi. simdi ucuncu turda stanislas wawrinka ki kendisi federerin antreman badisi olur, karsisina cikip isvicreli yenme provasi yapacak. wawrinka gecmiste nadala sorun cikarttigi icin ilgiyi hakeden bir mac. eurosport verirse ve saati de asiri abuk olmazsa seyredile.

    andy murray set kaybetmeden yoluna devam etti ama fernando verdasco karsisinda hic ikna edici degildi. ilk sette 5 oyun ust uste servis kirildi, bir ara su tutmaz elek gibiydi iki teniscinin de servis oyunu. bu verdasco ilginc bir adam. topa abanmak konusunda asmis, vurdu mu olduruyor, her ralliden sonra sari civcive benzeyen toplar yolunmus kaza donuyor. atletik falan da..ama vurus secimini hic iyi yapmiyor. olmadik yerlerde drop shotlar, olmayacak yerlerde passing shotlar falan deniyor, yazik ediyor kendisine. murray ise gelecek turda gecen seni ilk turda yenildigi chela karsisina cikacak. oc alayim derken ayari bozmazsa chelayi rahat elemesi lazim ama silili arada sirada olmadik galibiyetler alan bir muamma...yani tenisi muamma degil de, ne zaman ne yapacagi muamma...bahis oynayanlar murray desinler ama muska falan bir seyler de bulundursunlar.

    federer ilk disli rakibiyle karsialsacak ucuncu turda: mikhail youzhny (ya bu adamin adini yukarda bir yerlerde de yanlis yazdik ama) enerjik, inatci ve kuvvetli bir oyuncu youzhny. eger federerin backhandi gununde olmazsa oraya calisip dert olabilir isvicrelinin basina. bir de mac eger ogle sicaginda oynanirsa (korrta sicaklik 50 dereceye kadar cikiyor, bildigin kizgin tava) federer sicaktan bunalip sacmalamaya baslarsa kaba kuvvet estetigin onune gecebilir diye korkmaktayim.

    gelelim ucuncu turun iki agiz sulandiran karsilasmasina. ilki elbette roddick-safin eslesmesi. uc sene once finalde gormeyi bekleyecegimiz bir mac. safin fena oynamiyor ama kalp krizi gecirtmeye devam ediyor. ikinci turda israilli dudi sela yi yenmeyi basardi ama bir yagmur arasi bir de besinci set gerekti. yagmur arasina girilirken safin setlerde 2-1 geride ve dorduncu sette de 6-5 gerideydi ve rakibi servis atacakti. safinin dualari kabul oldu ve yagmur basladi. mac ertelendi. ertesi gun safin yeni bir adam olarak korta cikti. once rakibinin servisini kirip dorduncu seti tie breake goturdu, ardindan da kaderine kusmus sela yi 6-0 yendi besinci sette.

    roddick icin isler daha kolaydi nispeten. fransiz marc gicquel karsisinda cok zorlanmadan 3 sette isi bitirdi.

    su vaziyette roddick safini parcalar gibi duruyor ama safinin rus inadinin ne zaman tutacagi belli olmaz. tehlikeli bir mac ve kazanan federer ile yari final oynamak konusunda ilerler.

    ikinci agiz sulandiran macimiz ise nalbandian-grosjean maci. iki tenisci de bes setlik maclar yaparak geldiler. nalbandian ilk turda grosjean ise ikinci turda bes set tenis oynamak zorunda kaldilar. ikisi de uzun ralliler oynamayi seviyor ve spektakuler vuruslar yapma yetenekleri var. eglenceli bir mac olur eger nalbandian arada sirada girdigi iyi tenis oynamamakta israr etme krizine girmezse.

    bu arada davydenko ve james blake de sessiz sessiz kolay maclar oynayarak yollarina devam etmekteler.
hesabın var mı? giriş yap