• yönetmenliğini claire denis'nin yaptığı, oyuncu kadrosunda juliette binoche, vincent lindon, grégoire colin, issa perica ve bulle ogier'nin yer aldığı film.

    film, dünya prömiyerini yaptığı 72. uluslararası berlin film festivali'nin ana yarışma bölümünde "en iyi yönetmen (claire denis)" ödülünü kazandı.
  • juliette binoche'un her zaman olduğu gibi arşa çıktığı filmdir. müzikleri tindersticks’e aittir. orta yaşı devirmiş iki erkek ve bir kadının arasında geçen aşk hikayesini anlatır. yüreğimi dağlamıştır.
  • avec amour et acharnement (both sides of the blade) (bıçağın iki yüzü), şu anki kız arkadaşı sarah'ın eski ev arkadaşı ve eski sevgilisi olan francois ile bir araya gelen jean'in yaşadıklarını konu ediyor.

    vizyon tarihi: 2 eylül 2022
    ithalatçı: birfilm
    türkiye dağıtım: başka sinema
    tür: gerilim, dram, romantik
    yapım yılı: 2022
    süre: 116 dakika
    ülke: fransa

    filmin konusu:

    “birbirini seven bir çift olan sarah ve jean, yıllardır birlikte yaşar.

    asla sönmeyen arzuları ile mutlu bir ilişki sürdüren çift, birbirlerine koşulsuz güvenir.

    ancak onların hayatı, françois'in hayatlarına girmesiyle bambaşka bir hal alır.

    kendisini jean ile tanıştıran françois, yıllar önce jean için terk edilen sarah'ın eski sevgilisidir.”

    yönetmen: claire denis
    oyuncular: juliette binoche, vincent lindon, melvin nkosi, gregoire colin, bulle ogier, issa perica, alice houri, mati diop, bruno podalydes, lola creton, richard courcet, hind darwich, lilian thuram, hana magimel, arturo giusi, pierre hiessler
    senaryo: claire denis, christine angot

    vizyon tarihi: 2 eylül 2022

    filmin altyazılı fragmanını buradan izlemek mümkün.
  • çok sevdiğim film yönetmeni ve film okuru arkadaşımla * * bugün atlas sinemasında izleyeceğim film. inşallah beğenirim, burayı editleyeceğim.

    116 dk süren bir aşk filmi.
  • claire denis in 2022 yapımı aşk üçgeni filmi. juliette binoche ve vincent lindon'un oyunculuklarıyla döktürdüğü, gereğinden uzun ya da istenilen heyecan, tutku, gerilimi veremediği için 2. yarıda ne zaman bitecek dedirtmeye başlayan bir film.

    film, sarah ve jean'ın huzurlu ilişkisinin, 10 yıl sonra sarah'ın eski sevgilisi ve jean için terk ettiği ama aslında tutkuyla sevdiği françois'in çıkıp gelmesiyle geri dönülmez yara aldığı, sarah'ın yolunu çizmesi ya da çizememesinin konu ediniyor.

    --- spoiler ---

    filmin denizde mutluluk, güven ve aşkla yüzen sarah ve jean çiftiyle açılmasının ardından ucu bucağı görünmeyen tünele geçişle âdetâ sarah'ın yaşayacağı güven ortamından kaosa geçişinin sinyalini veriyor. françois'in çıkıp gelmesiyle alt üst olan sarah huzur ve güven mi tutku mu ikileminde kalıyor. belli ki françois hep kendi götünün keyfini düşünmüş, ona göre davranmış, sevişirken bile bencilliği ve dokunulmazlığıyla sarah'ı mutlu etmemiş aslında. sarah'ın yaşadığı tercih krizinde françois'le tam olarak ne yaşadı, onda ne buldu ya da bulamadı bunlar izleyicinin yorumuna bırakılırken, jean'ın oğlu ve annesiyle ilgili verilen gereksiz detaylarla daha fazla aydınlatılmış. finalde de ikisini de kendinden uzaklaştıran ya da buna mecbur kalan bir kadın olarak her ne kadar ben hiç özgür değildim diye ağlasa da yine ne kadar özgür bir seçim yaptığı tartışılır bir şekilde havada bırakılmış.
    --- spoiler ---

    116 dakika olan filme, iç sıkıntısını göze alarak gidin bana kalırsa. müthiş müziği ve oyunculukları için bile izlenir.
  • korkunç ötesi bir film. kadıköy sineması'nda cringe ola ola izledim. diyaloglar ve senaryo o kadar ama o kadar zayıftı ki filmin berlinale'de en iyi yönetmen ödülünü alması gerçekten şaka gibi. cannes'ın gölgesinde kalmaya yemin etmiş berlin gerçekten. bu filme en iyi yönetmen ödülü ya da herhangi bir dalda ödül vermek bile kocaman bir soru işareti. sonlardaki 'big bang' bile kurtarmıyor filmi. final sahnesindeki 'telefon' şeyi ne ya, mal mısınız abi, o nasıl bir arabesklik... djjdjdjdjdjdk.
  • bugün kadıköy sinemasında izlediğim film. tamamen hiçbir bilgim olmadan, rastgele bilet aldığım bir filmdi. oyuncular ve oyunculuklar müthiş olsa da altmetni son derece zayıf, sürükleyici olmayan, sağlam diyalogların olmadığı, aşk üçgeni etrafında işlenen bir film. jean karakterinin ailevi sorunlarının daha çok işlenmesini beklerdim. senaryosu, sahneleri, çok soğuk ve rahatsız ediciydi. benim nazarımda sınıfta kaldı, tavsiye etmem
  • uzun zamandır bu kadar mod düşüren bir şeyle karşılaşmamıştım. depresif, umutsuz, insanın göğsünü sıkıştıran bir film.

    yönetmen en başta mavi denizleri gösterip ‘’yoook o kadarcık bile mutlu olmak yok.’’ dedi adeta.

    sara’nın yalnız kalmamak adına oynadığı, izleyene eziyet eden saçma oyunlar ne acı. bu oyunların görünmediğini sanması… offf çok fena.

    jean’ın yalnızlıktan ve çaresizlikten aslında istemediği şeyleri söylediğini düşündüğüm anlar ne kadar kırıcı.

    françois’nın bencilliği ne sinir bozucu.

    filmin tek umutlu anı sonu. sonunda sara’nın herkesle iletişimini mecburen koparmak zorunda kalması aradığı özgürlük olur belki. irade var mı, tartışılır.

    filmin sahne geçişlerindeki boşlukları hiç çekici değildi, gereksiz uzamış gibi her şey ve amacı da yok sanki.

    yan karakterlerin hikayeleri yarım yamalak ve ana hikayeyi yer yer beslemiyor. başı sonu olmayan yan karakter olayları gibi kalıyor.

    ayrıca filmde maske olayına özellikle değinilmesi, lübnan olayları, afrika ve arap kökenliler meseleleri fena halde bağlamsız geldi.

    feci ruh darlayan filmlerden. izlenir, tuhaf bir çekiciliği var.
  • hemen herkesin hayatında olan eski sevgili vakasını, fransız kadınlarının nasıl kotardığını anlatan film. ana karakterin değişiklik arayışında olan, aşka aşık bir karakter olduğunu düşündürüyor, mazoşist eğilimlerle acıdan beslendiği de aşikar.
    müziklerinde tindersticks etkisi parlıyor.akm'nin sinemasinda bugunlerde görülebilir.
  • juliette binoche'un, kızı hana magimel ile birlikte rol aldığı filmdir.
hesabın var mı? giriş yap